Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç.Dr.Uğur Tatlısumak tarafından verilen ilk derste okulun isminin anlamını, ‘Asımın Nesli’ olabilmek için gerekli misyon ve vizyonun nasıl olması gerektiği, ünlü Cumhuriyet Şairi Mehmet Akif Ersoy’dan örnekler verilerek açılış törenine katılan öğrenci, veli ve öğretmenlere anlatıldı.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Şakir Cihan Koçyiğit ve şube müdürleri Latif Akgün, Yılmaz Bilen, Özgür Selbes, kurum çalışanları ve öğrenci velilerinin de hazır bulunduğu ilk ders büyük ilgi gördü. Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu Müdürü Bünyamin Aras, gittikçe insanı değerlerini tüketen dünyada Cumhuriyet dönemi şairlerinden Mehmet Akif Ersoy’un tasavvurundaki neslin adının verildiği okulun 2017-2018 eğitim-öğretim yılında açılmış olmasının çok anlamlı olduğunu ifade etti.

Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü Şakir Cihan Koçyiğit’de, öğrencilere ve velilere mesajlar vererek; “2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının öncelikle hayırlara vesile olmasını diliyorum. Beyaz eşya alırken özellikle az enerji tüketen, kaliteli, son teknoloji ürünü olması için A++ özelliğini mutlaka ararız. İçinde bulunduğumuz bu mekan hem ilçemiz için hem ilimiz için hem de ülkemiz için bu artısı olan A okullardan birisi. Bu nedenle bu okulumuzun da içinde bulunduğu bir yerde görev yapmaktan dolayı ayrıca büyük gurur ve onur duyuyorum. Çünkü bu okulumuz sevgili öğrencilerimizi hem fen bilimleri üzerine hem de sosyal bilimler üzerine yetiştirecek” dedi

Kur’an-ı Kerim’den Rum Suresi ile konuşmasına başlayan ADÜ Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd. Doç.Dr.Uğur Tatlısumak, Şair Mehmet Akif Ersoy’ın bin 400 yıllık nesli korumak isteyen bir aşk şairi olarak le verdiğini belirterek, “Bu mücadele halen devam etmektedir. İslam dünyası 2-3 asırdan beri bilgi üretmekte sıkıntılar çekiyor. Dört bir tarafından İslam dünyasını kuşatmış olan batılı saldırılara cevap vermede hem felsefi hem de ideolojik anlamda çok büyük sıkıntılar çekmektedir. İslam dünyası da dolayısıyla kendisini ezik görüyor. Tam bu esnada Mehmet Akif bu dünyaya ışık saçmaya başlıyor. Onun sayesinde milli mücadelede kıvılcım oluyor. ‘Gelecek-istikbal sizindir’ diyor. Dinamizmin ölmemesi için şiirleri ile destek oluyor. Şimdi ise yüzyıl öncesi İslam dünyası yok. Zenginliklerimiz var ama bu zenginlikleri sömürgeci güçlere peşkeş çekiyoruz. Bir İslam coğrafyası var ki bu zenginlikleri kendi üretim sektörüne entegre edemiyoruz. Bu bir strateji noksanlığı. Bu, aklı bilgi ile yoğurup ışığa çevirememek eksikliği. Evet, ümidimiz var ama ümit aşamasını geçip strateji safhasına geçmeliyiz. Bilgi ile aklı yoğurup aşkı da içine katıp, bu hamurla tüm dünyada yeni bir medeniyeti inşa etmek zorundayız. Rum suresi bu anlamda çok önemli bir suredir. Rumlarla ilgili ayette yaptığımız analizde şunu gördük; o dönemdeki atmosferde dünya iki kutba ayrılmış. Bir tarafta Pers İmparatorluğu, diğer yanda Roma İmparatorluğu. Mekke’de o dönemde yapılan işkenceleri bir kenara bırakılarak pers ve Roma İmparatorluklarını örnek göstererek size işaret ediyorum diyor. İşte Asımın Neslinin bu suredeki örnekte olduğu gibi dünyayı bilmek zorunda olduğumuzu gösteriyor" şeklinde konuştu.

21868480_10155797823042320_1753017330_o.jpg21894938_10155797823092320_1963283958_o.jpg