HABERİN VİDEOSUNU İZLEYİN

HABERİN VİDEOSUNU İZLEYİN 2

HABERİN VİDEOSUNU İZLEYİN 3

AYDINPOST ÖZEL-Demokrat Parti Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, Aydınlar Ocağı'nın davetlisi olarak Aydın'a geldi.

12 Eylül'de yapılcak olan referandum öncesinde düşüncelerini açıklayan ve neden 'evet' dediğini davetlilere belirten Süleyman Soylu, kendisini dinlemeye gelenleri de Ramazan dolayısıyla fazla sıkmadan konuşmasını kısa sürede tamamladı.
Konferans Gençlik Spor İl Müdürlüğü kültür merkezi konferans salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya katılanlar arasında AKP'lilerin ilgisi dikkat çekici boyuttaydı.
Soylu'nun konuşmasından bazı notlar:
Konuştuklarımı politikacı kimliğimle söylemiyorum. Aklımı, vicdanımı, hayat felsefemi politkacı kimlğinden sıyırarak ülkenin kader anında ülkenin geleceğini okumak için buradayım. Evet hepimizin hayatı önemlidir. Temel hak ve özgürlükler önemlidir. Daha önemlisi cok sevdiğimiz yurdumuz, vatanımız. Yani Türkiye var. bir şeye ihtiyacı var. 21. yüzyılda bu Türkiye aklını yeniden kurmalıdır. Kendi içindeki ayrışmaları körükleyen Türkiye gelişmiş ülkeşlerle rekabet etmek istiyorsa bu aklını yeniden kullanmalıdır. Önümüzde çok önemli iksir var. İhtilaflarını ortak akılla çözmek. birşeyler oluyor düğnyada. 50 yıl önce otobüsü olmayan insanlar bugün dünyayı yönetiyorlar. Yanlış anlamayın lğütfen daha dün muhtar bile olamaz dedikleri insan 8 yıldır türkiye'yi yönetiyor. Yani Türkiye düşünüyor, Ermenistan'da kurulan nükleer santral niye ben de yok diye. Dünya öyle bir noktaya gidiyor ki ekonomi bagımlılıkları ülkelerin ittifakını ortaya koymaya calışıyor. Bu dünya içind elbetteki 400 yıldan beri ilk kez Türkliyenin önüne bir şans gelmiştir. Kendimize ait şanslarımız var. Mesela herkesin üzerine titrediği Karadeniz golü var. yeni bir Akdeniz golü var. Manevi zenginliğinin tamamını dünyanın merkezine getirecek. Etrafımızdaki ülkelere bakmanızı isterim. Onlar güvensizdir. Romanya hala güvensiz AB'de olmasına rağmen.  Bu ülke her şeyi hakediyor. 28 şubat süreci hala aklımdadır. Bizi kendi başımıza hareket etmeden yoksun görmektedirler. yassı adada oluşturdukları yargıçları milli iradenşn üzeirnde görmüşlerdir. Milleti korkutmak lazım. Bu ülkenin insanları ne zaman doğruları konuşabilecek? Bir başbakana Çiğli hava yolunda atılan 3 el kurşunun izleri takip ediliyor. Adres Özel Hareket Komutanlığı cıkıyor. Fakat hesabı sorulamıyor. Her bilmecenin cevabı vardır ama bu bilmecelerin cevapları yok. Kahvelerin tarandığı, insanların ayrıldığı, Sivas olayları, Çorum'da megafonla insanları tahrik ederek ayrıştırmaya calışanların zihniyeti daha mı farklı bunlardan? 12 eylül'den sonra ya kapıkulu askeri olacaksınız ya da vatandaş olacaksınız. Elbette bu ülkede bunu engellemeye çalışan zihniyet bugün yokki dün de var. Türkiye'nin bir anayasası yoktur. Türkiye'nin sadece Cumhuriyet Halk Partisi tüzüğü vardır. Hala tek parti zihniyeti vardır. Hala o zihniyetle Türkiye yi iader etmek vardır. adamın iktidara gelmek gibi hiçbir talebi yoktur. Bu sistem topal ördektir. 10 yaşında giydiğimiz ayakkabıları bugün nasıl giymiyorsak Türkiye'de rekabet etme şansına sahip değildir. Hz. İbrahim misali çalışırım Süleyman Soylu olarak. Eski zihniyetle devam etmek isteyenler olabilir ama bu şekilde olmamsı için ben elimden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğim. Namusumu ve onurumu düşündüğüm için bu yola çıktım. Türkiye'yi karamsarlığa düşüren, birbirine kırdıran düşüncelere bu ülkenin yönetimini teslim edemeyiz. Neden evet diyorsunuz diye soruyorlar. Oturdukları köşkte ihtilal olgunlaşsın diye bekleyenlere bir itiraz sesi yükseltmeyecek miyiz? Bu bir güvenoyu oylaması gibi geliyor bize, bu nereden çıktı diyenler var. Sevgili dostlar bunların dertleri hükümet partisi değil. Bunların derdi 1960 anayasasına dokundurtmama derdidir. Çünkü ellerindeki güç kaybolmaktadır. Çabaları boşa çıkmaktadır. Ülkenin yarınlarını kendi ambargolarıyla devam ettirmeye çalışıyorlar. Ne var bu anayasa değişikliğinde. İki maddeye itiraz ediyorlar. Bunlar olmasaymış gayet iyi olacakmış. Bu anayasa maddesinde bir madde varki 145. madde. Yani kışla içinde ülkenin yönetimini sıkıntıya düşüren bir durum olursa devletin savcısının gidip el koyabileceği bir durum oluşacaktır. 145. madde için, bir daha darbe olmaması için, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüdür. Bir milyon kez 145. madde için bu anayasaya evet diyoruz.  Ben DP'nin genel başkanlığına geldiğimde AKP'nin kapatılma davası gündeme geldi. Ben o zaman da 'oh oh' demedim. Demokrasi için bunu yapamazsınız dedim. MHP'yi anlamakta zorlanıyorum. İlk defa bir siyasi partiyi eleştiriyorum. Çocuklarımızın kılık kıyafetleri için okumalarını engellemiştir. Onlar senin zenginleşmeni, iktidar olmanı istemiyorlar. Bu kadar mı acizsiniz? Lütfen. Ülkenin ayağına bir fırsat geldi. Tünelin sonundaki ışığa tırmanarak ulaşalım. Çizgimizde bir farklılık yok. Mersin'den İzmir'e kadar dolaşıyoruz. Bunun çok önemli olduğunu bilmenizi istiyorum. İnsanları ikna etmeye çalışalım. Bu iş siyaset üstü. 2011'de seçimler var. Rövanş o zaman olur. Burada 26 maddeye yönelik değişiklik sözkonusu. HSYK siyasallaşıyormuş nasıl oluyor o? Anlatabilen yok. Futboldan örnek vereceğim. Siz ligi sadece 4 büyüklerden oluşturursanız adaletli olur mu? Var mı böyle bir şey. Şimdi hepsi denetleyecek. Daha şeffaf olacaklar. Anayasa Mahkemesi Başkanı, Türkiye hastalıklıdır demektedir. İç hukuk düzeni çürümüş. Bir ceza davası bin 442 günde tamamlanmaktadır. İşsizliği azaltabilmek için kim sizle beraber olur? Tercihimiz var. Türkiye'de ordu komutanlığı yapanlar yarı karşısına çıkmak istemiyorlar. İnancımız, görüşümüz ne olursa olsun Türkiye bu anaysaya evet demezse ikinci sınıf vatandaş olarak yaşarız. Ben öyle yaşamak istemiyorum. Bir tek kurtuluş paradigması vardır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ben Kılıçdaroğlu'nun yerine olsam, Sayın Erdoğan çekingen davranmayın. Askeri yargıtayın Anayasa Mahkemesinde ne işi vardır? Kasaplar odasının Anayasa mahkemesinde olması daha doğrudur... Ama lütfen eleştirilecek bier şey varsa daha ileriyi yapalım. Milletin tarafında olmamız lazım. Akıllanmadınız mı hala? Erkan Mumcu ne yaptı? Sabih Kanadoğlu'nun peşine takıldı halkın sevgisinden koptu. Sadece 367'de bu halkla çeliştiler diye. Bu halkla sadece beraber olunur. Kim halka rağmen bir şeyler yapmaya çalışırsa sonu hüsran olur. Milleti ve insanları Cenab-ı Hakkın yansımaları olarak görürüz. İnsana yapılan hizmet aslında Hakk'a yapılan hizmet olarak görülmelidir. Bu işlerde başka sığınılacak bir şey yoktur. Tansel Çölaşan'la aynı yerde, aynı cephede olamam. Veya Sabih Kanadoğlu'yala aynı cephede olamam. Türkiye'yi milyarlarca dolar zarara uğratan kafası örümcek bağlamış Mümtaz Soysal'la aynı safhada olamam."

Soylu ve Aydınlar Ocağı yönetim konferans sonrasında iftarını yapmak üzere Menderes Park'a geçti.

Fotoğraflar: Elvan ÇETİN