Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Güneş, bedelli askerliğin ilk olarak 165 yıl önce 1846’da, Padişah 2. Mahmut döneminde Yeniçeri Ocağı’nın kapatılıp düzenli orduya geçilmesinin ardından, ‘Bedel-i Fiahsi’ adıyla ‘kendi yerine başkasını askere gönderme’ şeklinde uygulanmaya başladığını söyledi.
 
O dönem 5 yıl olan askerliğe gitmesi zorunlu olan kişilerin, işlerinden ayrı kalmaması ve ekonomik sıkıntılar yaşanmaması için uygulamanın yürürlüğe konulduğunu belirten Güneş, şöyle dedi:
 
"Bu bedel para olarak ödenmiyordu, yerine bir başka kişiyi askere gönderiyordu. Bedel verilecek kişinin 25- 30 yaşlarında, bulaşıcı hastalığı olmaması, ruhsal durumunun askerlik yapmaya elverişli olması, yüz kızartıcı bir suç işlememesi, çevresinde kötü tanınan biri olmaması gerekiyordu. Beyaz köleler bedel olarak verilebilirken, siyahi köleler bedel olarak kabul edilmiyordu."
 
Vatan'ın haberine göre;  Güneş, 1870 yılından itibaren ise bedelli askerliğin ’Bedel-i Nakdi’ adıyla para karşılığı da yapılmaya başlandığını kaydederek şunları anlattı:
 
"1886’da yapılan değişiklikle sadece parasal usulle bedelli askerlik uygulamasına devam edildi. Sonraki yıllarda bedelli uygulamasından yararlanacaklara 50 Osmanlı altını verme zorunluluğu getirildi. Ayrıca memleketlerine en yakın askeri birlikte 5 ay süreyle eğitim görüyordu. 1911’de ise belirlenen rakam yüksek bulununca, bedel 30 Osmanlı altınına kadar düşürüldü."