Toyama Üniversitesinden Makoto Nakamura, organ bağışı yetersizliğinin ölümlere yol açtığını görünce buna çare bulmak için bir yol aramaya başladı ve İnsan hücrelerini mürekkepli yazıcı gibi püskürterek organ oluşturma fikri aklına geldi.

Yazıcının püskürttüğü mürekkep damlacıklarının, insan hücreleriyle aşağı yukarı aynı boyutlarda olduğunu fark eden Nakamura, milyonlarca damlacığın bir araya gelerek fotoğrafı ortaya çıkarmasının bir organın yapısından daha az karmaşık bir şey olmadığını farketti ve Bu yöntemi, insan organı üretmek için kullanabileceğini düşünen araştırmacı, önce bir organın üç boyutlu kesitini çıkaran ve hücre dizilimini gösteren program üzerinde çalıştı. Uzun çalışmalar sonunda Epson firmasının yetkililerini ikna etmeyi başaran araştırmacı, oradan aldığı teknik destekle hücreleri belli bir modele göre mürekkep gibi kat kat püskürtebilen yazıcı geliştirdi.

Nakamura ve ekibi, "biyolojik baskı cihazını" üç yılda geliştirdi. "Hücre yazıcısı", püskürtme işlemini milimetrenin binde biri hassasiyetle yapıyor, dakikada 1,5 cm boyunda hücre dizini oluşturabiliyor. Püskürtme işlemi sırasında hücreler canlılığını muhafaza ediyor.

Böyle bir başarıya ulaşabilmek için 20 yıl geçebileceğinin farkında olduğunu belirten Nakamura, bu "gözüpek" girişiminin, yeni kalp bekleyen nice hasta için laboratuvarda "iyi kalpler" üretilmesinin yolunu açabileceğini düşünüyor.

AFP muhabirinin görüştüğü 49 yaşındaki Nakamura, bu işin minicik hücrelerle gökdelen dikmek gibi bir şey olduğunu belirterek, "Ama sonunda kalp yapmak istiyorum. İleride bu uygulama nerelere varır, bilmem, ama bu teknoloji kök hücreleri yerli yerine oturtabilmek için şart olacak" dedi.