Millet kararını verdi yurt dışı oyları hariç evet yüzde 51,3…Hayır yüzde 48,7…

Bu sonuç bizim Cuma günü akşamı Sayın Bülent Tezcan’la açık oturum öncesi aramızda yaptığımız değerlendirme toplantısındaki binde ikilik bir yanılma ile öngörüm yüzde 51,5 evet, yüzde 48,5 hayırla birebir örtüşen bir sonuçtur.

Bu sonuç AK Parti camiasının gönlünden geçen yüzde 60 seviyesindeki anlamlı bir evet değildir.

Sonuç itibariyle bu referandum seçmenin iki tarafa da ayar verdiği dönemin liderleri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alpaslan Türkeş’in siyasi yasaklarını kaldıran 1987 referandumu ile neredeyse birebir aynıdır.

Evet, yüzde 50.16…Hayır, yüzde 49.84…

Peki, neden anlamlı evet çıkmadı?

BİR: Millet bu günkü gibi o referandumda da kullanılan sert dili de rahmetli Özal’ın devlet imkânları ile yürüttüğü propaganda çalışmalarını da tasvip etmediğini kullandığı oyla ortaya koymuştu.

Yoksa bu referandumda Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yüzde 51,8’in de altına MHP’nin açık desteğine rağmen düşer miydi?

İKİ: Başta İstanbul, Ankara, Manisa, Antalya, Denizli olmak üzere büyükşehirlerde evet oyları hayır oylarının gerisinde kaldı.

Bunda bu kadar yetkinin Cumhurbaşkanına verilmesini uygun görmeyenlerin oynadığı rol yanında sert dilin de etkisi olduğu yadsınamaz. Bu ilerisi için AK Parti’ye bir işaret fişeğidir.

ÜÇ: MHP ile ittifakın ya da milletvekilliği seçimleri olmamasının da bir sonucu olabilir, kısmi artış olsa da Kürt oyları konusunda AK Parti umduğunu bulamadı.

Bölgede yaşayanlar öyle sanıldığı gibi sandığı boykot ederek seçime katılım göstermemezlik de etmediler.

DÖRT: Görünen o ki, hayır cephesinin ve bazı anket şirketlerinin belirttiği şekilde AK Parti seçmeni içinde gizli hayırcıların olduğu doğru çıktı ancak bunların oranının öngörülen şekilde öyle yüzde 15’ler seviyesinde değil yüzde 7-8’lerde kaldığı görüldü.

Kabaca bakıldığında bu eksiği de AK Parti MHP oyları ile tamamlamıştır ki, öyle hayır cephesinin iddia ettiği gibi 1 Kasım seçimlerindeki yaklaşık yüzde 12 oranındaki MHP seçmeninin ancak üçte birinin evet diyebileceği varsayımı doğru çıkmamış destek sanılanın üzerinde en az yüzde 50 olarak sandığa yansımıştır.

BEŞ: Cumhurbaşkanlığı seçimi ölçü alındığında referandumun kaybedeni AK Partidir.

Bu da gösteriyor ki,her ne kadar AK Parti seçmeninden evet oy vermeyenlerin asıl itirazları partiye değil tek kişiye verilen geniş yetkiye olsa da ortaya çıkan gerçek gerek 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı gerekse genel seçimler için MHP ile bu referandumda yapılan iş birliği bundan sonra da devam edecek demektir.

ALTI: İlk bakışta referandumun galibi CHP gibi görünse de AK Partili gizli hayırcılar, MHP muhalifi Meral Akşener, Saadet Partisi, Vatan Partisi, Demokrat Parti, Halkın Demokrasi Partisi’nden meydana gelen çok ortaklı koalisyonda onun payına düşenin ne olduğunu bilmek mümkün değildir.

Ancak şu kadarını söylemek mümkündür… 1Kasım seçimlerindeki(% 25.31) oylarını en azından iki üç puan artırmıştır ki, bunu da referandumda izlediği ve kendine orantısız yüklenilen mağduru oynamasının rolü olduğu kesindir.

YEDİ: Genel Başkan’ın kontrollü darbe, bir milletvekilinin evetçileri denize dökme sözleri ile evet cephesine polemik imkanı vermeseydi CHP’nin bu yarıştan galip çıkması bile mümkündü.

Referandumun Aydın ayağında sürpriz olmadı.

Aydın’da eski referandumlarla karşılaştırıldığında değişen bir şey olmadı. CHP tam saha presle AK Parti’yi kendi sınırları içersine hapsetti.

 Dolayısıyla bu parti mağlubiyet denmese de yüzde 29 gibi büyük oy düşüşü yaşadığı 7 Haziran seçimleri öncesindeki performansından daha da kötü bir performans sergiledi.

Peşpeşe bakan ziyaretleri, Başbakan’ın Aydın mitingi olumsuz havayı gidermeye yetmediği gibi bunlarla birlikte parti teşkilatlarınca yapılan çalışmalar CHP elindeki psikolojik üstünlüğü ele geçirmesine de yetmedi.

 Bunun sonucu MHP oyları çıkarıldığında verdiği fire sonucu kendi iktidar dönemlerinde yapılan biri referandum diğeri Cumhurbaşkanlığı iki seçimin de gerisine düştü.

Hezimet olarak nitelenmeye müsait bu sonuç AK Parti teşkilatlarındaki metal yorgunluğu ve dağınıklığa bakıldığında sürpriz değildir.

Ayrıca AK Parti’nin her seçimde yaşamaya alıştığı bu olumsuzluk gerek kendilerince gerek vatandaşça artık kanıksanmıştır.

Onun için teşkilatları yenileme gibi her hangi bir yansıması olacağı da düşünülmüyor. Yalnız tek merak edilen il başkanı Ömer Özmen’in alınan sonucu başarı mı yoksa başarısızlık olarak mı açıklayacağı konusudur.

Sonuç vatana millete hayırlı olsun…

 

 

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA