Dünya yüzeyinin dörtte üçünü kaplayan, yaşamın doğduğu, dünyanın en büyük canlısı mavi balinadan, en küçük mikroorganizmalara dek milyonlarca yıldır canlılara ev sahipliği yapan, insanoğlunun gıda ihtiyacının %15'ini sağlayan okyanuslar ve denizler özel günlerde hatırlanmayı değil, korunmayı bekliyor.

Dünya okyanuslar gününde konuşan Greenpeace Akdeniz'den Banu Dökmecibaşı ''Bugün BM Dünya Okyanuslar günü. Greenpeace Akdeniz olarak soruyoruz; Dünya denizlerinin ve okyanuslarının ancak %1'i koruma altında iken, tüm vahşi balık stoklarının 2050 yılına dek tükeneceği tahmin edilirken, büyük balık türlerinin neredeyse %90'ı tüketilmiş iken, yaşamın kaynağı okyanuslar sahipsiz ve kaderine terk edilmiş iken neden böyle bir günü kutlayalım ki? Gerek açık denizlerde, gerek kıyısal alanlarda aşırı ve yasadışı avlanma, kirlilik, iklim değişikliği, deniz trafiği, petrol gaz aramaları gibi onlarca tehdit hala bilinmezlerle dolu deniz ekosistemini yok etmek için yarışıyor. Denizleri yeniden yaşama döndürmek için hala bir şans var; Türkiye dahil tüm ülkeler hem açık denizlerde hem de kıyısal alanlarda tam koruma altında deniz rezervleri oluşturmak için uluslararası ve ulusal anlamda acilen harekete geçebilirler" dedi.

Dökmecibaşı ''Bir yandan aşırı ve yasadışı avcılık, bir yandan diğer tüm çevresel tehditler (iklim değişikliği, kirlilik gibi) kalkan, orfoz, lüfer, palamut gibi önemli balık türlerinin hızla azalmasına, yabancı türlerin (balon balığı gibi) artmasına, pekçok deniz canlısının yok olma riski yaşamasına neden oldu. Tek çaremiz var; tam korumalı deniz rezervleri ve sürdürülebilir balıkçılık yönetimi oluşturmak, hem de acilen!'' dedi.