Kadına şiddet olanca hızıyla devam ederken Yargıtay'ın bir dava ile ilgili aldığı karar erkek egemen toplumun kadına bakışını bir kez daha gözler önüne serdi.

Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi bir dava ile ilgili olarak , "Kocanın karısını alkollüyken "sebepsiz" yere dövdüğünün altını çizerek olayı "kötü muamele" kapsamından çıkararak " kasten yaralama" suçu olarak değerlendirdi.

Yargıtay bu kararı ile kadına uygulanan şiddetin suç kapsamını bir kademe artırdı ancak karara eklediği " sebepsiz yere" ifadesi ile kafaları epeyce karıştırdı.

DAVA KONUSU
Alkollü kocaya, eşini dövmesinden dolayı açılan davada mahkeme, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası istedi. Cezaya itiraz gelince bu kez Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi, alkollü kişinin cezasının 2 yıldan 5 yıla kadar yükseltilmesini istedi.

Yargıtay, alkollü olarak "sebepsiz yere" eşini dövme, kasten yaralama suçu kapsamında değerlendirdi. Yargıtay, bu suçun şefkatle bağdaşmayacağını belirterek, dayakçı kocanın 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası ile yargılanmasına karar verdi.

Sarayönü Sulh Ceza Mahkmesi'nin gündemine gelen davada, alkollüyken eşini döven ismi belirtilmeyen kişi hakkında 'aile bireylerine kötü muamele'den dava açıldı.

Yargılama sonrasında kocanın eşine uyguladığı şiddet, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 'Kötü Muamele' başlığını içeren 232. maddesi kapsamında değerlendirildi. Söz konusu maddede, "Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmüne yer veriliyor.

DAYAĞA VERİLEN CEZA AĞIRLAŞTIRILDI AMA!
Hapis cezasına itiraz gelince dosya Yargıtay'ın gündemine taşındı. Temyiz talebini kabul eden Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi ise hüküm kurulan TCK'nın ilgili maddesinin aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunma, yaralama, tehdit, sövme gibi suçların dışında ayrıca, çıplak gezdirme, aç bırakma, sürekli alay etme ve korkutma gibi merhamet ve şefkatle bağdaşmayan eylemleri kapsadığına dikkat çekti.

Kocanın karısını alkollüyken "sebepsiz yere" dövdüğünün altını çizen daire kararında, karısına alkollüyken şiddet uygulayanların suçunu şefkatle bağdaşmayan eylemler dışına çıkarttı. Daire, sanığın alkollü olarak sebepsiz yere eşi olan mağdureye vurmasını "kasten yaralama" suçu olarak değerlendirdi. Kasten yaralama suçu da iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmediyor.

SEBEP OLURSA DAYAK MAZUR MU GÖRÜLECEK?
Yargıtay kararına ise tepki gecikmedi.Ankara Barosu Kadın Hakları Meclisi Başkanı Elif Uysal Erkol, kararı sert bir dille eleştirerek, Yargıtay'ı da cinsiyet ayrımcılığı ile suçladı.

Erkol, sebebi her ne olursa olsun kadına yönelik şiddetin mazur gösterilemeyeceğine dikkat çekerek," İlgili kanunda böyle bir ibare olmamasına rağmen kararda yer alan " sebepsiz yere" ifadesinin erkek egemen kültürün yargıtaydaki cinsiyetçi yansımadır.Tehlikeli bir bakış açısıdır" dedi.

Yargıtay kararının bu türden davalara emsal teşkil etmeyeceğini ancak etkileyebileceği konusunda endişelerini dile getiren Erkol, şunları söyledi: "Ben bu kararın alkollü kocanın sebebi varsa karısını dövebileceğini vebunun da suç olmayacağı şeklinde yorumluyorum. Yani sebebi varsa alkollü koca karısını dövebilecek ve ceza almayacak sebebi yoksa ceza alacak.Oldu olacak dayağa sebep olacak durumların listesi yayınlansın.Veerkek hangi durumda kadına şiddet uygulayacağını, kadın hangi durumda şiddet göreceğini bilsin.Kadına şiddetin yoğunlaştığı son günlerde bu kararı anlamakta zorlanıyoruz. Her ne sebep olursa olsun cinsiyet ayırmadan şiddet karşı politikalar üretmek gerekirken şiddeti mazur gösterecek kararlar kadınların yaşamını tehdit etmeye devam ediyor."

Hala kadına klasik ve geleneksel davranış kalıplarının dayatıldığını ve bunların dışında hareket etmenin erkek dünyasında suç olarak algılandığının altını çizen Elif Uysal Erkol, Yargıtay kararındaki sebepsiz ifadesinin yoruma açık olduğunu ve gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

KARAR "MAÇO" DEĞİL
Akademisyen, ve hukuk profesörü Hüseyin Hatemi ise Yargıtay kararındaki " sebepsiz yere" ifadesinin hatalı bir ifade olduğunu ve yanlış anlamalara neden olacağını söyledi.

Kararın kadınlar aleyhine değil tersine lehine olduğunu savunan Hüseyin Hatemi,"Kararın "Maço" bir yönü yok. Sadece sebepsiz ifadesi dar anlamı ile yoruma açık hala gelmiş. Kararda anlatılmak istenen suçun yok sayılması değil, ağır tahrik ve meşru savunmada suçun indirimine yönelik bir açıklamadır.Ne şekilde olursa olsun sebebi olduğunda kadını dövebilir , buna imkan sağlayabilir demek doğru değildir" şeklindekonuştu.