Otomotiv endüstrisi kazalardan büyük ders çıkardı. Güvenlik çıtası yıllar içinde yukarılara taşınan akıllı otomobiller ve kalitesi yükseltilen yollar sayesinde ülkemizde 2001 yılındaki 442 bin 960 kazada 4.386 kişi ölürken, geçtiğimiz yıl gerçekleşen 1 milyon 104 bin kazaya karşılık 4 bin 45 can kaybı yaşandı.

Deprem ülkesi olmamıza rağmen yıllar boyunca yıkılan çürük binalardan ders almayı başaramadık. Oysa otomotiv endüstrisi son 25 yıldır yaşanan kazaları inceleyerek daha güvenli otomobili üretmeye çalışıyor. Araç tasarımından güvenlik sistemlerine kadar büyük ilerlemenin yaşandığı otomotiv sektörü artık daha az can kaybına neden olacak modelleri üretiyor. Yapılan çalışmaların etkisi kaza istatistiklerinde de açıkça görünüyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı trafik kaza istatistikleri, son 10 yılda yaşanan kaza sayısı yaklaşık 3 kat artarken, can kayıplarının her yıl daha da azaldığını gösteriyor. 2001 yılında gerçekleşen 442 bin 960 trafik kazasında toplam 4 bin 386 kişi ölürken, 2010 yılındaki 1 milyon 104 bin 388 trafik kazasına karşılık 4.045 kişi hayatını kaybetti. Son 10 yılda yaklaşık 8 milyon motorlu taşıtın trafiğe katıldığı dikkate alındığında, kaza sayısı artarken ölüm oranlarının düşmesi daha da dikkat çekici.

Bu düşüşteki etkenlerin başında, son 10 yılda otomotiv sektöründe güvenlik alanında yaşanan gelişmeler yer alıyor. Ülkemiz araç parkı son derece yeni ve artık gelişmiş ABS ve EBD fren sistemlerine sahip olmayan, aktif gergili emniyet kemerleri bulunmayan otomobiller satılmıyor. Ayrıca, artık küçük sınıfta bile havayastığı olmayan model bulmak neredeyse olanaksızken, üst sınıfta bu sayı 10 adede kadar çıkıyor.

7 yılda 12.200 km bölünmüş yol
KarayollarıI Genel Müdürlüğü, 2007-2011 Stratejik Planı'na, yollardan kaynaklanan ölümlü ve yaralanmalı kazaları, 5 yıl içerisinde yüzde 40 oranında azaltma hedefi koydu. Plan doğrultusunda günümüze kadar önemli çalışmalar yapıldı. Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre, 2003-2010 yılları arasında toplam 12 bin 200 km bölünmüş yol tamamlanarak trafiğe açıldı. Bakanlığın 2012 yılındaki hedefi, bölünmüş yol uzunluğunu 22 bin 500 km'ye ulaştırmak.

Akıllı sistemler hayat kurtarıyor
Otomobillerdeki aktif ve pasif güvenlik sistemlerindeki gelişmeler bunlarla da sınırlı değil. Yoldaki şeridi takip eden, şerit dışına çıkıldığında sürücüyü uyaran elektronik sistemler günümüz otomobillerinin çoğunda standart olarak sunuluyor. Öndeki araç ile aradaki mesafeyi ölçen, gerekli durumlarda sürücünün müdahalesine gerek bırakmadan fren yapan radar sistemleri artık orta sınıf otomobillerde bile kullanılıyor. Kazanın olacağını hissettiğinde aracın camlarını kapatıp, koltuğu ve kemerleri çarpışma pozisyonuna getiren,  kaza gerçekleşince yardım çağıran sistemler uzun süredir kullanılıyor.

Kalite arttı kayıp azaldı
Otomobil güvenlik sistemlerindeki gelişmeler dışında can kayıplarını azaltan başka bir etkense, ülkemiz yol kalitesinde son yıllarda yaşanan gelişme. Bölünmüş yolların yaygınlaşması ve asfalt kalitesinin yükselmesi de ölüm oranlarını azaltıyor. Sürücülerin hız sınırlamalarına geçmiş yıllara kıyasla daha çok uyması, farklı sosyal sorumluluk kampanyaları sayesinde güvenli sürüş bilincinin yükselmesi de trafik kazalarında ölümleri azaltan diğer faktörler olarak sıralanıyor.

Sadece yolcular değil yayalar da korunuyor
VW Binek araç Genel Müdürü Vedat Uygun: Söz konusu gelişmelerin yaşandığı 10 yıl zarfında ürünlerimizdeki standart havayastığı sayısı 4'ten örneğin Golf modelimizde 7'ye çıkmıştır. EuroNCAP çarpışma testlerinde geçerli olan tüm yaya ve yolcu güvenlik testlerinden başarıyla geçmiş ve 5 yıldız sahibi bir ürün gamına sahibiz. Sadece otomobillerin içindekileri değil, dışındaki yayaları da koruyan sistemler üzerine de uzun yıllardır mühendislik çalışmaları yürütülüyor. Güvenlik çıtası her geçen gün yükseliyor.

Trafikte ölümlü kaza sayısı yüzde 8 azaldı
Trafik Kazaların Önleme Derneği Başkanı Hitay Güner, trafikteki can kayıplarının ülkemizin kanayan yarası olduğunu belirterek; 'Türkiye'de her yıl ortalama 4.500 kişi trafik kazalarında can veriyor Bu rakama istatistiklere yansımayan, kaza sonrası yaşanan ölümler de eklendiğinde günde ortalama 24 kişiyi, başka bir değişle her saat başı 1 kişiyi trafik canavarına kurban ediyoruz. 2001'den 2010 sonuna kadar geçen 10 yılda toplam 5 milyon 104 bin 102 adet trafik kazası gerçekleşmiş. 43 bin 691 kişi hayatını kaybetmiş, 1 milyon 595 bin 802 kişi de yaralanmış. Ancak diğer taraftan Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği'nin raporu 2001 yılı ile 2010 yılı verileri karşılaştırıldığında ölümlü kaza sayısında yüzde 8 azalma olduğuna işaret ediyor. Kaza sayısı artarken ölümlerin azalmasının farklı nedenleri bulunuyor. Öncelikle araçların güvenlik seviyesinin yükselmesi, yol kalitesindeki artış, güvenli sürüş bilincinin artması, hız sınırlarına daha fazla uyulması bu etkenler arasında' dedi.

Her alanda en üst düzey güvenlik
Peugeot Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti: 
Daha önceki yıllarda aktif ve pasif güvenlik donanımları ender ve opsiyonel olarak araçlarda sunulurken, günümüzde birçok güvenlik ekipmanı en üst seviyede standart olarak tüketicilere sunuluyor. Peugeot'nun güvenlik konusunda bilgi birikimi en üst seviyede yer alıyor. Öncelikle kaza oluşumunu engellemek üzere geliştirilen aktif güvenlik teknolojileri, kaza durumunda hasarın en aza indirilmesini sağlayan pasif güvenlik donanımları ile tamamlanıyor ve yolcular için tam bir güvenlik sunuluyor. Ayrıca tüm araçların güvenlik seviyeleri bağımsız EuroNCAP testleri ile de onaylanıyor. Peugeot bu testlerde de en yüksek not olan 5 yıldız elde ediyor ve can kayıplarının en aza indirgenmesine olanak sağlıyor.

Eski araçlarda kayıp yüksek
Hyundai Assan Genel Müdürü Ümit Karaarslan: Ülkemizde son dönemde yaşanan yaralanmalı ve maalesef can kayıplı kazalara konu olan araçların çoğunlukla eski model araçlar olduğu görülmektedir. Günümüz tüketicileri için güvenlik ekipmanları en önemli tercih nedeni olarak ilk sıralarda yer alıyor. Hyundai, özellikle i30 modelinden başlayarak son dönemde hazırladığı i20, ix35, ix20 ve i40 gibi yeni ürünlerinin hepsinde EuroNCAP'in çarpışma testlerinden en üst derece olan 5 yıldızı almıştır. Bu da güvenlik seviyemizi gösteriyor.

10 yılda büyük ilerleme gösterdi
Fİat Marka Direktörü Okan Baş:
 Otomotiv sektöründe özellikle son 10 yılda gerek aktif gerekse pasif güvenlik teknojileri hızlı bir gelişim gösterdi. Müşterilerin araç tercih ederken öncelikleri arasında artık güvenlik de çok önemli bir paya sahip. Bu anlamda piyasaya sunduğumuz Fiat marka binek otomobil ve hafif ticari araç modellerimizde güvenliği her zaman ön planda tutuyoruz. Bugün sadece Fiat'ın otomobil modellerinde değil, hafif ticari araç modellerinde de ABS'nin yanı sıra EBD (Elektronik Fren Gücü Dağıtımı) ve ESP (Elektronik Denge Programı) gibi donanımlar yer alıyor. Fiat için güvenlik vazgeçilmez bir unsur.

2020 hedefi: '0' ölümlü kaza
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Torben Eckardt: 
Son 10 yılda kazalarda ölümlerin azalması otomotiv endüstrisinin güvenlik konusundaki gelişimini gösteriyor. Volvo olarak bizim için güvenlik her zaman öncelikli olmuştur. Volvo, 1959 yılında üç noktalı emniyet kemerini ön koltuklarda kullanmaya başlayarak bir ilki gerçekleştirdi. Modellerimi  çok geniş bir güvenlik sistemiyle donatılmış durumda. 2020 yılında hiçbir Volvo modelinde ölümlü bir kaza olmaması gibi bir hedefimiz var.

Ar-Ge'ye büyük önem veriliyor
Toyota Türkiye CEO'su Ali Haydar Bozkurt: 
 Sürücü, yolcu ve yayaların güvenliğini daima ilk planda tutan otomobiller üretmek Toyota için en önemli önceliktir. Toyota tarafından yapılan Ar-Ge çalışmaları; hem aktif, hem de pasif güvenliği içermektedir.

Kurumsal olarak en önemli sorumluluk trafik güvenliği
Renault Genel Müdürü İbrahim Aybar:  
Renault, Yol Güvenliği Eğitimine katkıyı topluma karşı en önemli kurumsal sorumluluklarımızdan biri olarak tanımlıyor. Renault, toplam 12 modeliyle EuroNCAP, çarpışma testlerinden en yüksek not olan 5 yıldızı aldı. Türkiye'nin trafik güvenliği alanında en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan Sokakta İlk Adımlar, markamızın güvenliğe verdiği önemin bir diğer göstergesi.

Sürücüler güvenlik sistemli otomobil istiyor
Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner:
Güvenlik, müşterilerin otomobil satın alırken karar vermelerinde yüksek öneme sahip. Yeni Focus modelimizde sunduğumuz Aktif Şehiriçi Güvenlik Sistemi kızılötesi lazer teknolojisi ile düşük hızdaki çarpışmaların riskini azaltmak için sürekli olarak öndeki araçla olan mesafeyi izleyip, gerekli durumlarda fren yapıyor. Bu tip sistemlerin sağladığı güvenlik seviyesi ortada. akşam