Hamidiye'nin Genel Müdürü Kenan Kılıç tüketiciyi uyarıyor: Birçok firmanın teknik donanımı yeterli değil. İçme suyunuzu mutlaka kontrol ettirin.

Sultan Abdülhamit tarafından kurulan Hamidiye Kaynak Suları tam 106 yıldır İstanbul halkına sağlıklı ve kaliteli su temin ediyor. Türkiye'deki ambalajlanmış su sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Hamidiye'nin Genel Müdürü Kenan Kılıç tüketiciyi uyarıyor: Birçok firmanın teknik donanımı yeterli değil. İçme suyunuzu mutlaka kontrol ettirin.

Hamidiye Kaynak Suları 106 yıldır İstanbul halkına sunduğu sağlıklı ve kaliteli su hizmetini artık 5 kıtada 19 ülkeye taşıyor. Üç yıl gibi kısa bir sürede Türkiye'nin aynı anda en fazla ülkeye ihracat yapan şirketi olan Hamidiye A.Ş.'nin Genel Müdürü Kenan Kılıç, Hamidiye'nin 106 yıllık su serüvenini ve gelecek hedeflerini anlattı. Ambalajlanmış içme suyunun tüm dünyada çok tercih edilen bir ürün olduğunu söyleyen Kılıç ihracat başarılarıyla ilgili şunları söyledi: "Biz 2005 yılında dış ticaret bölümü kurduk. Hükümetimizin başka alanlarda başlattığı ihracat seferberliği paralelinde biz de ihracata ağırlık verdik. Sadece üç yılda 5 kıtada 19 ülkeye ihracat yapar duruma geldik. Başladığımız noktadan bugüne kadar her yıl dolar cinsinden yüzde 100 büyüyoruz. Dünya markası olma yolunda çok önemli yol kat ettik. Ülkemizde aynı anda en çok ülkeye ihracat yapan firmalardan biriyiz."

KOMŞUDA SU SIKINTISI YOK

Türkiye'nin su zengini bir ülke olduğu, komşu ülkelerin su sıkıntısı için Türkiye'ye muhtaç olduğu hep söylenegelir. İhracat yaparken kendilerini komşu ülkelerle sınırlamadıklarını belirten Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye'nin su sıkıntısı çektiği düşünülür ama Suriye bilinenin aksine su sıkıntısı çeken bir ülke değil. Kendi ihtiyacını kendisi karşılayabilecek noktada. İran yine aynı şekilde. Irak yoğunlukla ithalat yapıyor. Ancak Irak halkından ziyade orada bulunan ABD askerlerine özellikle Adana ve Antalya bölgemizden su ihracı yapılıyor. Bu ihracat ABD askerlerinin çekilmesiyle beraber duracak. Zaten Rusya'nın ya da diğer komşu ülkeler Azerbaycan ve Yunanistan'ın ihtiyacı bulunmuyor."

YENİ FABRİKA YAPACAĞIZ

Yakın gelecekte yeni bir fabrika yapacaklarını açıklayan Kılıç ihracat hedeflerini büyüteceklerini belirterek şunları söyledi: "Hamidiye olarak 70 tane proje gerçekleştirdik. Yeni dönemde ise Türkiye'nin en büyük kapasitesine sahip ve son teknolojiyi kullanacak şekilde yine Kemerburgaz'da yeni bir fabrika yapma düşüncemiz var. 6 bin metrekarelik bir kapalı alanda fabrika yapacağız.”

SU ÜRETMEK KOLAY DEĞİL

Sektörün dışından bakıldığında su ticaretinin insanlara kolay geldiğini belirten Kenan Kılıç içme suyunun dünyanın en zor üretilen mamulü olduğunu söylüyor. Hem şu an üretim yaptıkları fabrikada hem de yeni yapacakları fabrikada suyun arıtılmasından şişelenmesine kadar en son teknolojiyi kullandıklarını belirten Kılıç çalışmaları hakkında şunları söyledi: "Bizim fabrikamızı gerek yurt içinden gerek yurtdışından çeşitli heyetler geziyor. Bizde kaynağından doluma ve tüketiciye ulaşana kadar ürüne insan eli değmez. Bu işte suyunuzun kaliteli olması için suyu çok iyi ambalajlamanız gerekir. Güçlü laboratuarınız olması gerekir. Bizim laboratuarlarımız hem çok geniş teknolojiye sahip hem çok sıkı takip sistemimiz var. Dolayısıyla buralarda diğer firmalarla farkımız ortaya çıkıyor. Birçok firmada laboratuar dahi yok. 106 yıllık bir firma olmanın sorumluluğuyla piyasada bu anlamda öncüyüz."

İÇTİĞİNİZ SUYU MUTLAKA KONTROL ETTİRİN

İstanbul'da ambalajlanmış su içmek her zaman önemliydi. Şu an sektörde birçok kuruluş var. Peki İstanbul'da satılan suyun sağlıklılığının denetimi açısından bir sorun var mı? Kılıç bu soruya şöyle cevap veriyor: "İstanbul'da halkın en çok kullandığı şişelenmiş su damacana sularıdır. 150 ayrı firma var. Bunların denetlenmesiyle ile ilgili il sağlık müdürlükleri yetkilidir. Çeşitli aralıklarla bunların denetimi yapılıyor. Buna rağmen donamımı, teknolojisi, insan kaynakları açısından yetersiz olan firma sayısı fazla. Ancak marka dediğimiz firmalar bu konuda biraz daha duyarlı. Burada temel konu, her konuda olduğu gibi halkımızın içecekleri sular hakkında duyarlı olması. İhmal etmesinler, içtikleri herhangi bir marka suyu, buna bizim markamız da dâhil, Hıfzısıha'ya giderek çok küçük bir bedel karşılığı tahlil ettirsinler. Bütün ailenin kullandığı su olduğu için zahmet edip gitmelerinde büyük fayda var. Sudaki mineral ölçülere ve bakterilere baktırsınlar. Biz Hamidiye olarak suyumuzun kalitesinde iddialıyız.”



Su arıtma cihazlarını almayın

Bir dönem kapı kapı gezen satıcıların sattığı su arıtma cihazları çok modaydı. Bu cihazların kesinlikle su arıtımı yapmadığını belirten Kenan Kılıç, halkı bu cihazları almamaları konusunda uyararak şunları söyledi: "Kapı kapı dolaşan, çeşme sularını arıtıyorum deyip cihaz satanlara çok dikkat edilsin. Bizim bütün uyarılarımıza rağmen İl Sağlık Müdürlüğü'nün, Sağlık Bakanlığı'nın bütün gayretlerine rağmen bu cihaz satışları devam ediyor. Firma ismine bakılmaksızın tüketicinin kullandığı suyu sihirbaz oyunlarıyla kötü gösterip cihazlarını satıyorlar. Halkımız asla bu cihazları almasın. Yaptıkları tamamen hileden ibaret. Zaten bunu devletin herhangi bir kuruluşuna sorsalar cevabını alırlar. Suyun arıtılmasıyla ilgili teknolojiler var. Çok kirli bir su bile içilebilir bir hale getirilebilir. Buna deniz suyu da dahil. Zaten Türkiye'nin de uzun vadede böyle planları var. Türkiye'nin içme suyu açısından hiçbir zaman sıkıntı çekeceğine inanmıyorum.”


Yeni Şafak