Norveçli terörist Anders Behring Breivik yargılanmasının ikinci gününde; bugün imkânım olsa aynı şeyi yine yapardım diyerek, Norveç'in Müslümanların istilası altında olduğunu ve yakında sayılarının Norveç halkının sayısından fazla olacağını öne sürdü.

Norveç'te 22 Temmuz 2011'de başkent Oslo'daki hükümet binalarına bombalı saldırı düzenleyen, Utoya adasındaki Sosyal Demokrat İşçi Partisi Gençlik Teşkilatı kampına silahlı saldırıda bulunarak 77 kişiyi öldüren Anders Behring Breivik'in duruşmasının ikinci günü tartışmalı başladı. Katliamın ikinci gününde Facebook'ta, Breivik'in ölüme mahkûm edilmesi gerektiğini yazan yardımcı hâkimlerden Thomas İndrebo, davadan çekilmek zorunda bırakıldı. Duruşma öncesinde Breivik'in savunma avukatları ve savcı Thomas İndrebo'nun yaptığı açıklamalarla tarafsızlığını yitirdiğini öne sürerek davadan alınmasını talep ettiler. Mahkeme heyeti yarım saatlik toplantıdan sonra talebi yerinde buldu ve Thomas İndrebo'yu görevinden alarak yerine davayı iyi bilen yedek hakimlerden 71 yaşındaki Anne Elisabeth Wislöff getirildi. Ancak Thomas İndrebo'nun görevden alınması, ölüm cezasının uygulanması konusundaki tartışmaları engellemedi. Norveç'te şimdi Breivik'e ölüm cezasının verilip verilmesi tartışılıyor.

KONUŞMASI NAKLEN YAYINLANMADI

Norveç Yüksek mahkemesi, Breivik'in duruşmanın ikinci gününde yapacağı yarım saatlik konuşmanın TV'den naklen yayınlanmasını, siyasi propaganda olacağı gerekçesiyle yasakladı. Breivik konuşmasına başlayınca duruşma hakimi Wenche Elizabeth Arntzen tarafından konuşması sık, sık kesilerek, konuşmasını kısa tutması konusunda uyarıldı. Breivik de konuşmasını kısa tutmaya çalışacağı sözü verdi. 5 kez sözü kesilen Breivik, kendi el yazısı ile hazırladığı savunmasını okurken, "Böyle sözüm kesilirse kendimi savunamam ve 22 Temmuz'da yaptıklarımı neden yaptığımı anlatamam. Olayın mağdurlarını düşünerek ses tonumu yumuşattım tek istediğim yaptıklarımı neden yaptığımı anlatabilmek" dedi. 33 Yaşındaki Breivik, ideolojisini anlatan bir konuşma yaptı. Ancak konuşması sırasında İşçi Partisi Gençlik Teşkilatı ve ismini verdiği bazı kişiler hakkında ağır konuşmaya başlayınca duruşma hakimi tekrar "Breivik ses tonunu yumuşatacağını söylemiştin sözünde dur" diyerek uyarıda bulundu. Breivik'in konuşması sırasında salonda bulunan 250 mağdurdan bazıları yere bakarken, bazıları, başını sallayarak Breivik'e tepki gösterdi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADIĞI İÇİN SİLAHA SARILDIM

Breivik, konuşmasına başlarken, Norveç'te ülkenin başkaları tarafından ele geçirilmesini istemeyen birçok kişinin kendisini dinlediğini ve onlar adına konuştuğunu öne sürdü. Breivik, konuşmasına, polisin medyanın ve bazı insanların 22 Temmuz'dan sonra kendisine nasıl baskı uyguladığını anlatarak devam etti. Breivik "İkinci dünya savaşından beri ne Norveç ne de Avrupa'da ifade özgürlüğü kalmadı. İnsanlar elitlerin baskısı altında. Çok kültürlülük ve yabancı istilasından memnun olunmadığına dair yüzlerce delil var. Haber ajansları ve gazeteci yetiştiren okulların hepsi çok kültürlülükten yana. İfade özgürlüğü olmayınca bunlara karşı kazanmak mümkün değil İfade özgürlüğü olmayınca da silaha sarılmaktan ve militan olmaktan başka çare kalmadı. Birçok kişi beni cani olarak gösterdi oysa ben cani değilim sadece ülkemi ve Avrupa'yı İslamlaşmaktan kurtarmak istedim"dedi.

BUGÜN İMKANIM OLSA YİNE YAPARIM

Bunun üzerine söz isteyen mağdurların avukatlarından Mette Yvonne Larsen, salonda bulunan ölenlerin yakınları ve olaydan sağ kurtulanların konuşmalardan çok etkilendiklerini belirterek Breivik'in salondakileri dikkate almasını ve konuşmasını bitirmesini istedi. Duruşma hakimi bunun üzerine Breivik'ten konuşmasını çabuk bitirmesini istedi. Breivik geride üç sayfa daha kaldığını belirterek başladığı konuşmasında Sosyal Demokratlar ve Kültür Marksistleri ile savaş halinde olduğunu söyledi. Breivik "şayet birileri cani ise onlar ülkemizi bize sormadan çok kültürlü yapan Sosyal Demokratlardır. 22 Temmuz'ta yaptıklarım yanlış değildi. Bugün imkanım olsa aynısını yine yaparım. Ülkemiz yabancıların ve Müslümanların istilasına uğradı. Onların nüfusu Norveç nüfusunu geçecek ve ben hapiste ülkemin batışını seyretmek zorunda kalacağım" dedi. Breivik, ömrünün sonuna kadar İlla cezaevinde kalmaktan korkmadığını belirterek "ben ömür boyu hapse mahkum olmaktan korkmuyorum. Zaten ifade özgürlüğü olmayan bir cezaevinde yaşıyordum. O cezaevinin adı da Norveç" dedi. Duruşma hakimi Breivik'e duruşma boyunca kendisine sorular sorulacağını ve kendisini ifade etme özgürlüğünü kullanmaya vakti olacağını söyledi.

Duruşmayı izleyen bazı mağdurlar, konuşmanın televizyon yayınlanması ve tüm dünyanın Breivik'in nasıl ir insan olduğunu görmesi gerektiğini savundular. Duruşmanın 10 hafta süreceği, son kararın katliamın yıldönümü olan 22 Temmuz'da verileceği belirtildi.