Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sendikalaşma oranının işçilerde yüzde 59.8, memurlarda ise yüzde 67.3 göründüğünü ama SGK verilerine göre sendikalı işçi oranının yüzde 8.9 olduğunu belirterek, ''İstatistikler yayımlandığı zaman yanılmıyorsam 35 sendika devre dışı kalıyor. Haberleri var. TÜRK-İŞ'in 15-16 sendikası kalıyor. HAK-İŞ, DİSK tarihe karışmış oluyor'' dedi. 

Çelik, çalışma hayatı ve ekonomi muhabirleriyle bakanlık konferans salonunda sohbet toplantısı yaptı. Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulmasının şu anda gündemlerinde olmadığını belirten Çelik, mevcut hakların korunması kaydıyla Kıdem Tazminatı Fonu'nun oluşturulmasının hükümet programında bulunduğuna işaret etti. Kıdem Tazminatı Fonu'na geçişin sağlanacağını ama henüz gündeme alınmadığını ifade eden Çelik, konuyu çok da uzatmadan gündeme almaya amaçladıklarını söyledi. Çelik, Kıdem Tazminatı Fonu'nda kamu payı olmasının bugüne kadar gündeme gelmediğini ifade ederek, şunları söyledi: 

''Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulması, önümüzdeki konulardan bir tanesi ama şu an itibarıyla gündemimizde olmayan bir konu. Sosyal tarafların görüşünü almadan bakanlığın dikte ettiği, ortaya koyduğu bir yaklaşım çerçevesinde olayların şekil alması son derece yanlış olur. Bunu doğru bulmuyorum. Kıdem tazminatı gibi önemli bir konuda birlikte bir yere gelmemiz gerekiyor. Çok modeller tartışılabilir, tartışılıyordur. Tarafların görüşü ve kamunun buna bakışı şeklindeki iki görüşün bir masa etrafında yan yana gelişiyle şekil alacak bir düzenlemenin doğru olacağını düşünüyorum.'' 

Çelik, bölgesel asgari ücret uygulamasının da gündemde olmadığını belirtti. 

-SENDİKALI İŞÇİ İSTATİSTİKLERİNİN YAYIMLANMASI- 

Sendikalı işçi istatistiklerinin yayımlanmasının 6 ay ötelendiğini hatırlatan Çelik, bu ötelenmenin sorunu çözmediğini, sendikal mevzuatta değişiklik yapılıp barajlarla ilgili adımların atılması gerektiğini anlattı. Mevcut sendikaların korunmasının önemli olduğuna dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu: 

''Sendikalaşma oranı işçilerde yüzde 59.8, memurlarda ise yüzde 67.3 görünüyor. Bu gerçek olmayan tablonun gerçek verilere oturtulması için SGK verilerinin esas alınmasını bir düzenlemeyle gerçekleştirmiştik. Buna paralel 12 Eylül ürünü olan sendika mevzuatının değişmesi, barajların kalkması veya makul noktalara çekilmesiyle ilgili çalışmanın mutlak suretle yapılması şartıyla SGK verileri esas alınıyor. Bu 6 ay süreyle uzatıldı. Bu dönem içinde ne sendikalar ne işçi işveren ne de hükümetimiz tarafından ötelenmesi istenmeyen bir konu.'' 

Bakan Çelik, ''İstatistiklerin yayınlanması ve sendikaların durumlarını görmesi durumunda uzlaşma daha kolay olmaz mı'' şeklindeki soruyu yanıtlarken şöyle dedi: 

''Çıkaracağınız sendika kalmıyor, önemli ölçüde sendika ortadan kalkmış olduğu için çok rahat çıkarırsınız. Ciddi bir oranda sendika devre dışı kalıyor. İstatistikler yayımlandığı zaman yanılmıyorsam 35 sendika devre dışı kalıyor. Haberleri var. TÜRK-İŞ'in 15-16 sendikası kalıyor. HAK-İŞ, DİSK tarihe karışmış oluyor. SGK verilerine göre, sendikalı işçi oranı yüzde 8.9. Bu da çok yüksek bir rakam.'' 

-KAMU ÇALIŞANLARIYLA TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ- 

Yapılan Anayasa değişikliğinin gereği olarak kamu çalışanlarıyla toplu sözleşme dönemine geçeceklerini ifade eden Çelik, mevcut yasanın ''toplu görüşme''yi, Anayasa'nın ise ''toplu sözleşme''yi öngördüğünü dile getirdi. Çelik, şöyle devam etti: 

''4 Ağustos'ta kamu memur sendikalarıyla bir araya gelip değerlendirme yapacağız. Bu takvim nasıl yürüyecek, bunu konuşacağız. Belki 15 Ağustos'ta yine bir araya geleceğiz. Bu konunun içerisinden hukuki olarak nasıl bir çıkış noktası olacağı konusunu ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar. Toplu görüşmeyi herhalde sendikalar talep etmiyorlar, benim aldığım duyum bu. Eğer toplu sözleşme ise onun mevzuata ihtiyacı var. O mevzuat olmadan nasıl yapacaksınız, öyle bir açmazımız var. Çok hızlı yasal düzenleme yapılabilir. Bunu hızlandırmak mümkün. Biz Meclis açılmadan önümüzdeki yasal düzenlemeleri sevk etmeyi düşünüyoruz.'' 

Çelik, yapılacak düzenleme için Meclisin erken açılmasınını söz konusu olacağını zannetmediğini söyledi. 

-KÜRESEL KRİZ UYARILARI- 

AB'de ve ABD'de bazı sorunlar olduğunu ancak bunun Türkiye'de kriz olarak lanse edilmesini doğru bulmadığını belirten Çelik, ''AB'deki bazı ülkelerde ve ABD'deki bana göre ağırlıklı siyasi nedenden kaynaklanan bu sorunların Türkiye'ye bir yansıması olmayacağını ben görüyor ve ifade etmek istiyorum. Türkiye 2008-2009 krizini en hızlı bir şekilde geride bırakan bir ülke. 2011 ilk çeyreğinde yüzde 11 büyümeyi gerçekleştirebiliyorsak, enflasyonu tek hanede yüzde 6'larda tutuyorsak ve işsizlik oranı düşüyorsa, bütçemiz de 3 milyar TL fazla veriyorsa Türkiye'nin o zorlu süreçten nasıl hızlı şekilde çıktığını görmemiz mümkün'' diye konuştu. 

Ulusal İstihdam Stratejisi'nin altyapı çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Çelik, istihdamda 2023 hedeflerinin belirleneceği Ulusal İstihdam Stratejisi'ni 2012 yılının ilk 6 aylık döneminde yayımlamayı hedeflediklerini ifade etti. Çelik, 2023'te işsizliği yüzde 5'e düşürmeyi amaçladıklarını da vurguladı. 

-''ÖRGÜTLÜ TOPLUMDAN YANAYIM''- 

Bakan Çelik, 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 Sayılı Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılacağını belirterek, ''Örgütlenmeden, örgütlü toplumdan yanayım'' dedi. Çelik, 2821-2822 sayılı yasalarla ilgili olarak da Üçlü Danışma Kurulu ile bir araya geleceklerini de bildirdi. 

İNTES'in ''yurtdışında Türk işçi çalıştırmanın maliyetinin yüksek olduğu, bu yüzden yabancı işçi çalıştırmak zorunda kaldıklarını belirterek bunun için düzenleme yapılmasını istediğini'' dile getiren Çelik, bu konuda iyileştirme yapılabileceğini ama hesabın iyi yapılması gerektiğini söyledi. 

-İŞSİZLİK SİGORTASI FONU- 

İşsizlik Sigortası Fonu'nun toplam gelirinin 65 milyar lira olduğunu belirten Çelik, bunun 9.7 milyar lirasının GAP'a aktarıldığını, 6.4 milyar lirasının işsizlik sigortası, ücret garanti fonu, kısa çalışma ödeneği ve eğitimlere harcandığını bildirdi. Fonun kaynağının 49.4 milyar lira olduğuna dikkati çeken Çelik, bu yıl için 1.4 milyar liranın eğitim için ayrıldığını, bugüne kadar bu rakamın 124 milyon lirasının kullanıldığını anlattı. 

Türkiye'de çok sayıda yabancının kayıtdışı veya kaçak olarak ev hizmetlerinde çalıştığına dikkati çeken Çelik, bunun bir sisteme oturtulmasından yana olduğunu söyledi. 

Çelik, gazetecilerin yıpranma hakkının kaldırıldığının hatırlatılması üzerine, yıpranma hakkıyla ilgili düzenleme yapılırken iş kollarındaki risklere ilişkin araştırma yapıldığını, buna göre yıpranma paylarının belirlendiğini dile getirdi. 

Bakan Yardımcılığına yapılacak atamalar için henüz bir girişimde bulunmadıklarını ifade eden Çelik, ''Önümüzdeki hafta içinde bütün bakan arkadaşlarımız, bizler de bir girişimde bulunmak durumundayız. Çok kafamızda netleşen isim yok ama isim çok, eski siyasetçiler var, sendikacılar var, bürokrasiden ve partiden arkadaşlar var. Aklımızdaki 5-6 isim söyleyebiliriz. Hangisinde karar kılacağımız konusunda netleşmiş bir şey yok'' diye konuştu.