Dağlıca saldırısına katıldığını anlatan Ruken-Beritan kod adlı eski örgüt mensubu 19 Aralık 2010'da polise verdiği ifadede: "Dağlıca'nın emri de bizzat İmralı'dan geldi. Biz de bu talimatı yerine getirdik" dedi.
 
Türkiye gazetesinden Salih Bilici'nin özel haberine göre; Abdullah Öcalan'ın avukatlarına yönelik başlatılan KCK soruşturmasında ilginç ayrıntılar ortaya çıkıyor. Tutuklanan eski PKK'lıların itirafları da soruşturma dosyasına girdi. Polise ve savcılara ifade veren PKK'lıların anlattıkları hem avukatların KCK yapılanması içinde nasıl çalıştıklarına dair önemli ipuçları verirken hem de Öcalan'ın örgütü İmralı'dan nasıl yönettiğini ortaya koyuyor.
 
ÖCALAN'IN AVUKATLARI DOĞRUDAN KARAYILAN'A BAĞLI
 
Bir PKK'lı avukatların örgüt içindeki misyonuyla ilgili şu itirafta bulunuyor: "Öcalan'ın avukatları doğrudan Karayılan'a bağlıdır. Avukatlar, örgüt tarafından belirlenen gündeme ilişkin bilgileri Öcalan'a aktarır. Aralarında KCK Önderlik Komitesi'nde olanlar da var."
 
Bir başka PKK'lı itirafında "Öcalan'ın avukatları aracılığıyla gönderdiği görüşme notları örgüt için talimattır ve herkes bu talimatlara uymak zorundadır. Avukatlar zaman zaman Kandil'e giderek bu notları iletiyor. Notlar, PKK'nın özel kuvvetlerine, siyasi ders olarak okutuluyor. Ayrıca avukatların içinde KCK Önderlik Komitesi'nde olanlar var.
 
DAĞLICA'NIN EMRİ BİZZAT İMRALI'DAN GELDİ
 
Yakalandıktan sonra pişman olan bazı eski PKK'ların ifadeleri de PKK/KCK soruşturma dosyasına girdi. 13 askerin şehit olduğu Dağlıca saldırısına katıldığını anlatan Ruken-Beritan kod adlı eski örgüt mensubu ifadesinde, "Görüşme notları ana karargahta bulunan yöneticiler tarafından Türkiye sınırları içerisinde bulunan örgüt mensuplarına büyük cihazdan okunuyordu. Orada bulunan örgüt mensupları bu talimat doğrultusunda eylemlerini yapıyorlardı. Dağlıca'nın emri de bizzat İmralı'dan geldi. Biz de bu talimatı yerine getirdik" dedi. PKK'lı Muhtesim Güvenç ise ifadesinde PKK'nın tek merkezden yönetilmesinde avukatların kilit rolü bulunduğunu vurguladı. Güvenç, Avukat İrfan Dündar'ın kırsal alana gelerek örgütün üst düzey yöneticileri ile görüştüğünü, yine İrfan Dündar'ın kırsal alana geldiği zaman kendilerine son süreç ile ilgili Abdullah Öcalan'ın talimatlarını ilettiğini söyledi.
 
'100 BİN KİŞİ ÖLEBİLİR, SAYI ÖNEMLİ DEĞİL'
 
42 avukatın gözaltına alındığı KCK soruşturmasında Öcalan'ın gerçek yüzü ortaya çıktı. Avukatların evlerinde ve işyerlerinde yapılan aramalarda Öcalan'ın dehşet verici talimatları ortaya çıktı.
 
Öcalan'ın emirleri şöyle: "Öyle bir iki polise saldırmakla olmaz. Şehir savaşları olacak. Onbinler, yüzbinler ölebilir. Mesela Batman'da bir günde on bin insan ölebilir. 100 bin kişi ölebilir. Sayı önemli değildir. Kandil'e ben mi öğreteceğim? Kuzey, güney, doğu, batı, yurtdışı her yeri cehenneme döndürecek ağustos sonlarında 40 bin gerilla olmalı. KCK bütün savaş meselelerinden sorumludur. KCK'nın temel görevidir. Şehirlerde direniş örgütlerinizi güçlendirin. Öyle gidip 2 polis öldürüp kaçmakla, karakola doçkayla birkaç el ateş etmekle olmaz. Demokratik siyasetin önü açılmazsa orta şiddette savaş başlar. O alçaklar 20 yıl beni Suriye'de kullandı. 1000'i aşkın kişi kaçtı. Osman, Botan şu, bu alçaklar..."
 
Rızgar Siverek kod adlı Bayram Demir'in 25 Ekim 2007'deki itirafı:
"2001 yılında Avukat İrfan Dündar, PKK'nın Kuzey Irak'ta bulunan kamplarına geldi ve Öcalan'ın talimatlarını anlattı. Avukat Mahmut Şakar'ı da Kandil Dağı'nın İran tarafında İdeolojik Eğitim veren kampta Murat Karayılan ve Cemil Bayık ile birlikte gördüm. Abdullah Öcalan, avukatları aracılığı ile verdiği talimatlar ve geliştirdiği stratejiler sayesinde örgüt üzerindeki varlığını devam ettiriyor."