Ergenekon davasının dünkü duruşmasında savunmasını yapan tutuklu sanıklardan avukat Kemal Kerinçsiz, hem soruşturma savcılarına hem de yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine ağır suçlamalarda bulundu. Savcıları "yeşil darbe yargıcı" olarak nitelendiren Kerinçsiz, mahkeme heyetini de "seçime 4 gün kala 2. Ergenekon iddianamesini kabul ederek AKP'ye nema sağlama çabasında olmak"la suçladı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Ergenekon davasının 67. duruşmasında savunma yapan Kerinçsiz, konuşmasına İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde aldığı eğitimi anlatarak başladı. Hukuk Fakültesi 3. sınıfta bir konu üzerinde yaptıkları tartışmanın üzerine hocası Prof. Dr. İlhan Ender Postacıoğlu tarafından kendisine asistanlık teklif edildiğini anlatan Kerinçsiz, savcı olmak istediği için bu teklifi reddettiğini, bunun üzerine hocasının kendisine, "Zaman içerisinde kendinizi çok güçlü hissedeceksiniz. Ama atacağınız imzalardan hesap vermeyeceğinizi sanmayın. Bu imza bir gün sizin, sizin olmasa bile çocuklarınızın önüne gelir" diyerek kendisine öğüt verdiğini söyledi.

"Çocuklarınızın yüzüne bakamazsınız"

Kerinçsiz, savunmasına şöyle devam etti: "Savcılar ya kullanıldığının farkında değiller ya da kullanılmaya baştan muvafakat vermişler... Maalesef bugün toplumumuz tehlike altında olup, tüm ulusalcı ve bağımsız milliyetçi Atatürkçüler ile vatanseverlerin potansiyel suçlu olarak görülmesi adalet açısından hangi noktaya geldiğimizi göstermektedir. Bu tablo bir hukukçu olarak şahsımı endişeye sürüklemekte ve titretmektedir. İddianameyle savcılar Türk Silahlı Kuvvetleri'ne terörist demiştir. Bu şekilde savcılar hem çocukları için hem de gelecekleri için kötü bir miras bırakacaklar. Onların yüzüne de bakamayacaklardır" dedi.

Savcı Ferhat Sarıkaya'yı hatırlattı

Kerinçsiz, savunmasında Şemdinli iddianamesini hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'dan da söz ederek, "Sarıkaya'nın hazırladığı iddianame incelendiğinde, bugün yargılaması yapılan Ergenekon'un ayak seslerinin geldiğini" ileri sürdü. Kerinçsiz, Sarıkaya'nın "Gülen cemaatinin adamı olduğunu" iddia ederek, "Kendisine verilen görev bittikten sonra Amerika'da tarikat şeyhinin dizi dibinde oturmaktadır. Hatta davanın gizli tanıkları arasında olduğu da söyleniyor" dedi. Kerinçsiz ayrıca iddianameyi hazırlayan savcıları "yeşil darbe yargıcı" nitelendirerek, "Ülkedeki 10 yargı mensubuyla yargı darbesi meydana getirilmiştir" dedi. "Yeşil yargıçlar" olarak değerlendirdiği Ergenekon savcılarının "küresel çetenin mensubu olduğunu ve tarikat kültürünü yerleştirmeye çalıştığını" öne süren Kerinçsiz, "Savcıların dışarıdan buldukları destek şu an sadece, ağustos böceğinin 24 saatlik şatafatlı dönemi kadardır" dedi. Kerinçsiz, "Savcılar, 'Arkamızda şu, bu var' diye güvenmesinler. Gün gelir onların da günü biter. Akan suyu ilelebet durduramazsınız. İlla bir yer bulur, patlatır ve yoluna devam eder" diye konuştu.

"Askeri mahkemede yargılanmalıyız"

Kerinçsiz, davanın konusunun askeri mahkemeyi ilgilendirdiğini savunarak, "Sizin yargılamanızdan kaçmak için değil. Konusu itibariyle davaya bakmakta görevli olan mahkemenin askeri mahkeme olduğu kanaatindeyim" diye konuştu.
Yerel seçimlere 4 gün kala ikinci iddianameyi kabul eden mahkeme heyetini de eleştiren Kerinçsiz, "Siyaset ve yargı adeta yan yanadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir yargı kurumu hiçbir davayı kesintisiz olarak görmemektedir. Bu sistemli olarak uygulanmaktadır. Hiçbirimiz bu şekilde lehimize deliller toplayamıyoruz. Mahkemenin seçtiği bu yöntem hakkında açıklama yapmalıdır. İddianamenin seçimlerden 4 önce kabul edildiğinin açıklaması da AKP iktidarına siyasi nema sağlama çabasıdır. Ancak amaçlanan sonuç elde edilememiştir" dedi.

MİLLİYET