Olayın meydana gelmesinin ardından o gün saat 22.00 itibariyle Soma'ya ulaşan Atalay, "Başkan, orada olup bitenlere sendikanın da gözünü kapattığı, işverenle kol kola hareket ettiği, tüm iş güvenliği önlemlerinin alınması için gerekli itirazları yapmadığı iddia ediliyor. Ne yapacaksınız" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"O günden beri buradayım. Hiç bir yere gitmiyorum, gitmeyeceğim. 300 kişinin hesabını bana kul da sorar Allah da. Şuanda tek gayretimiz, madendeki arkadaşlarımızın çıkarılması. Cenazelerimizi alalım, bunu tamamlayalım; bu işin sorumlularını ortaya koymak için bütün gücümüzü seferber edeceğiz. Her kimse bunun sorumlusu, siyasi mi işveren mi sendikacı mı, kim olursa olsun hesabını soracağız. Tırnak mı sökülecek umurumda değil; biz o tırnağı sökeceğiz.  Türk-İş bu katliamın, bu cinayetin sonuna kadar takipçisi olacak, herkes görecek bunu."

Başkan Atalay, ilk günden itibaren Soma'ya gelen ve 4 gündür neredeyse uykusuz, canla başla arama kurtarma çalışmalarına katılan; birkaç saatliğine kartonların üzerinde uyumaya çalışan üniversite öğrencilerine ise ayrıca teşekkür etti. Buranın 'kahramanı bu genç çocuklardır' dedi.