Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Isparta seferini yapan World Focus Havayolları'na ait, Atlasjet Havayolları tarafından kiralanan MD83 tipi yolcu uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybeden 56 kişinin kimlik tesbitinin yapılması için Adli Tıp Kurumu"na talimat verdi.

Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Keramettin Kurt, adli tıp uzmanlarından oluşan bir heyeti olay yerine gönderdi. Uzmanlar, ölenlerin kimliklerini DNA testi yaparak tesbit edecek. Ölen yolcuların dişlerin yapılacak DNA testi sonrası kimliklendirme çalışması tamamlanacak.

-DİŞLERDEN KİMLİKLENDİRME YAPILACAK-
Türkiye"nin ilk adli diş hekimlerdi arasında yer alan Ankara Keçiören Osmanlı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekim Yardımcısı Serdar Sütçü, ANKA'ya yaptığı açıklamada, uçak kazası ölen yolcuların dişlerine bakılarak kimliklendirme çalışması yapılabileceğini belirtti.

Sütçü, herhangi bir kaza sonrası olay yerine adli tıp uzmanları, adli patologlar, adli diş hekimleri ve adli tabipler gönderildiğini belirterek, “İlk ekip olay yerini kapatıyor, ikinci ekip ailelerle görüşerek ölü hakkında bilgi topluyor. Üçüncü ekip cesetlerdeki filmleri, dişlerinin durumunu, parmak izini araştırıyor. Dördüncü ekip ise toplanan bilgileri çakıştırıyor. Öncelikle en basit bulgulardan kimlik tespiti yapılıyor. Üzerindeki kıyafet, kolundaki saat, vücudundaki dövme ya da piercing gibi takılar kişiyi ele veriyor. Bütün bu yöntemler sonuca ulaştırmıyorsa parmak izi, DNA ve diş kayıtlarına bakılıyor” diye konuştu.

-KİMLİĞİ TESBİT EDİLEMEYENLER "ÖLÜ" DEĞİL, "KAYIP" SAYILIYOR-
Tanınmayacak hale gelen ve yakınında herhangi bir kimlik bulunmayan kurbanları belirlerken birinci derecede dişlerden, bunlardan sonuç alınmazsa DNA çalışmalarından yararlanıldığını vurgulayan Sütçü, “Fakat DNA çalışmaları pahalı ve daha fazla zaman alıyor. Parmak izi de sıkça kullanılan ve bilinen bir yöntem olmasına rağmen olumsuzlukları da içinde barındırıyor. Parmak izinde ölüm öncesi kaydının bulunmaması ve parmak izi sınıflandırmasını saptamak üzere ölüm sonrası yeterli materyalinin bulunmaması durumu zorlaştırıyor. Bu anlamda diş kaydının geçerliliği diğerlerine göre daha fazla. Çünkü dişler fiziksel faktörler ve dış etkenlerden diğer organlara kıyasla fazla etkilenmiyor. Uzun süre şekil yapılarını koruyabiliyor. Sıklıkla cesetle birlikte bulunabiliyor, yaşam boyu değişime uğrasa da ölümden sonra diğer vücut dokularından daha çok dayanıyor ve tek yumurta ikizlerinde bile farklılıklar gösteriyor” dedi.

Kimlik tespitinin en önemli nedeninin işin hukuki boyutu olduğunu vurgulayan Sütçü şunları söyledi:
“Çünkü kimliği tespit edilemeyen kaza kurbanları, kimliği tespit edilene kadar ölü değil kayıp kabul ediliyor. Ölü olarak kabul edilmeyince de miras gibi bazı hukuki sorunlar yaşanıyor. Herkes ölüsünü ister, bu yüzden kimse kimliksiz kalmasın.”
Bölgeye gönderilen Adli Tıp Kurumu ekipleri, kimliklendirme çalışmalarını tamamladıktan sonra kamuoyuna açıklayacak.