Kayseri'nin Tomarza ilçesinde, eski eşinin yeğeni iki  kardeşi iple boğduktan sonra öldüklerini düşünerek çuvalla kuyuya atan kadının  yargılanmasına başlandı. 
 
  
 Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, çocukların annesi  Elif, babası Kamil T. ve avukatları ile sanık Rukiye Tülay'ın avukatı katıldı.  Sanık Rukiye Tülay ise duruşmaya Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü  Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla iştirak etti. Duruşmada, Aile ve Sosyal  Politikalar Bakanlığının avukatı da müdafi olarak hazır bulundu.
 
  Rukiye Tülay, daha önce verdiği ifadelerini tekrar ettiğini,  psikolojisinin bozuk olduğu için olayı gerçekleştirdiğini söyledi.
 
  
 Olaydan sağ kurtulan E.T (7),  duruşmada psikolog gözetiminde ifade  verdi. Anne ve babasının üzülmemesi için dışarı çıkarılmalarını isteyen küçük  çocuk, ailesi salondan çıkarıldıktan sonra olayı anlattı.
 
  Olay günü ağabeyi Mehmet Ali  ile marketten eve döndüklerini belirten  E.T, "O kadın bizi çağırdı. Evine gittik. Beni kömürlük gibi bir yere götürdü.  Orada beni boğmaya çalıştı. Ölü taklidi yaptım. Ağabeyim geldi sonra, onu da  boğdu. Bizi çuvala koyduğunu hatırlamıyorum ama beni çuvalla sürüklediğini  hatırlıyorum." ifadelerini kullandı.
 
  
 Baba Kamil T. ise ağabeyinin eski eşi olan sanığın boşanmalarından  kendilerini sorumlu tuttuğu için aralarında husumet bulunduğunu belirtti.
 
  
 Olaydan 2 gün önce dedelerinin evinde olan çocuklarını telefonla  arayarak otobüs biletlerini aldığını söylediğini, bunu öğrenen sanığın olayı  planlayarak gerçekleştirdiğini öne süren Kamil T, Rukiye Tülay'ın en ağır şekilde  cezalandırılmasını istedi.
 
 Anne Elif T. ise sanığın bunu neden yaptığını bilmediğini ifade  ederek, en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini kaydetti.
 
 Sanığın kızı S.T. (10) de olay günü annesinin yanında olduğunu ve her  şeyi gördüğünü anlattı.
 
Evlerinin önünde otururken E.T. ve Mehmet Ali T'nin bakkaldan  geldiklerini gördüğünü ifade eden S.T, şöyle devam etti:
 
 "Derviş ağabey, elindeki sütü içeri götürmem için bana verdi. Ben de  Mehmet Ali ile birlikte eve girip sütü bıraktık. Annem de E.T'yi oturma odasına  götürdü. Biz camekanlı bölümde beklerken Mehmet Ali, E.T'nin bağırmasını duydu.  Koşarak E.T'nin bulunduğu odaya gitti. Annem onu da içeri aldı. Boynuna ip sardı.  Biraz dövdü, kafasını sedire vurdu. E.T'nin de boynuna ip sarmıştı. Sonra ikisini  de ayrı ayrı çuvallara koyup, kuyuya attı. Korktum, ne yapacağımı bilemedim.  Annem kan lekelerini temizledi. Bana da sakın bu yaptıklarımı kimseye söyleme  yoksa aynısını sana da yaparım dedi. Sonra beni parka götürdü. Bir süre  oynadıktan sonra eve döndük. Elif teyze geldi, çocukları sordu ama annemden  korktuğum için görmediğimi söyledim."
 
  Çocukları kuyudan çıkaran Sinan Özyolu ise olay günü köyde kayıp  anonsu yapılınca 15-20 kişi ile çocukları aramaya çıktıklarını belirtti.
 
   Kuyuyu açtıklarında çuvalları gördüklerini, üstteki çuvalın hareket  ettiğini farkettiğini dile getiren Sinan Özyolu, "Hemen kuyuya indim. Çuvalların  ağzı bağlıydı. Üstte hareket eden çuvalı açtım. Kız çocuğu vardı ve yeni yeni  kendine geliyordu. 'Bize ne yaptılar, abime ne oldu' diye mırıldanıyordu. Onu  hemen yukarı çıkarttık. İkinci çuvalın üzerinde 8-10 taş ve saman vardı. Onu da  açtım. Erkek çocuk hareket etmiyordu. Ona da ip bağlayıp hemen dışarı çıkarttık."  diye konuştu.
 
  Duruşma, sanığın akıl sağlığına ilişkin raporun beklenmesi ve ikinci  duruşmada salonda hazır edilmesi için ertelendi.
 
Kayseri'nin Tomarza ilçesi Pusatlı Mahallesi'nde, 15 Ağustos'ta,  amcalarının eski karısı tarafından çuvala konulup kuyuya atılan kardeşlerden  Mehmet Ali T. (10) ölmüş, E.T (7), yaralı kurtulmuştu.