“Bana bir şey olursa organlarımı bağışlayın” diyen Dilek son işgününde bir iş arkadaşıyla birlikte trafik kazasında hayatını kaybetti. Şimdi onun organlarıyla dört kişi yaşayacak.

KİLYOS yolunda geçirdiği trafik kazasında ölen Dilek Ekrem, İstanbul Ticaret Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümü 4"üncü sınıf öğrencisiydi. Çocukken oyuncak bebeklerine elbise dikerken başlayan kıyafet merakı, annesinin deyimiyle en büyük tutkusu olmuştu. Önce bebeklerini giydirdi, sonra ailesi ve sevdikleri içi çizdi. İyi bir modacı olup İtalya"daki Moda Haftası"na katılmak en büyük hayaliydi. Geçirdiği trafik kazasında beyninde ödem oluşan Dilek, 12 gün boyunca yoğun bakımda verdiği yaşam savaşını kaybetti. Beyin ölümü gerçekleştiğinde annesinin isteğiyle Dilek"in organları dört kişiye yaşam verdi. Dilek, sık sık “Eğer bana bir şey olursa organlarımı bağışlayın” derdi.

Dilek Ekrem, Etiler Lisesi"ni bitirdiğinde giyeceği kıyafetleri Hazır Giyim Öğretmeni olan annesiyle birlikte çiziyordu. Üniversite sınavına ilk girişinde Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü"nü kazandı ama gitmedi. Giyim tutkusu için bir yıl daha hazırlandı. İstanbul Ticaret Üniversitesi"nde Moda Tasarımı"nı kazandığında hayallerine bir adım daha yaklaşmıştı. Evdeki herkes, arkadaşları kıyafetlerini Dilek"e danışarak seçiyordu. Okulu bitirecek, İtalya"ya gitmeden önce hiç sevmediği burnuna estetik yaptıracaktı. Hiç aşık olmamıştı, en yakın dostum dediği yengesi Şenay"a, dert yanıyordu: “Büyük bir aşk yaşamalıyım.”

Bir iş arkadaşı daha öldü

DİLEK Ekrem, yaz sezonunda iş hayatını tanımak için girdiği Kilyos"taki bir plajda halkla ilişkiler sorumlusu olarak çalışıyordu. 3 Eylül Dilek"in işte son günüydü. İşletmenin sorumlusu Ahmet Fırat, aşçı Musa İnce ile Dilek"i de işe götürecekti. Dilek ön koltuğa oturdu. Ahmet Fırat"ın kullandığı otomobil kontrolden çıktı. Kamyonete çarptı. Ahmet Fırat olay yerinde öldü. Yoldan geçen bir doktor Dilek"i hastaneye götürdü. Yoğun bakıma kaldırılan Dilek, hayata tutunamadı. / hürriyet