Aydın Emniyet Müdürlüğü Kaçacakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 16 Haziran sabaha karşı saat 05.00’de Aydın merkeze bağlı Ilıcabaşı Mahallesi’nde belirlenen adreslere düzenlediği eş zamanlı operasyonda 5’i çocuk ve 14’ü kadın olmak üzere toplam 37 kişiyi gözaltına almıştı. Düzenlenen operasyonda sorgulanması düşünülen 2 kişi hakkında ise askere gittikleri için her hangi bir işlem yapılamamıştı.
Anne ve babaları Kaçacakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonunun ardından tutuklu yargılanmak üzere Aydın E Tipi Kapalı Cezaevine gönderilen çocuklar sokakta kaldı.
Ilıcabaşı Mahallesi’nde ikamet eden ailelerinin cezaevine girmesinin ardından mahalle halkının desteği ile karınlarını doyuran 17 çocuk arasında yaşları 1,5 ve 2 olan iki bebek de anne ve babası cezaevinde olduğu için komşuları tarafından bakılıyor. 1 yaşındaki Mehmet Gül de annesi cezaevinde olduğu için annesinin kötü kaderinin kurbanı oldu. Mehmet annesinden ayrılmadı. Hayattaki ilk yılında cezaevi ile tanıştı demir parmakların ardına girdi.
Ilıcabaşı Mahallesi sakinleri yapılan operasyonun ardından cezaevine giren komşularından çok sokakta kalan çocuklarına üzülüyor. 17 çocuğun ailesinin yanına gitmesinin mümkün olmadığını söyleyen mahalleliler, “Yapılan operasyon ne kadar haklı ne kadar haksız buna mahkeme karar verecek. İnsanları yargılamak bize düşmez fakat ortada kalan çocuklar var. Bunlar ne olacak. Birilerinin bu çocuklara destek olması lazım” diyor.


BATAKLIĞI KURUTUN
Düzenlenen operasyonun ardından tutuklanan 37 kişinin avukatlığını üstlenen Avukat İhsan Sağır, “Ortada suçlu varsa cezasını çekmelidir. Fakat burada uyuşturucu ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan insanlar da cezaevine konuldu. Çocukları uyuşturucu kullanıyor veya satıyor diye anne babalar da tutuklandı” iddiasında bulundu.
İhsan Serin, mahallelerinde 5 yıl öncesine kadar uyuşturucu girmediğini öne sürerek, “Mahalleliye önce içmesini öğrettiler sonra da satmasını. Daha sonraları mahallenin hepsi uyuşturucu satıcısıymış gibi anılmaya başlandı. Burada suçsuzlar da var. Emniyetin amacı gözdağı vermekti. Bunu başardı. Kurunun yanında yaş da yandı. Bataklığı kurutacaksanız bu ilaçlama ile olmaz. Uyuşturucu ve fuhuş dünyanın en fazla kazandıran gayri meşru işleri. Cezaevine gönderilen insanların karınlarını doyuracak paraları yok. Hepsi aç sefil. Birileri cezaevine gidecekse bunlar bu işin arkasındaki patronlar olmalıdır. Mahalleliye uyuşturucuyu bulaştıran kimlerse emniyet onları da yakalasın” diye konuştu.
Avukat İhsan Sağır, mahalle sakinlerinin uyuşturucu bağımlısı yapılmaya çalışıldığını ve burada devlete büyük görev düştüğünü ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Yoksul tabakayı kalkındırmak için bir sürü devlet projesi var. Bunun altında acı var. Bu acıyı paylaşmak, onların elini tutmak önemli. Çözüm tutuklayarak hapse atmakta değil. Her şeyin çözümü eğitimden geçiyor. Ilıcabaşı uyuşturucu ile değil, devletin uzatacağı elle sosyal kalkınmasıyla anılmalıdır”