Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuralar Temmuz ayı itibariyle başlayacak. O nedenle bu haftaki yazımızda İtiraz Komisyonu’nu irdeleyeceğiz.

685 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 23.01.2017 tarihli, 29957 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girerek, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kurulması, işleyişi ile ilgili temel kurallar belirlendi.

29.04.2017 tarihli, 30052 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, 690 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile bazı maddelerin içeriği yeniden düzenlendi.

685 ve 690 sayılı KHK hükümleri uyarınca Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu hakkındaki her şeyi soru ve cevapla açıklamaya çalışacağız.

 

1) Komisyon neden kuruldu?

685 sayılı KHK’nin 1/1.maddesi ile olağanüstü hal kapsamında haklarında terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.

Buna göre, Komisyonun görevi, KHK ile aleyhlerinde işlem tesis edilen vatandaşların, bu işlemlere karşı başvurularını değerlendirmek ve karar vermektir.

 

2) Komisyon kaç kişiden ve nasıl oluşur?

685 sayılı KHK’nin 1/2.maddesi uyarınca Komisyon, yedi üyeden oluşacaktır.

Komisyon üyelerine kim belirleyecek?

Üyelerin üçü kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından, bir üye Adalet Bakanlığının merkez teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanınca, bir üye mülki idare amirleri sınıfına mensup personel arasından İçişleri Bakanınca, birer üye Yargıtay’da ve Danıştay’da görev yapan tetkik hâkimleri arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir. Komisyon, kendi üyeleri arasından yapacağı seçimle bir başkan ve bir başkanvekili seçer.

 

3) Komisyon nasıl karar verecek?

685 sayılı KHK’nin 1/3.maddesi uyarınca Komisyonun toplantı ve karar yeter sayısı dörttür. Oylamalarda çekimser oy kullanılamayacaktır.

 

4) Komisyonun görevleri neler?

685 sayılı KHK’nin 2.maddesi ile Komisyonun görevleri belenmiştir. Buna göre, Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir.

a-Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.

b-Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi.

c-Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması.

ç-Emekli personelin rütbelerinin alınması.

d-Olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle gerçek veya tüzel kişilerin hukuki statülerine ilişkin olarak doğrudan düzenlenen işlemler.

 

 

5) Komisyonun görev süresi ne kadar?

685 sayılı KHK’nin 3.maddesi uyarınca, Komisyon, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle görev yapar.

 

6) Komisyona nasıl başvurulacak?

685 sayılı KHK’nin 7/1.maddesi uyarınca, Komisyona başvurular valilikler aracılığıyla yapılır. Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılanlar ya da ilişiği kesilenler, en son görev yaptıkları kuruma da başvurabilir.

 

7) Komisyona ne zaman başvurulacak?

685 sayılı KHK’nin 7/3.maddesi ile komisyona yapılacak itirazın ne zaman başlayacağını belirlemiş. Buna göre;

a-Başvuru süresi, Komisyonun başvuru almaya başladığı tarihten itibaren işlemeye başlayacak,

b-Komisyonun başvuru almaya başladığı tarihten önce yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle ilgili olarak başvuru alma tarihinden itibaren altmış gün içinde;

c-Sonradan yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle ilgili olarak ise Resmi Gazetede yayımlanma tarihinden itibaren altmış gün içinde itiraz edilebilecektir.

Bunun anlamı 15 Temmuz sonrasında kamu görevinden çıkarılanlar, dava açmış bile olsa Komisyona başvurarak itiraz edebilecektir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde dava açabilmek için ulusal tüm iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekir. Buna göre, 685 sayılı KHK ile yeni bir iç hukuk yolu, yeni bir itiraz yolu ihdas edilmişse, ilgililerin AİHM’ne başvurma hakkını yitirmemek için komisyona itiraz etmesi ve verilen karara karşı dava açması gerekir.

Bu nedenlerle, kamu görevinden çıkarılan tüm devlet memurları, daha önce dava açmış bile olsa komisyona başvurup, sonucuna göre dava açması gerekir.

 

8) Komisyon ön inceleme aşamasında neyi inceler?

685 sayılı KHK’nin 8.maddesi uyarınca, Komisyonun yapılan başvurular, aranan şartlara uygunluk bakımından ön incelemeye tabi tutulacak.

Peki, ön incelemede Komisyon nelere bakacak?

Ön inceleme;

a-Başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı,

b-Başvuru sahibinin konuyla ilgili hukuki menfaatinin bulunup bulunmadığı,

c-Kanun Hükmünde Kararname kapsamına girip girmediği,

d-Diğer şekil şartlarını taşımadığı incelenecektir.

Ön inceleme ile uygun olmayan başvuruların reddedileceği belirtilmiş.

 

9) Komisyon nasıl karar verir?

Komisyon yapılan başvuru ile ilgili olarak reddine veya kabulüne karar verebilir.

 

10) Komisyon kararlarına karşı yargı denetimi mümkün mü?

685 sayılı KHK’nin 11.maddesi uyarınca, Komisyon kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir.

Yargı mensupları ile ilgili olarak, 22.7.2016 tarihli ve 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 18.10.2016 tarihli ve 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilenler, kararın kesinleşmesinden itibaren altmış gün içinde ilk derece mahkemesi olarak Danıştaya dava açabilecektir.

 

 

11) İtiraz Komisyonunun kararlarına karşı açılacak iptal davasında husumet nereye yöneltilecektir?

690 sayılı KHK’nin 54.maddesi ile “685 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesinin birinci fıkrasına “Ankara idare mahkemelerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine” ibaresi ile aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.” hükmü getirilmiştir.

Bu madde ile Komisyon kararlarına karşı açılacak davalarda, husumetin “ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine” yöneltilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Yanlış bir uygulama yapılmaması için “Bu davalarda ayrıca Başbakanlığa husumet yöneltilemez.” ifadesi eklenmiş.

690 sayılı KHK’nin 55.maddesi ile husumet yöneltilecek idareler tek tek açıklanmıştır. Buna göre;

a-Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilenlerce en son görev yapılan kurum veya kuruluş,

b-Devlet memurları ve işçiler dahil Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılanlarca Millî Savunma Bakanlığı,

c-Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatlarından çıkarılanlarca İçişleri Bakanlığı,

ç-Öğrencilikle ilişiği kesilen öğrencilerce Millî Eğitim Bakanlığı,

d-Kapatılan derneklerce İçişleri Bakanlığı,

e-Kapatılan vakıflarca Vakıflar Genel Müdürlüğü,

f-Kapatılan sendika, federasyon ve konfederasyonlarca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,

g-Kapatılan özel sağlık kuruluşlarınca Sağlık Bakanlığı,

ğ-Kapatılan özel öğretim kurumları, özel öğrenci yurt ve pansiyonlarınca Millî Eğitim Bakanlığı,

h-Kapatılan vakıf yükseköğretim kurumlarınca Millî Eğitim Bakanlığı,

ı-Kapatılan özel radyo ve televizyon kuruluşlarınca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu,

i-Kapatılan gazete, dergi, yayınevi, dağıtım kanalı ve haber ajanslarınca Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü,

j-Resen emekliye sevk edilmiş, kendi isteğiyle emekli olmuş, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılmış ya da müstafi sayılmış olup rütbeleri alınan Emniyet Teşkilatı personelince İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açılacağı ifade edilmiş.

 

 

12) İtiraz Komisyonu kurulmadan önce veya kurulduktan sonra açılan davalar hakkında nasıl karar verilecek?

690 sayılı KHK’nin 56.maddesi ile İtiraz Komisyonu kurulmadan önce veya kurulduktan sonra açılan davalarla ilgili olarak, bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına, vekâlet ücretine hükmedilmeksizin dosya üzerinden kesin olarak karar verileceği ve yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderileceği hüküm altına alınmıştır.

Bunun anlamı ne?

Vatandaş, Komisyona itiraz etmeden, dava açarsa, mahkeme karar verilmesine yer olmadığına karar verecek ve dosyayı doğrudan Komisyona gönderecektir. Bir Kanun Hükmünde Kararname ile mahkemenin hangi kararı vereceğinin belirlenmesi son derece hatalıdır. Bağımsız mahkemeler önüne gelen bir dosyada özgürce karar vermesi hukuk devletinin temel şartıdır. Bu usuli bir düzenleme gibi görülse de hukuk tekniği açısından yanlış bir maddedir.

 

13) İtiraz Komisyonu kurulmadan önce açılan davalar ve yapılan başvurular ne olacak?

690 sayılı KHK’nin 57.maddesi, 690 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, yapılmış olan başvurular, ilgili kurumlarca işleme alınmak üzere Komisyona intikal ettirileceği hüküm altına alınmıştır.

Bunun anlamı ne?

690 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihten açılan davalar veya herhangi bir kuruma yapılan başvurular, doğrudan doğruya Komisyona intikal ettilecektir. Burada hukuk tekniği açısından ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır. İdari işlemin iptali istemiyle açılan bir davada, 690 sayılı KHK hükmü uyarınca Mahkeme dosyayı doğrudan Komisyona gönderecektir. Oysa Mahkemenin, bu dosya üzerinde İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) hükümleri uyarınca belirlenen usullere göre ya davanın kabulü ile işlemim iptaline yada davanın reddine karar vermesi gerekir. İYUK’na göre başka bir karar veremez veya Komisyona dosyayı gönderemez. Bu aşamada, Kanun Hükmünde Kararname ile Kanunlar çeliştiği zaman hangisinin uygulanacağı ve Normlar Hiyerarşisi sorunu karşımıza çıkacaktır. Olağanüstü hal koşullarında çıkartılan bu Kanun Hükmünde Kararnameler asla bir kanun değildir. Ve geçerli olan İYUK hükümlerinin uygulanmasını engelleyemez.

 

 

14) 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile İYUK 10.maddesi askıya mı alındı?

685 sayılı KHK’nin 7/2 maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükümleri uygulanmaz hükmü getirilmiştir.

İYUK 10/2.maddesi ne diyor?

Vatandaş herhangi bir idari işlemle ilgili olarak idareye başvurduğu zaman, altmış gün içinde idarenin cevap vermesi gerekir. Altmış gün içinde yanıt verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İdare hukukunda buna zımni red adı verilir. Altmış günlük sürenin bitiminden itibaren işleyecek altmış günlük dava açma süresi içinde muhatap idareye karşı iptal davası açabilir [1].

685 sayılı KHK ile İYUK’nun 10/2 maddesinin (yani zımni reddin) oratadan kaldırılmasının anlamı, Komisyona yapılacak başvurularda 60 gün için yanıt verme, vermediği takdirde hakkında dava açılabilme olanağı ortadan kaldırılmış oluyor.

Bunun anlamı ne?

Bu düzenleme ile yapılacak itirazlara Komisyon 60 gün için yanıt verilmediğinde, vatandaş zımni red hükümleri uyarınca dava açamayacaktır. Bu, vatandaşın AİHM’e başvurması önüne bir zaman engeli oluşturacaktır.

 

 

15) Kanun Hükmünde Kararnamelerin hukuki niteliği ve normlar hiyerarşisindeki yeri

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) müessesesi hukukumuza 1961 Anayasasına (m. 64), 1971 yılında yapılan değişiklikler sırasında girmiştir. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra Milli Güvenlik Konseyi tarafından çıkarılan bir kararla 1961 Anayasası'nın KHK'lerle ilgili maddesinde bazı değişiklikler yapılmıştır. 1982 Anayasası ise hukuki rejimleri farklı iki KHK türü kabul etmiştir.

Anayasa’nın 121/3.maddesi; “Olağanüstü hal süresince, Cumnhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler, Resmi Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur; bunların Meclis’ce onaylanmasına ilişkin süre ve usul, İçtüzükte belirlenir.” hükmünü içermektedir.

Kanun hükmünde kararnamelerin TBMM tarafından tasdik edilmediği müddetçe idari işlem sayılacağı ve kurallar hiyerarşisinde kanunların hemen altında yer alacağı; tasdik edildiği anda, yasama organı onu kendi işlemine dönüştürdüğü için hem maddi hem de şekli anlamda kanun olarak kabul edileceği doktrinde ileri sürülmüştür [2]. Fakat, Kanun hükmünde kararnamelerin TBMM tarafından tasdik edilmediği müddetçe idari işlem sayılacağı ve kurallar hiyerarşisinde kanunların hemen altında yer alacağı tartışmasız bir şekilde hem doktrin, hemde uygulama tarafından kabul edilmiştir.

Sonuç olarak, Kanun Hükmünde Kararnameler TBMM tarafından tasdik edilmediği sürece kanun niteliğinde olamayacağından, yasalarla belirlenen hükümleri ortadan kaldırılması mümkün değildir. Başka bir anlatı bir kanun hükmü, kanun niteliği taşımayan KHK ile ortadan k a l d ı r ı l a m a z.

Bu nedenlerle, İtiraz Komisyonu kurulmasından sonra da, idari işlemlere (meslekten ihraç veya KHKile gerçekleştirilecek her türlü birel işleme) karşı, 685 ve 690 sayılı KHK’le uyarınca sadece itiraz Komisyonuna başvuru ile yetinilmemeli, kesinlikle İYUK hükümleri uyarınca İdare Mahkemelerinde veya yetkili yargı mercilerinde iptal davası açılmalıdır.

Bu şekilde dava açarak vatandaşın herhangi bir kaybı olmayacak, 690 sayılı KHK’nin 56.maddesi uyarınca açılan davalarla ilgili olarak, bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dosya 690 sayılı KHK’nin 57.maddesi uyarınca Komisyona intikal ettirilecektir.

Peki, böyle davranmak ne kazandıracaktır?

AİHM sürecinde, kanunlarla belirlenen iç hukuk yollarının eksiksiz olarak tamamlandığı iddia edilebilecektir.

 

 

 

 

 

 

 

[1] Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idarî makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.

[2] Burhan KUZU, Anayasa Hukukumuzda Yürütme Organının Düzenleyici İşlem Yapma Yetkisi ve Güçlendirilmesi Eğilimi, İstanbul : Filiz Kitapevi, 1987, s. 75-76.