14 yaşındayken PKK’ya katılan Emine ve Türk ordusunda asker olan Ramazan kardeşlerin annesi Mevlüde Güngen Daily Telegraph’a açıklamalarında, "Her ikisi için de daima korkuyorum" derken, "Uçaklar dağları bombalıyor ve oğlum askerde kız kardeşinden dolayı cezalandırılacak diye korkuyorum. Kürtler Türk ordusunda esrarengiz bir şekilde ölebiliyor" görüşünü öne sürdü.
 
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, "Türk kardeşlerden biri Kürt direnişçilerin tarafında" başlıklı haberinde, Şırnak’ta Emine ve Ramazan Güngen kardeşlerden Emine Gürgen’in, Kürt direnişçilerle katıldığına, Ramazan Güngen’in ise Türkiye ordusunda askerlik hizmeti yaptığına dikkat çekiyor.
 
 
-"HER İKİSİ İÇİN DE DAİMA KORKUYORUM"-
 
Gazete, "Emine Gürgen, Türk hükümetine karşı silahlı saldırılar yürüten Kürt direnişçilerle birlikte bir gerilla olduğunda sadece 14 yaşındaydı. 20 yaşındaki kardeşi Ramazan, geçen yıl zorunlu askerlik hizmetini yapmak için orduya girdi" diye yazdı.
 
Türkiye’de Kürtlerin bulunduğu bölgelerde bu hikayenin sık sık tekrar ettiği vurgulanan haberde, Emine ve Ramazan’ın annesi Mevlüde Güngen’in, "Her ikisi için de daima korkuyorum" sözlerine yer veriliyor.
 
-"KÜRTLER TÜRK ORDUSUNDA ESRARENGİZ BİR ŞEKİLDE ÖLEBİLİYOR"-
 
Gazeteye göre, Mevlüde Güngen, "Uçaklar ?kızının ve PKK’nın bulunduğu- dağları bombalıyor. Oğlum askerde kız kardeşinden dolayı cezalandırılacak diye korkuyorum. Kürtler, Türk ordusunda esrarengiz bir şekilde ölebiliyor" iddiasında bulundu.
 
Mevlüde Güngen, kızı Emine’nin bir mektup bırakarak gittiğini ve mektubunda, "Dağlara gidiyorum. Bir savaşçı olmak istiyorum. Bir gerilla olmak istiyorum. Bu benim kararım lütfen benim için endişelenme" diye yazdığını söylüyor.
 
Emine’nin PKK’ya yine abisi asker olan kuzeni Heybet ile birlikte katıldığı belirtilen haberde, Mevlüde Güngen’in, Heybet’in bir hava saldırısında öldürüldüğünü çatışmaları gösteren PKK televizyon kanalında öğrendiğini ve kızı Emine’nin de Heybet’in yanında olabileceğini söylediği belirtiliyor.
 
Ayrıca Mevlüde Güngen’in, "İki taraftan da kimsenin ölmesini istemiyorum" dediğine dikkat çeken gazete, anne Mevlüde’nin, her ikisinin de silahlarını bırakmasının kendisi için önemli olduğunu söylediğini ifade ediyor.