Oruç tutmanın insanları manevi açıdan rahatlattığına ve stresten uzak tutuğuna işaret eden uzmanlar, bu durumundan en çok asabi şeker ve tansiyon hastalarının yararlandığını ifade ediyor. Bazı rahatsızlıkları bulunan kişilerin de oruç tutamayacağına işaret eden uzmanlar, vatandaşları konuda uyarıyor.
Uzun bir açlıktan sonra yenen ağır yemeğin kalbin yükünü artırabildiğine işaret eden uzmanlar, “Dolayısıyla kalp krizi, yüksek tansiyon, beyin kanaması ve felç gibi hastalıklar artabilir. Mide ülseri vakalarında ülseri azdırabilir. İnsülin iğnesi kullanan, hamile olan, kan şekeri normalin altına düşen ve 65 yaş üzerinde olan, düzenli ilaç kullanmayıp diyetini uygulamayan şeker hastaları oruç tutamaz. Kan şekeri 140'ın altında olan ve insülin iğnesi kullanmayan ikinci tip şeker hastaları oruç tutabilirler” uyarısında bulunuyor.
Oruç tutmanın kişileri manevi açıdan rahatlattığına da değinen uzmanlar, “Oruç tutmak kişileri stresten uzak tutuyor. Bu durumdan en çok asabi şekeri ve tansiyonu olanlar yararlanırlar. Oruç tutan şeker hastası sahura mutlaka kalkmalı. Ramazan'da kandaki şeker düzeyi ilk günlerde düşer, ancak ikinci haftadan sonra kan şekeri 40 ile 80 puan arasında yükselir. İftarda tıka basa yemek yemek, pankreasın yorulmasına ve kan şekerinin artmasına neden olur. Diyabet ve tansiyon hastaları, ateşli hastalıkları olanlar, sık ilaç alımının gerektiği durumlarda, akıl hastaları, verem ve kanser hastaları oruç tutmamalıdır” diyerek, rahatsızlığı bulunan kişilerin oruç tutarken dikkatli olmalarını istiyor.