İmir'in Karabağlar ilçesinde Cumartesi günü 4 işçiyle yangın söndürme çalışmalarına katılan bir itfaiye erinin yaşamını yitirdiği patlamanın meydana geldiği iş yerinin sahibi hakkında savcılığın itirazını değerlendiren 1. Ağır Ceza Mahkemesinin yakalama kararı verdiği bildirildi.

İş yeri sahibi Şafak Odabaşıoğlu, avukatı Ahmet Ömer Ayçiçek'in bürosunda basına yaptığı açıklamada, olay karşısında büyük üzüntü yaşadığını, savcının itirazı üzerine nöbetçi İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakkında ''yakalama kararı'' çıkardığını, toplantının ardından polise teslim olacağını söyledi. ''Bir gram suçum yok, kaçmam için de bir neden yok'' diyen Odabaşıoğlu, böyle bir olayın yaşanmasını kimsenin istemeyeceğini, aile gibi gördüğü çalışma arkadaşlarını kaybetmenin acısını yaşadığını, olay karşısında mağduriyet yaşayan işçilerin ailelerine, kendi yakınları için yapacaklarının aynısını, imkanları doğrultusunda gerçekleştireceğini belirtti.

Patlamayla ilgili iş yerinde alınmamış önlemlerden, tiner, solvent gibi yanıcı maddelerin depolandığından ve benzeri gerçek olmayan şeylerden bahsedildiğini savunan Odabaşıoğlu, ''İş yerimizde imalat değil, kapı tamirleri ve rötuşları yapılıyordu. Ortaya atıldığı gibi depo dolusu tiner değil, kullanılmak üzere 3-5 teneke tiner bulunuyordu. Patlamaya neden olacak bir ihmalimiz söz konusu değil'' dedi.

Patlamayla bodrumun zemini ve bodrumla birinci kat arasındaki hasır betonun tamamen parçalandığını belirten Odabaşıoğlu, şunları söyledi:

''Patlamanın ya bodrum katında, ya da bodrum katın zemin betonunun altında gerçekleşti. Bodrum katında yanıcı patlayıcı bir şey yoktu, tamamen boştu. Bodrum zemin betonunun altında boşluk olduğunu daha önce fark etmiştik, burada bir metan gazı birikimi olmuş olabilir.

Karabağlar'ın eski tarım alanı olduğu ve çok sayıda kuyunun bulunduğu belirtiliyor. Bölgede çarpık yapılaşma etkin ve bu kuyuların üzerleri kapatılarak binaların yapıldığı söyleniyor. Bina altında bu kuyulardan birinin olabileceği ve kuyuda metan gazı birikmesinin patlamaya yol açabileceği ihtimali üzerinde duruyorum. Yaklaşık 4 yıl önce de aynı sokakta bir binada benzer patlama meydana geldi ve olay geçiştirildi. Yeni patlamalar ve yeni can kayıplarının önüne geçilmesi için konunun uzmanlarca dikkatle incelenmesi gerekiyor.''

-''SORUMLU OLMADIĞIMIZ ŞEYLERİ BİZE YÜKLEMESİNLER''-

Odabaşıoğlu, savcılığa sunmak üzere olayla ilgili raporu hazırlayan itfaiye yetkililerine seslenerek, ''Yukarıdan bir an önce tamamlanması yönünde gelen baskılarla raporu sonuçlandırma adına, 'Tiner gazı patlaması oldu, tüp bulunuyordu' gibi yaklaşımlarla, sorumlu olmadığımız şeyleri bize yüklemesinler. Patlamanın tiner ya da benzeri bir şeyden olduğunu söyleyenler, bir binaya bu tineri koysunlar ve patlatsınlar, biz de görelim. Dosyaları kapatmak için insanları çiğnemesinler'' diye konuştu.

Odabaşıoğlu ayrıca, tiner dolu olan ve yangında infilak eden minibüsün de kendilerine ait olmadığını sözlerine ekledi.

-''İTFAİYENİN RAPOR HAZIRLAMASI DOĞRU DEĞİL''-

Odabaşıoğlu'nun avukatı Ahmet Ömer Ayçiçek ise, itfaiye erinin yaşamını yitirdiği bir olayda, itfaiyenin rapor hazırlamasını doğru bulmadıklarını belirterek, ''Arkadaşı vefat etmiş kişinin, objektif bir rapor hazırlaması mümkün değil. Konu için uzman, tarafsız kişilerin hazırlayacağı rapora ihtiyaç var'' dedi.

Olayın metan gazından kaynaklandığı yönündeki düşüncelerini olayı soruşturan savcıya ilettiklerini, savcılık tarafından oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinin binada ve zemininde inceleme yaptığını dile getiren Ayçiçek, ''İş yerinin karşısındaki binada tiner dolum atölyesinin bulunduğunu tespit ettik. Olayın ardından atölyeden tiner tenekelerinin çıkarılışını kameraya kaydettik ve savcılığa sunacağız. Bu iş yerinin gaz salınımını tahliye edecek bir bacası yok, gazları kanalizasyona veriyorlar. Patlamaya bu da neden olmuş olabilir'' şeklinde konuştu.

İş yerinde çalışan işçilerden ikisinin aktif olarak siyasetle ilgilendiklerini dile getiren Avukat Ayçiçek, bu kişilere yönelik sabotaj ihtimali üzerinde de durduklarını ve bu düşüncelerini emniyet yetkililerine ilettiklerini de belirtti.

İş yeri ruhsatının sorgulandığını, bölgedeki iş yerinin yüzde 70-80'inde ruhsat bulunmadığını belirten Ayçiçek, ''Burası üretim atölyesi değil. 3-4 kutudan fazla tiner boya bulunmuyor. İş yeriyle ilgili müvekkilimin ufak da olsa kusuru olabilir ama tüm sorumluluğu ona yüklemek mümkün değil.

Gazetecilerin sorusu üzerine, işçilerin tamamının sigortalı olduğunu, yalnızca olayda hayatını kaybeden Yener Erbaş'ın 3 gün önce işe başladığını kaydeden Odabaşıoğlu, ''Deneme amacıyla işe yeni başlamıştı. Bu nedenle sigorta girişi yapılmamıştı'' dedi.

Cumartesi günü Karabağlar ilçesindeki bir kapı imalathanesinde patlama yaşanmış, olayda biri itfaiye eri toplam 5 kişi ölmüştü.

A.A.