Münevver Karabulut’un 3 Mart 2009’da öldürülmesinden itibaren 2 yıl 8 ay süren soruşturma ve dava süreci sonunda “tasarlayarak canavarca hislerle adam öldürmek” suçundan 24 yıl hapse mahkum edilen Garipoğlu’nun temyiz duruşması Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde yapıldı. Duruşmaya Cem Garipoğlu’nun amcası işadamı Hayyam Garipoğlu ve Avukatı Aytekin Kaya katıldı. Duruşmada müvekkili Cem Garipoğlu’nun savunmasını yapan Avukat Kaya, temyiz gerekçesinin 3 noktada toplandığını belirterek, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği hükmün oluşa uygun düşmediğini, tahrik hükmünün ve takdir indiriminin uygulanmadığını kaydetti. Sanık Garipoğlu’nun maktule Karabulut ile yapmış olduğu bilgisayar ortamındaki görüşmelerin dikkatle irdelenmesi gerektiğini dile getiren Kaya, mesajlarda buluşmayla ilgili nasıl buluşacaklarına ilişkin bir diyalog bulunduğunu ifade ederek, “Mahkeme hükmünü kururken Cem Garipoğlu’nun söylediği ‘müthiş planlar içindeyim’ sözünü sanığın öldürmeyi önceden düşündüğü şeklinde yorumluyor. Ancak yazışmaların devamında maktulenin ‘nasıl planlar içindesin’ sorusuna sanık ‘sana sımsıkı sarılacağım, sofra kuracağım’ demiştir, çocukça yazışmalardır. Yazışmalardaki bir cümlenin koparılarak bu cinayeti tasarlamaya gerekçe gösterilmiştir. Mesajların sonuna bakılsa tasarlamadığı ortaya çıkardı” dedi.
TARTIŞMA VE ÖFKE SONRASINDA CİNAYET İŞLENDİ
Yerel Mahkemenin tasarlamaya ‘testere’nin önceden alınmasını örnek gösterdiğini, bununla ilgili dosyada 3 delil bulunduğunu, bunlardan birinin testere satış fişi olduğunu, diğerlerinin de nalburdaki tanıkların ile taksi şoförünün beyanları olduğunu anımsatan Kaya, dosyada kısıtlama kararı bulunduğunu ve sonradan dosyadaki bilgileri öğrendiklerini belirtti. Kaya, savunmasına şu sözlerle devam etti:
“Testere saatiyle gerekçeye konu olan saat arasında 3 saatlik, tanıkların beyanları ile eve gelme saati arasında da 2 saatlik bir fark var. Aniden gelişen genel kastla tahrik altında bir cinayet işlenmiştir. Sanık cesetten kurtulmak için başını gövdeden ayırmıştır. Maktulenin görüştüğü Cevahir isimli genç bir teğmenin ifadesi talimatla alınmıştır. Teğmenin ifadesinde ‘maktule ile plajda tanıştıklarını, İstanbul’a geldiğinde maktuleyi aradığını ancak erkek arkadaşıyla buluşacağı gerekçesiyle buluşamadıklarını’ söylemiştir. Diğer 8 mesajın ne olduğunu ise hatırlamadığını beyan etmiştir. Aralarında bir flört olması mümkün.”
Müvekkilinin söz konusu mesajları gördükten sonra Münevver Karabulut’a ‘mesajların ne olduğunu’ sorduğunu, Karabulut’un önce inkar ettiğini ardından da hakaret ettiğini söylediğini aktaran Kaya, bu diyalogun yaşandığı anda Garipoğlu ile Karabulut’un bir arada olduklarını, tartışma ve öfke sonrasında cinayetin gerçekleştiğini savundu.
ADLİ TIP KURUMU RAPORUNDAKİ ‘ŞİZOİT KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ’ İNCELENMEDİ
Müvekkiline duruşmalarda saldırılar yapılmasına rağmen her seferinde pişmanlığını dile getirdiğini kaydeden Kaya, Adli Tıp Kurumu’ndan Cem Garipoğlu hakkında gelen raporda ‘Şizoit kişilik özellikleri’ şeklinde bir değerlendirme bulunduğunu, mahkemeden uzmandan görüş alınmasını istediklerini ancak talebi reddettiğini açıkladı. Kaya, müvekkilinin teslim olduğunu ve pişmanlığını dile getirdiğini kaydetti. Cem Garipoğlu, “tasarlayarak canavarca hislerle adam öldürmek” suçundan 24 yıl hapse mahkum oldu.
