Aydın Tabip Odası, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası ile ilgili basın toplantısı düzenledi. . Oda binasında gerçekleşen toplantıya Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay, ADÜ Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dündar, geçtiğimiz yıllarda böbrek nakli gerçekleşen Aydınlı böbrek hastaları Mustafa Yaman, Mehmet Savaş Orhan ile böbrek nakli için bekleyen ve diyalize bağlı olarak yaşayan Fikri Erdoğan ve Mehmet Akkuş katıldı.
Toplantıda konuşan Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay, organ bağışı konusunda Aydın"ın geçtiğimiz yıllarda ülkemizde ön sıralarda yer aldığını ancak bugünlerde toplum ve kanaat önderleri tarafından duyarlılığın yitirildiğini kaydetti. Atay, “Aydın"ın kanaat önderleri tarafından organ bağışına bir duyarsızlık söz konusu.Organ bağışı konusunda duyarlılığın artırılıp, bilgilendirme yapılması gerekir. Bu konuda şehrin ileri gelenlerinin girişimlerini bekliyoruz. Aydın Tabip Odası olarak organ bağışı konusunda her türlü iletişime açığız” dedi.
ADÜ Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Dündar da, organ bağışı ile ilgili yaptığı açıklamada organ bağışının tanımını yaparak, istatistiki verileri açıkladı. Dündar “Görev yapamayacak kadar hasta ve hatta bedene zararlı hale gelen bir organın, bir yenisi ve sağlamı ile değiştirilebilmesi işlemine organ nakli denir. Başta böbrek olmak üzere karaciğer, kalp, akciğer, pankreas, kemik iliği, kornea , kemik, ve ince barsak en çok nakledilen organ ve dokulardır. Organ nakli, kullanılan organların bir kısmı genellikle 4. dereceye kadar akrabalardan ve kadavralardan sağlanmaktadır. Gerçekleştirilen organ nakillerine karşın bağışlanan organ sayısının yetersiz olması nedeniyle günümüzde bağışlanan organlar ihtiyacı karşılayamamaktadır. Bu gün ülkemizde çoğu 20-40 yaş arasında olan 40 binden fazla diyaliz hastası vardır.Yaşamlarını diyalize hafta 3 kez ve 3 er 4 er saat bağlanarak sürdürebilmektedirler. Türk Nefroloji Derneği kayıtlarına göre, Türkiye"de 2008 yılı itibari ile 14bin 450 hemodializ cihazı vardır. 2008 yılı sonunda kronik hemodializ hastalarının sayısı yaklaşık 40 bindir. Sağlık Bakanlığı"na göre 2008 yılında böbrek nakli sayısı bin 710"dur. Bin 291"i canlı donörden, gerisi kadavradan alınmıştır. 2008 yılında 87 çocuğa nakil yapılmış olup izlenmekte olan çocuk sayısı 353"tür” diye konuştu.
Böbrek nakli yapılan Mustafa Yaman ise, 6 ay kadar önce abisinden aldığı böbrek ile nakil gerçekleştiğini ifade ederek, “Böbrek için sıraya girdim. 5-6 defa çıktı ama uymadı. 3 yıl bekledim. Sonrasında yapılan tahlillerde ağabeyim ile uyuştuğum belirlendi ve nakil gerçekleşti. Şu anda sağlığıma tam olarak kavuşmuş durumdayım. Böbrek hastalığı çok zor. Yaşamı kısıtlıyor. Nakilden sonra hayata dönüyorsun” şeklinde konuştu.
Yaklaşık 5 yıl önce böbrek nakli ile hayata yeninden tutunduğunu kaydeden Mehmet Orhan Savaş da, şunları söyledi: “35 yaşımda 7 ay diyalize girdim. Annemin, babamın, kardeşimin böbrekleri büyük bir şans ile bana uydu. Doktorum annemden böbrek almamı istedi. Annemden aldığım böbrek sonrası eski hayatıma tekrar döndüm”
Savaş, bugüne kadar nasıl olsa ben kurtuldum anlayışında olmadığını, bugüne kadar 20 kişiyi nakil konusunda ikna ettiğini belirterek; “Organ nakline ikna edebilmek için 400 "den fazla kişiyle görüştüm. Bu konuda uzman hekim ve doktorlarımızın destekleri gerek. Özellikle, yeni hayata geçecek olan aile hekimliği uygulaması ile birlikte doktor arkadaşlarımız uzman olarak vatandaşları ikna edebilirler” ifadelerini kullandı.
“BÖBREK NAKLİ İÇİN BEKLİYORLAR”
Böbrek nakli için sıra bekleyen ve haftanın 3-4 günü diyalize girdiklerini kaydeden Fikri Erdoğan(65) ve Mehmet Akkuş (56) , “Böbrek nakli için bekliyoruz. Organ bağışlarının artmasını bekliyoruz” diye konuştular.