Genç oyuncu, cezaevinden gelen bir mektuptan nasıl etkilendiğini Bugün'e anlattı. Küçük Kadınlar dizisinin 19 yaşındaki başrol oyuncusu Fulya Zenginer'in, konservatuvar hayali bir itirafla son buldu. "Mülakatta dizi oyuncusu olduğumu söyledim. Hoca, yüzüme baka baka ismimin üstünü çizdi" Güzel oyuncu Fulya Zenginer, hep hayalini kurduğu konservatuvara oyuncu olduğu için alınmadığını söyledi.

Karşımda çok genç bir kız var, kaç yaşındasın Fulya?

19 yaşındayım. Amerikan Üniversitesi Psikoloji bölümünde okuyorum ama dizi çalışmam olduğu için 1 yıl dondurdum. Doğrusu, çok tercih etmediğim bir bölüm, psikoloji. Benim hayalim konservatuar da okumak...

Sınavlara girmedin mi?

Bu sene İstanbul Üniversitesi'nin açtığı sınava girdim. Hatta kazandım ama mülakatta kaybettim.

Neden?

Dizide oynadığım için mülakatı kaybettim. Beni istemediler. Konservatuvarda pek sıcak bakmıyorlar dizi oyuncularına. Kendi çaplarında haklı oldukları noktalar var. Çünkü dizi oyuncuları olarak setlerde çok fazla vakit geçiriyoruz. Çalışma saatlerimiz belirsiz. Okula bu yüzden çok fazla emek veremeyebilirdim. Eğitimi boşlayabilirdim. Bu düşünceyle beni istemediler.

DÜRÜST DAVRANDIM

Nereden biliyorsun?

Mülakatta dizi oyuncusu olduğumu söyledim. Saklayabilirdim de ama yapamazdım, bana yakışmaz. Biliyordum hocalar, dizi oyuncularına sıcak bakmıyorlar. "Hocam olumsuz olacak ama dizi oyuncusuyum" dedim. Hoca, "Neden bu olumsuz olsun" deyip yüzüme baka baka ismimin üzerini çizdi. Çok üzüldüm. Çekimlerim çok yoğundu. O yoğunlukta sınava nasıl hazırlandığımı bilmiyorum ama hazırlandım. Özel Üniversite istemedim, devlet okulu olsun istedim hep...

Oyunculuğuna ne zaman başladın?

2 sene evvel 17 yaşındaydım, "Doktorlar" dizisinde bölüm oyunculuğu için sete çağırdılar. Gittim ve oynadım. Çekimler sırasında daha büyük bir rol teklif edildi.

ABLAM DİZİLERİMİ KAÇIRMAZ

Kardeşin var mı?

Bir ablam var: Funda. O 23 yaşında. Üniversitede reklamcılık ve halkla ilişkilerde okuyor. Normalde hiç dizi izlemez, benimkini hiç kaçırmadan izliyor artık. Dizimi de izlemeye şöyle başladı; gecenin bir yarısı Karadeniz de denize atlama sahnem vardı. Sahneleri izledi ve oyunculuğumu çok beğendiğini söylemişti.

Tekneden denize atlayan dublörün değildi de sen miydin yani?

Tabii, dublör kullanacaktık önce. Ama sonra baktım bir cesaret gelir gibi oldu. “Karar verdim, ben atlayacağım" dedim. Kendimi bir anda denize attım. Öncesinde, "Allah'ım sana geliyorum" dedim.

Büyük bir kaza atlattın o zaman, rol Allah korusun gerçeğe dönüşecekmiş neredeyse?

Aynen öyle. Nefes alamadım. Beni motora geri çekmek zorunda kaldılar.

Bize bakıp şükrediyorlar

Sence diziniz neden bu kadar çok sevildi, diğer dizilerden farkınız ne?
İnsanlar dram izlemeyi seviyorlar. İnsanların kendilerinden kötü durumda olan birilerini görmeye, seyretmeye ihtiyaçları var. Bizi görüp kendi hallerine şükrediyorlar. Belki de bir umut aşılıyoruz onlara.

Kızlar sürekli ağlama modunda, göz yaşı dökerken zorlanıyor musun?

Hiç zorlanmıyorum, herkesin şaşırdığı bir şey bu. Duygusal yanım ağırdır. Tıkandığım yerde Yeliz'in geçirdiği evreyi düşünüyorum.

Cezaevinde rakibin olan mahkum seni karnından şişledi. O sahnede neler hissettin?

Korktum. Şişe bir baktım, tüylerim diken diken oldu. Rol arkadaşım da benim canımın acıyacağını sanarak çok çekindi. Açı falan ayarlandı ama korktuk. Seven de var iğrenen de

Sokakta yürürken nasıl tepkiler alıyorsun?

Karşılaştığım bazı genç kızlar, "Seni sevmiyoruz" ya da "Iyyy Yeliz mi?" diyorlar. Teyzeler beni çok seviyor. "Ne zaman hapisten çıkacaksın" diye soran çok oluyordu. n Bunu yaşamış insanlar için bir burukluk hissettim. Bu sahneyle ilgili hapishaneden bir mektup geldi. "Beni şimdi anlamışsındır. Sadece oynamıyorsun, yaşıyorsun çünkü” yazıyordu. İnsan gibi insanız

Yeliz nasıl bir kız sence?

Çok güçlü, gittikçe güçleniyor da. Yeliz, bu kadar şey yaşadıktan sonra bir nefret patlaması yaşıyor. Doğal yaptıkları.

'Küçük Kadınlar'da 5 kardeşsiniz, set dışında kardeşler görüşüyor mu? Nasıl anlaşıyorsunuz?

Mutlaka görüştüğümüz oluyor ama hepimiz birbirimizden çok farklı insanlarız. Setteki sıcaklığı gerçek hayata yansıtmamız mümkün değil. Ama onun dışında gayet iyi anlaşıyoruz. Bir şey olduğunda birbirimize destek olacağımıza eminim. Çünkü hepimiz insan gibi insanlarız.

Kardeşler zaman zaman birbirini kıskanır, peki ya siz?

Bizim setin o güzelliği var, öyle bir şeyi yansıtmıyoruz birbirimize. Bazı setlerde yaşanıyormuş ama bizde yaşanmıyor.

Dayak yerim kızları döverim

O hassas kızın dizide bütün felaketler başına geliyor. Hapise girdin, dayak yedin, şişlendin, bakalım başka neler yaşayacaksın?

Dayak yiyorum, kızları dövüyorum. Dayak atarken karşımdakine zarar verme korkum dışında çok mutluyum bu sahnelerden, çok keyif alıyorum. Sahneler zorlandıkça kendimi iyi hissediyorum. Karşındakine vurma konusunda çok usta değiliz. Bu tip sahneler için bir kareografi hazırlayamıyoruz.

Hangi sahnelerde hakikaten canın yandı?

Koğuştaki dövüş sahnelerinde canım çok yandı. Koğuş ağası arkadaşlarla olan sahnelerde bir şey olmadı. Onunla bayağı birbirimizi tamamladık. Enerji olarak çok keyif aldığım bir oyuncuydu o. Elimde keskin bir cam parçası vardı bir keresinde, karşımdakini hem öldürmek istercesine boynuna tutmam gerekiyor ama insan içgüdümle de onun boğazına zarar vermemek zorundayım. Bu iki duyguyu karıştırıp öldürme duygusu öne çıkarmak beni zorladı. Onun dışında her şey güzeldi, bir zarar verme korkusu dışında.

GAZETEPORT