KKTC Başbakanı Küçük, Başbakan Erdoğan'ın Ada'daki mitinglere Lefkoşa yönetiminin duyarsız kaldığı eleştirilerine cevap verdi.

Gösterileri engelleyemezdik. Bu yasal bir hak. Cumhurbaşkanı veya benim yasal gösterilerin yapılmasını engelleme hakkımız yok. Ama öte yandan Türkiye aleyhine açılan o pankartlardan biz de rahatsız olduk. O yazılanları Türkiye hiç de hak etmiş değil

Satırarası...

KKTC bir süredir hükümetteki Ulusal Birlik Partisi'nin ekonomi politikalarının eleştirildiği mitinglere sahne oluyor.

Bunlardan Türkiye'de en çok dikkat çekeni ise 28 Ocak'ta düzenlenen Toplumsal Varoluş mitingiydi. 'Ankara, ne paranı, ne paketini ne de memurunu istemiyoruz!', 'Ankara yakamızdan elini çek' gibi bazı pankartlar açılması Türkiye'den çok da iyi anlaşılamayan bir hareketlilik olduğunu gözler önüne serdi. KKTC'deki bu mitingler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün AKŞAM'ın manşetinde yer alan ve KKTC yönetimini hedef alan eleştirileriyle tekrar gündeme oturdu. Başbakan Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından, KKTC Başbakanı İrsen Küçük ile dün Lefkoşa'daki Başbakanlık binasında bir araya gelerek, Ankara-Lefkoşa hattındaki gerilimi konuştuk.

İşte KKTC Başbakanı İrsen Küçük'ün değerlendirmeleri...

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Türkiye aleyhinde pankartlar açılan protesto mitinglerinden Ada yönetimini sorumlu tuttuğu açıklamaların ardından KKTC Başbakanı İrsen Küçük akşam'a konuştu:

- Başbakan Erdoğan'ın AKŞAM'da yayınlanan açıklamalarını gördüğünüzü tahmin ediyorum. Memurlara 13 maaş verilmesini eleştiriyor. Bu gelenek nereden geliyor?

Evet, okudum. Bu tabii çok eskiye, sömürge dönemine dayanıyor. Bu Güney'de de, bizde de uygulanıyor bugün. Cumhuriyet döneminde de uygulanmıştır.

- Buna hala ihtiyaç var mı peki?

13'üncü maaş uygulaması yaygın şekilde devam ediyor. Burada bazı bankalar 14 -15 bile veriyor, bu Türkiye'de de bazı bankalarca uygulanıyor bildiğim kadarıyla. Bizde artık 13'üncü maaş müktesep, anayasal bir hak olmuştur. Bir de bu yıl hayat pahalılığı ayarlaması yapmıyoruz 13'üncü maaşa devam ettiğimiz için.

EYLEMLER EKONOMİK DEĞİL

- KKTC bir maddi açmaz içinde mi? Neden eylemler oluyor son günlerde?

Valla yapılan bu son eylemleri, mitingleri maddi konularla bağlamak mümkün değil. Gerçi ekonomik konularda hükümet olarak bazı kararlar aldık. Yüksek ücret alan emeklilerin maaşlarından yaptığımız kesinti dışında aldığımız diğer kararlar ne emeklilerimizi, ne çalışanlarımızı tedirgin etmeyecek şekildedir.

- Neyin eylemiydi bunlar o zaman?

Burada olay siyasi. Çünkü siyasi partiler de bu işi körükledi. Çalışanlar büyük ölçüde bu eyleme katılmadı.

- Kim veya hangi siyasi parti destekledi bu eylemi?

Burada bir platform oluşturuldu ve mecliste temsil edilen 3 parti bu eyleme katıldı. Bunlar Cumhuriyet Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ve Demokrat Parti (DP). Bu partiler ve sendikalar destek verdi. Ama eyleme 14.500 çalışanın yüzde 20'si katıldı. Dolayısıyla çalışanların maaşlarına etki dolayısıyla tepki olmadığı zaten katılan memur sayısından da bellidir.

- UBP'den katılanlar da var mıydı? Böyle söylentiler duydum Ada'da...

Ulusal Birlik Partisi'nin katılması mümkün değil. Ama tabii sağ görüşlü bazı sendikalar sembolik olarak katılmıştır.

Belki UBP'ye yakın bazı kişiler kastedilmektedir. Ama esas katılım sol sendikalar ve esas Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin yoğunlaştığı bir miting olmuştur.

- Türkiye pankartlar nedeniyle bunu kendisine karşı bir eylem olarak da algıladı... Sizce Türkiye aleyhtarı pankartlar açılarak ne yapılmaya çalışılıyor?

Bizim hükümet olarak aldığımız bazı ekonomik önlemler var. Ama buna rağmen 'Bu önlemleri Ankara istiyor, dolayısıyla Ankara'ya yoğunlaşalım' diyorlar Ama bunların çoğu bizim hükümet programımızda yer alan unsurlar.

Alınan ekonomik tedbirlerle özellikle 2011'de maaş ödemesinde hiçbir sıkıntı olmayacağı ortada. Çünkü, bütçe dengeleri kuruldu.

- Gösterilerden sonra Başbakan Erdoğan ile görüşme imkanınız oldu mu?

Hayır, olmadı.

- Başbakan sözlerinde sizleri de eleştiriyor. Siz veya Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu isteseydiniz engelleyebilir miydiniz olayları?

Yok onu engellemek mümkün değil. Yasalarımız kendilerine bu hakkı veriyor. O nedenle bunu engellemek mümkün değil. Ama ben televizyonlara çıkarak, çalışanlara 'Bu eylemin ekonomik tarafı yok, bazı partilerce siyasallaşmıştır. Ben katılmanız için uygun zemin görmüyorum' diyerek canlı çağrı yaptım ve etkisini gördük. O nedenle memurların katılımı yüzde 20'lerde kalmıştır. Dolayısıyla Türkiye yasalarıyla bizim yasalarımız biraz farklı.

- Neden KKTC yönetimini hedef aldı sizce Başbakan Erdoğan?

Sayın Başbakan'ın haklı olduğu taraf çok. Kuzey Kıbrıs'a bu kadar destek veren bir anavatan ve hükümeti var. Ve burada çok azınlıkta bir zümre 'Anavatana saldırı düzenleyerek prim yapacağım' diye düşünüyor. O mitingde Güney'den bazı Rumların davet edilmesi, Türkiye ve KKTC bayraklarının olmaması, bir tane de olsa Güney Kıbrıs bayrağı açılması Başbakan Erdoğan'a tabii ki ters gelmiştir.

- Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını gördüğünüzde şaşırdınız mı?

Şaşırmadım. Çünkü bazı pankartlar gerçekten bizi rahatsız etti ve tepki gösterdik. Sayın Erdoğan'ın da bundan rahatsız olacağını bekliyordum. O pankartları Türkiye hak etmiş değildir. Bu nedenle Sayın Başbakan'ın bu konuda tepkisini yadırgamadım. Tabii Sayın Başbakan'a çalışanların maaşları konusunda biraz abartılı rakamlar verilmiş..

Ama tabii gerçekler öğrenildiğinde düzeltilebilir.

- Randevu istediniz mi Başbakan'dan

Yok, ben istemedim. Zaten 4 hafta önce Ankara'daydım biliyorsunuz.

ADA'YA YARDIMLAR ÖYLE AZALMADI

Türkİye'nİn Ada'ya yardımlarında caride 100 milyonluk bir azalma var ama buna mukabil yatırım bütçemizde artış var ve toplamda bir fark doğmamıştır. Carideki miktar, yatırıma verilmiştir. Bizim Ankara ile hiçbir sorunumuz yok bu konularla ilgili. Türkiye yaptığı taahhütlerin hepsini günü gününe yerine getiriyor.

MAAŞ ÇİZELGELERİ ANKARA'DA VAR

Zaten maaş çizelgesi Ankara'da var. Nedir? Bütçedir o da. Bütçe orada, bütçedeki ödenekler ortada. Kaç memur çalıştırdığımız da rakam olarak vardır, yani hepsi Ankara'da mevcut. Dolayısıyla bizim bir şey götürmemize gerek yok. Hepsi Ankara'da var ve Sayın Başbakan da istediği an o bilgilere ulaşabilir.

MÜSTEŞARINA TELEFONLA MAAŞINI SORDU

Ülkemizdeki memur maaşları ortalama 2500 lira civarında. Ama tabii ki de üst düzey yöneticilerde, müdür - müsteşar düzeyinde 4 - 5 milyon civarına çıkıyor. Tabii ki bazı bankalarda 10 bin lira gibi maaşlar var ama bunlar banka müdürleri. Yoksa devlet memurlarında o kadar yüksek rakamlar yok. Bizde en yüksek müsteşar düzeyindedir, onun da sanıyorum nette 5, brütte 6 bin küsur. Bir dakika sizin yanınızda isterseniz müsteşarımı arayıp sorayım. (Telefonu kaldırıp, asistanına 'Hüda'yı arayın Müsteşar beyi' diyor.) Tayyip Bey bize sordu, biz de ona soralım (gülüyor). 'Hüda senin maaşın tam ne kadardı, Tayyip Bey gibi ben de sana sorayım senin maaşın kaçtı? 5.700 net mi?' Tam net. Peki, 5.700 müsteşarımın maaşı...

akşam