İMRALI'da çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasına çeken bölücübaşı Abdullah Öcalan, yaşamasının bireysel sorunu olmadığını, eceliyle ölümesi halinde bile devletin suçlanacağı belirterek, “Burada benim bir ölümüm gerçekleşirse büyük olaylar olur, kıyametler kopar” dedi. Öcalan, kendisiyle görüşmek isteyenlerin DTP ile görüşebileceğini söyledi.
Abdullah Öcalan'ın geçen hafta İmralı'da avukatlarıyla yaptığı görüşmede dile getirdiği ileri sürülen görüşleri, PKK'ya yakın internet sitelerinde geniş yer aldı. Bu yazılara göre Öcalan avukatlarına, radyo dinleyemediği ve 20 gün önce alınan radyosunun yerine yenisinin verilmediğini söyleyerek, “Benim burada, gelişmeleri öğrenmemi istemiyorlar, gazeteler de verilmiyor, gelenler de gecikmeli veriliyor. Beni sürecin dışında tutmak istiyorlar herhalde. Böyle bir hakları yok. İnfaz h?kimliği ve savcılık kararlarında benim radyo dinleme hakkım olduğu belirtiliyor” dedi.
Abdullah Öcalan'ın avukatlarınaktardığı ileri sürülen görüşleri internet sitelerinde şöyle yer aldı:

"DTP İLE GÖRÜŞSÜNLER"

Çeşitli kesimlerden gelip görüşmek isteyenler var. Fehmi Koru, gelip benimle görüşmek istiyormuş. Benimle gelip burada görüşmek elbette ki uç bir fikir değildir. Kimse benim diyaloga kapalı olduğumu söyleyemez. "Mutlaka gelip benimle görüşsünler' de demiyorum. Bu konuda akil adamlarla, aydınlarla, DTP ile görüşme yapılabilir, benim katılmam doğrudan olmayabilir, dolaylı olarak da devreye girebilirim. Türkiye'nin çok ağır sorunları var, dil sorunu gibi, yoksulluk gibi ama çözümü imkansız değil, çözebiliriz. Halk da bizi işaret ediyor, eğer ben bu sorunları çözemezsem o zaman beni asabilirler, ne yaparlarsa yapabilirler. Bizim çözümümüzde bölme parçalama yok, sınırlara dokunma yok, aksine birleştirici, bütünleştirici, demokratik değiştirici bir gücüz.”

"DEVLET ÖLDÜRDÜ" DENECEK"

Sorun benim yaşamam veya ölümüm de değildir, ölümden de korkmuyorum. Ancak, deprem olur bina başımıza yıkılabilir, hastalık olabilir o şekilde de ölebilirim. Bu, "devlet öldürdü" şeklinde algılanacak ve sonuçları korkunç olacaktır. Ben sağlığımı ve buradaki durumu sorun yapmadım, yapmıyorum. Burada geçen hafta, yaşanan "küçük' (görece olarak, ölüm olayına göre küçük) bir sorundan halkımın haberdar olmasını istedim, bu nedenle halkıma rapor ettim, halktan bir talepte de bulunmadım, hatta "olayı büyütmeyin' dedim ama kendileri harekete geçtiler, neler yaşandığını görüyorsunuz. Burada benim bir ölümüm gerçekleşirse daha büyük olaylar olur, kıyametler kopar. Ben böyle bir durumun yaşanmasını istemediğim için çözüm önerileri getiriyorum, bu sorunun çözümü için yaşamam önemli, çözümün baskısını hissediyorum. Rica ediyorum, defalarca çağrım oldu ancak hükümet dikkate almadı.”

DİYARBAKIR'DA ERGENEKON MAHKEMESİ

Diyarbakır'da Vietnam ve Irak benzeri sembolik, alternatif bir "Ergenekon yargılaması' yapılabilir. Ergenekon davasına alternatif bir mahkeme Diyarbakır"da kurulabilir. Ergenekon davasında dile getirilmeyen gerçekler ortaya konulabilir. Bunu demokrasi platformu gibi demokratik kitle örgütleri Baro ile birlikte yapabilir. Avrupa"dan tanınmış hukukçular da çağrılabilinir.

CUDİ DAĞI AĞAÇLANDIRILSIN

Cudi Dağı'na Nuh'un Gemisi'ndeki gibi, her türlü bitkiden ekilmeli, her türlü hayvan getirilmeli. Cudi'de mevcut ağaçlar, bitkiler kesilmemeli, çiçekleri koparmamalı, korunmalı. Hayvanlarını avlanmamalı.