Başbakan Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği için 5 yıl denetim süresine tabi tutularak öfke kontrol programına dâhil edilen Genç Parti lideri Cem Uzan, denetimli serbestlik sistemi sayesinde hapishaneye girmeden cezasını çekecek.

Bu süre zarfında okuması gereken 5 kişisel gelişim kitabını rehberlerin gözetiminde özetleyecek. Uzan, ayrıca psikologlardan alacağı özel terapilerle sinirlendiğinde ne yapması gerektiğini öğrenecek. Sistemin harfiyen uygulanacağını söyleyen İstanbul Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Mustafa Çelik, düzenlenen programa tabi olunmaması halinde gerekli tedbirlerin alınacağını vurguluyor. Şubede görevli psikolog Sultan Kaleli ise, Uzan'ın okuyacağı kitapların kendisine faydalı olabilmesi için özetinin çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Ardından ekliyor: "Eserin anlaşıldığından emin olmak için Uzan'a test uygulanacak."

Denetimli serbestlik sistemi, Türkiye'de iki buçuk yıldır uygulanmasına rağmen Cem Uzan'a verilen öfke kontrol ve kitap okuma cezasıyla gündeme geldi. İngiltere'de 1678'den beri başarıyla uygulanan sistem, ülkemiz için daha çok yeni olsa da geçen yıl 42 bin 32 şüpheli, sanık ve hükümlü bu sistemden yararlanarak toplum içinden kopmadan ıslah edildi. Hatta 2007 yılı içinde 964 ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlü ile 142 suçtan zarar gören mağdur psikolojik ve sosyolojik yardım aldı. Mahkemelerin, 20 Temmuz 2005'te yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Yasası ile 1 yıldan az hapis cezası içeren suçları işleyenlere uyguladığı tedbirler suç işleyen kişinin toplumdan dışlanmadan hayata kazandırılması amacını taşıyor. Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında oluşturulan denetimli serbestlik ve yardım merkezleri ile koruma kurulları, mahkemece verilen yükümlülüklerin nasıl yerine getirileceğini, takibini ve denetimini yapıyor. Adliyelerde oluşturulan merkezlerde psikolog, sosyal hizmet uzmanı, öğretmen gibi uzmanlar kişiyi ve yaptıklarını yakından takip ediyor. Mahkeme, denetimli serbestlik kararı verdikten sonra kişinin ikamet ettiği adres hangi adliyenin yetki alanına giriyorsa dosyası o bölgenin denetimli serbestlik şube müdürlüğüne gönderiliyor. Müdürlük, kişinin adresine merkeze 10 gün içerisinde gelmesi için davetiye bırakıyor. Merkeze gelen kişiye kendisi için özel hazırlanan plan sunuluyor. Görevli uzman tarafından denetim planında yapılması gerekenler kişiye tek tek anlatılıyor. Daha çok 18 yaş altındaki gençlere uygulanan kitap okuma veya eğitimini tamamlama gibi cezalar, uzman psikolog ve görevli öğretmenler tarafından titizlikle takip ediliyor. En az bir yıl süren denetim sonucunda kişi yükümlülüklerini aksatmadan yerine getirmişse cezayı çekmiş oluyor ve dosyası savcılığa gönderiliyor.

Hükümlü, kendi çevresi içinde ıslah ediliyor

İstanbul Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Mustafa Çelik, eski sisteme göre cezaevine girmesi gereken 4 bin 545 kişinin adli kontrol tedbirleriyle dışarıda denetim altında tutulduğunu belirtiyor. Hürriyeti bağlayıcı cezalar yerine alternatif yaptırımlar uygulanarak hükümlünün topluma kazandırılmasının çok olumlu sonuçlar doğurduğunu anlatan Çelik, "Kişi hapishaneye girerek belki çok daha ağır suçlar işleyen insanlarla aynı ortamı paylaşmak yerine kendi çevresi içinde ıslah ediliyor. Bu durum hem kişide tutuklu psikolojisini bertaraf ettiriyor hem de toplumla uyumunu kesintiye uğramadan sağlamlaştırarak sürdürmesini sağlıyor." şeklinde konuşuyor. Devletin bu sistemle ciddi bir ekonomik külfetten de kurtulduğuna dikkat çeken Çelik, hapishanede yatan bir kişinin devlete 39 YTL'ye mal olurken, denetimli serbestlik uygulamasında aynı kişinin 13 YTL'ye mal olduğunu vurguluyor. Uygulamayla mahkemece belirtilen koşullar ve süre içinde, sanık veya hükümlünün toplumla bütünleşmesinin sağlanabilmesi için gerekirse aile bireyleriyle de görüştüklerini anlatan Çelik, program sonunda kişinin aynı suçu işlememesi için özel çaba yürüttüklerini dile getiriyor.

Şubede görevli uzman psikolog Sultan Kaleli ise eğitim ve sağlık kurumlarıyla koordineli olarak çalıştıklarını söylüyor. Birçok hükümlünün psikolojik olarak desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Kaleli, hükümlülerin uygulama sonrasında önemli gelişmeler kaydettiğinin altını çiziyor.

Kaleli, "Hatta birçok kişi rehberlik ve gözetim süresi bitmesine rağmen merkezimize gelerek bizimle görüşmeye devam ediyor." diyor. Kaleli, bu görevi yürütebilmek için özel bir eğitimden geçirildiklerini ifade ederken, Cem Uzan örneğinde olduğu gibi kitap okuma cezası alan kişileri titizlikle takip ettiklerini anlatıyor. "Öfke kontrolü gibi durumlarda ise kişinin öncelikle yaptığı suçu kabul etmesini sağlıyoruz. Daha sonra da bu tür durumlarda nasıl davranması gerektiğini öğretiyoruz." ifadelerini kullanıyor.