Guardian, "Seçmen anayasa değişikliklerine destek verdi, askerler ve hakimler kaybetti" başlığını atmış.

Bunun AKP için beklenmedik ölçüde kolay bir zafer olduğunu vurgulayan gazete, Türkiye'nin büyük bir siyasi dönüşümün eşiğinde olduğunu, değişikliklerin laik kurulu düzeni uysallaştırmayı hedeflediğini belirtiyor.

Sonuçları aynı zamanda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mağlubiyeti olarak yorumlayan Guardian, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamayarak daha da küçük duruma düştüğünü savunuyor.

Financial Times da bu sonucun CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu için bir darbe niteliğinde olduğunu belirtiyor.

Sonuçların birçok kamuoyu yoklamasının aksine açık bir farka işaret ettiğini belirten gazete, bunun seçmenden gelecek yılki seçimlerde üçüncü kez tek başına iktidar talep etmeye hazırlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a güçlü bir destek sağlayacağının altını çiziyor.

Birçok seçmenin anayasa değişikliğinin içeriğini bilmeden parti tercihine göre oy kullandığını savunan Financial Times, bunun da referandumun 2011 seçimlerinin provası olduğu inancını güçlendirdiğini belirtiyor.

Independent, dün değiştirilmesi halk oyuna sunulan anayasanın 1980 darbesi ardından hazırlandığını vurguluyor.

Bunun demokrasiyi sınırlayan, asker ve yargının yetkilerini ise genişleten bir anayasa olduğuna işaret eden Independent, oylama sonucunu ise hükümetin zaferi olarak yorumlamış.

Ancak evet ve hayır oyları arasındaki farkı çok da açık bulmayan gazete: "1923'ten beri iktidarı elinde tutan laik ve otoriter elitin destekçileriyle AKP hükümeti arasındaki güç mücadelesi devam edecektir" diyor.

Times gazetesindeki haberin başlığı ise, "Seçmen yeni anayasaya destek verdi, ordu savaşı kaybetti" şeklinde.

Sonucun Türkiye'nin askerci geleneğine büyük bir darbe ve seçimden bir yıl kadar önce Erdoğan'a yönelik bir güvenoyu olarak görüldüğü belirtilmiş.


Anayasa değişikliğinin, 1980 darbesi liderlerinin yargılanması önündeki engeli kaldırdığını da hatırlatıyor gazete. Kenan Evren'in bu sayede yargılanacağına pek kimsenin inanmadığı, ancak bunun askerleri bundan sonra darbe yapmaktan caydıracağı ifade edilmiş. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı gelen ordunun daha 2007'de siyasete müdahale etmeye çalıştığı da hatırlatılmış.

Daily Telegraph sonucun Türkiye'nin Avrupa Birliği iddiasını güçlendireceğini, ancak İslamcı bir başbakanın elinde çok fazla güç topladığı kaygılarını da beraberinde getireceğini belirtmiş.

Emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu'nun görüşlerine de yer vermiş gazete. Muhalefetin bunu bir güvenoylamasına dönüştürmesi nedeniyle sonuçların toplumu daha da kutuplaştıracağını söyleyen Loğoğlu ekliyor:

"İktidar partisi muhalefete daha az duyarlı hale gelecek. Muhalefet ise hükümetin altını oymak için daha sert bir söylem ve yaklaşım kullanmaya başlayacak. Ne kadar inkar etse de, AKP bunu bir güvenoyu olarak görecek ve genel seçime bunun rahatlığıyla girecektir."

Daily Telegraph'a göre referandumun en önemli sonucu ise kendini dış politakada gösterebilir. Referandumun, Türkiye'nin Batı yanlısı tutumunu terk edip İran gibi komşularıyla yakınlaşması konusunda Başbakan Erdoğan'ın elini daha da güçlendireceğini belirtiyor gazete."
(BBC TÜRKÇE)