Dışişleri Bakanı Davutoğlu, NATO Dışişleri Bakanları toplantısında, "Türkiye"de füze kalkanı" konusunun zannedildiği kadar çok tartışılmadığını söyledi.

Tartışmaların Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası kapsamında NATO-AB ilişkilerinde yoğunlaştığını belirten Davutoğlu, “Bir AB Dışişleri Bakanı, "Türkiye"yi çok önemli bir partner olarak görüyoruz" deyince, ben "Biz burada partner değiliz, NATO"nun sahibi biziz" dedim” diye konuştu.

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, iki hafta önce Brüksel"deki NATO Dışişleri Bakanları toplantısının perde arkasıyla ilgili çok önemli ayrıntılar verdi. Davutoğlu, Türkiye"de “füze kalkanı” ile ilgili tartışma olduğu havasının yaratıldığını, oysa bu toplantıda Kıbrıs Rum Kesimi nedeniyle NATO-AB ilişkilerinde tartışmalar olduğunu anlattı. Çin ziyaretini sürdüren Davutoğlu, dün özel uçakla Şian"dan Şanghay"a giderken Çin Hava Sahası"nda 11 bin metrede kendisine eşlik eden bir grup gazeteciye NATO"daki kavgayı şöyle aktardı:

Biz partner değiliz

“Füze kalkanı ve füze savaşları ifadeleri teknik ve politik olarak doğru terminoloji değil. Füze savunma sistemi doğrusu. İki hafta önceki toplantıda Türkiye"de zannedildiği kadar bir tartışma yaşanmadı. Ama Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) kapsamında NATO-AB ilişkilerinde tartışmalar yaşandı. Bir AB Dışişleri Bakanı, "Türkiye"yi çok önemli bir partner olarak görüyoruz" deyince ben sözü aldım ve "Biz burada partner değiliz, buranın, NATO"nun sahibi biziz. Biz ortak değiliz. Bazı dışişleri bakanları burada iki şapkayla konuşuyor. Ama burada konuşacakları şapkanın NATO şapkası olması lazım. AB şapkasıyla konuşacaklarsa Brüksel"deki bir başka sokağa gitmeleri gerekir" dedim. Ertesi gün o Dışişleri Bakanı geldi sarıldı. "Galiba yanlış anlaşıldık" dedi. İsmi önemli değil. Bunu şunu için söylüyorum, Türkiye"den baktığınızda oradaki sert tartışmaların füze kalkanı konusunda geçtiği düşünülüyor. Oysa öyle değildi.

Kendi eksiklerini görsünler

NATO-AB ilişkilerinde tutumumuz gayet ilkeseldir. NATO ile AB"nin işbirliğini geliştirmesine olumlu bakıyoruz. Ama AB içerisinde mutabakat nasıl önemliyse NATO içerisinde de mutabakat o ölçüde önemlidir. AB"nin katıldığı güvenlik çalışmalarına Türkiye"nin karar verici mekanizmalarda bulunmak suretiyle katılması gerekir. Şunu görmek lazım ki AB, Türkiye ile güvenlik anlaşması daha akdetmemiştir. Türkiye"nin, Avrupa Savunma Ajansı"na girişi onaylanmamıştır. AGSP"de Türkiye karar mekanizmalarında aktif olarak yer almamaktadır ve AB üyesi olmayan NATO üyesi olan ülkeler arasında da bu konuda tektir.

Anormallik ortada

Bu şekilde bir anormallik söz konusu iken, Türkiye"den NATO operasyonlarına hiçbir katkısı olmayan Güney Kıbrıs"ın karar mekanizmaları içerisinde yer almasını beklemek doğru değildir. Bunu başta NATO Genel Sekreteri olmak üzere bütün taraflar gayet iyi bilmektedirler. Türkiye gerektiğinde şu anda NATO operasyonlarına en fazla katkı veren ülkelerin başında gelmektedir. Gerektiğinde de Bosna"da Kosova"da olduğu gibi AB operasyonlarına katkı sağlamaktadır.”

Yalnızlıktan korkmayız

Davutoğlu, füze kalkanıyla ilgili NATO"da Türkiye"nin yalnız kalabileceği iddialarının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi: “Biz doğru bir şeyi savunuyorsak yalnız kalmaktan hiçbir zaman korkmayız. Bu konularda daha önce açıkladığım "sistem tüm üye ülkeleri kuşatmalıdır, komşu ülkeleri tehdit olarak algılayamayız" prensipleri bizim için doğru prensiplerdir.”

Ermeni kozu söz konusu değil

Davutoğlu ABD"nin füze kalkanı nedeniyle Türkiye"ye karşı sözde Ermeni soykırımı kozunu kullanabileceği iddialarına ise şu yanıtı verdi: “Dost ve müttefik bir ülkenin bize karşı herhangi bir konuyu gündeme getirmesi söz konusu değildir. Bu olamaz da. Bu ittifak anlayışıyla da bağdaşmaz. ABD yönetimiyle her düzeyde temasımız oldu ve oluyor.”

Alternatif kutlama olmamalı

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül"ün bu yıl verdiği tek Cumhuriyet resepsiyonuna, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile askerlerin katılmamasıyla yaşanan tartışmalara, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Çin"den katıldı. Davutoğlu, Genelkurmay Karargâhı"nda ayrı bir kutlama düzenleyen askerlere isim vermeden, “Kutlamalar alternatif kutlamalar şekline dönüşmemeli” diyerek sitem etti. Davutoğlu dün Şian"dan Şangay"a giderken uçakta gazetecilerin Cumhuriyet resepsiyonu ile ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:

Nerede kutlanırsa giderim

“Cumhuriyet bayramını nerede kutlanırsa ben giderim. Dışişleri Bakanı olarak bazen yurt içinde bazen yurt dışında oluyoruz. Yurtdışında olduğumuzda kutlama, bulunduğumuz yere göre başka bir anlam taşıyor. Türkiye"de olsaydık tabii ki resepsiyona katılacaktım. Bundan daha doğal bir şey olmaz. Geçen yıl da eşimle birlikte katılmıştım. İster milli, ister dini olsun bayramların toplumları kaynaştırma özelliği vardır.

Tartışma üstü görülmeli

Türkiye"de ortak sembollerin tartışma üstü görülmesi lazım. İnsanların özel hayatlarında yaptıkları tercihlere de saygı göstermek lazım. Bunların bir keyfilik, dışlama gibi görülmesi zaten doğru değildi. Bu yıl Sayın Cumhurbaşkanı"nın tercihi doğru olmuştur. Nasıl "Cumhur" tekse, "Cumhurun bayramı" da tek olmalıdır. İnşallah kutlamalar zamanla yerleşik geleneklere sahip olacak. Kutlamalar alternatif kutlamalar şekline dönüşmemeli.”