Aralarında DTP"nin üç genel başkan yardımcısıyla çok sayıda yöneticisinin de yer aldığı 52 kişinin "PKK"nın Türkiye Meclisi"ni (Koma Ciwaken Kurdistan -KCK) oluşturmak için çalıştıkları" iddiasıyla tutuklandığı operasyonla ilgili ilk iddianame hazırlandı. İddianamede PKK"nın 29 Mart yerel seçimlerinden sonra tarikat lideri Fethullah Gülen"e suikast düzenlenmesi yönünde teklifi değerlendirimeye aldığı öne sürüldü. Bu suikast planıyla ilgili telefon görüşmelerine de iddianame de yer verildi.


İşte o telefon görüşmelerindeki çarpıcı ifadeler:
KONU : Yerel Seçimlerden sonra Gülen Cemaati lideri Fethullan GÜLEN"e suikast düzenlenmesi teklifinin değerlendirileceği, Kandil"deki örgüt militanlarının istedikleri bazı malzemelerin temin edilmesi.

GÖRÜŞME YAPANLAR : Nadir YILDIRIM, Herdem KIZILKAYA, Hüseyin ZORLU,

SÜRESİ : 00:34;38 ile 00:39;55 saniyeleri arası.

Herdem KIZILKAYA : Hareketi hemen yakalıyormuş.

Hüseyin ZORLU : Hareketi yakalıyor ve odaklanıyormuş. Yaklaşıyor, ondan sonra orada takibe alıyor, tam nereye girecek anlaşılıyor ya. Bilgi geldi, ondan sonra içinde şey vardı. Biz sağlam kaynak şey yapmışsız, FETHULLAH"la şey, falan SUİKAST. Ya uçak ya da şey karada. Şu anda tek onu acil durum demiş, şey ateşkes için. Yoksa bu 15 gün demiş, ben ……….. şey demiş açıklama yapsın …….. niye ateşkes diyor? Bir de açıklama yapmıyor, onu yapmayacağız. Yapmadık ta. Şeyden sonra eğer ……seçimden sonra şu an teklifi değerlendirelim demişler. Var da, hiçbirini kabul etmiyorlardı. Sonra tekrar gelmeye başladılar. Şimdi şey geldi, Uluslararası Basın. Bir de bakalım, kabul edilirse hepsiyle görüşeceğiz. Çünkü onlar da bize adım atıyor, 3 tane Amerikan basını gelmişti, kabul etmişti. Üç yıl kadar basın… işi. Biraz karşılıklı, süreci anlamak. Benim geldiğim gün mesela, bir iki tanesini Zozan görüşüyordu dedi. Onların hepsini, diğerlerine yok dedim, görüşmeyeceğiz. Cevap vereceğiz.

Herdem KIZILKAYA : Köylünün haberi var değil mi?

Hüseyin ZORLU : Var, var, var. Şey demişim köylü kokusunu almasa olmuyor, yani çaresizler. Köylü bir görüyor, bir tanesi görüyor yani ne geldiğini. Oysa köylü geldikleri yeri gösterme.. köylü görürse, tekrar yer değiştiriyor bölük bölük ….

Herdem KIZILKAYA : Ya ben oradayken, beni üç yere götürdüler (konuşmalar üst üste) ben daha buradayken.

Hüseyin ZORLU : Yav şey gibi yapmışlar, sen söyle bir kişinin iki kişinin girebileceği yerlere hep yapmışlar, tünel kazmışlar. Gidiyor, ani bir şey oldu mu, gidip oraya giriyorlar…….. o su geçiyor, şeyde gelirken hep……….direk ……………………….

Herdem KIZILKAYA : ……………..

Hüseyin ZORLU : Yok bu böyle çadır, şey yerdi ………dediler neyse geldi. Dedi ki, siz beraber röportaja gidin dediler. Hani bir saat erken, işim şey oldu ……..birazdan geliyorum dedi. Ben bir göreyim, zaten köye yakındık. O zaten çıkıp geliyor. Geldi, ne biz çıkabildik, ne zaten arkadaş gelebildi. Gece 11"e kadar, gelen o makine gitti. Biz hemen çıktık, bir yerde kaldık. Paslaşmadın mı kimseyi göremedim. Bir tek yol üzeri gelirken ZOZAN, üç gündür benim gittiğimi görmüştür. O köyde denk geldi, öyle ayaküstü görüştüm. Onun dışında hiç kimseyi göremedim. Kimse kimsenin yerini bilmiyor. Biz 15 gün örnek olarak bir yerde, 15 gün sonra gidiyoruz ki terk edilmiş …..olmuyor …..bir 20 gün sonra herhalde rahatlarız. Çünkü yavaş yavaş oradan geliyorlar. Bir de mevsim yumuşak olunca dışarıda yatabilirlerse sıkıntı olmaz. Mesela ….bir ağacın dibinde, açıkta yatmasak ta rahatsız HAREKET olarak ama biz şu anda biraz …..gerçi hava bayağı yumuşamıştı, yol için gündüzleri artık dışarıda kalabilirler.

Herdem KIZILKAYA : Biz o dönem oradayken öyle ……mesela gündüz, 5 hafta Kandil"deydim, çıkıyorduk.

Hüseyin ZORLU : Şimdi mesela ……………kan man içinde, çok kötü bir şey. Hiç bir iletişim şeyi yok. Yav sen tam randevu alıyorsun. Örnek, araba ile gideceksin. O arada şey denk gelse ne olur? O zımbırtı havada açık olunca, hiç eksik kalmıyorlar. Ya bulut olacak, ya yağmurlu olacak, ondan sonra.

Nadir YILDIRIM : Tamam mı? Biz biraz görüşelim, planlarımızı yapalım.

Hüseyin ZORLU : Ben çıkıyorum, o zaman anahtarı size bırakıyorum. ……o kitap………şey değil denk gelmiyorlar. Göndermeseniz olabilir, olsa gidecek bir kişi var, göndeririz

Nadir YILDIRIM : Nerede o gidecek kişi?

Hüseyin ZORLU : Yok, o kitap burada duramaz. Aslında sen….

Nadir YILDIRIM : Kim ne zaman gidiyor …..gidiyor?

Hüseyin ZORLU : Gidin, oluyor şeye normal siviller. Yani oraya değil SEYFİ"nin oraya giden olur. Çünkü ajanda falan istediler, ajanda falan alacağım. Bir şeyler göndereceğim

Nadir YILDIRIM : Hı

Hüseyin ZORLU : Salih"e söyleyebilirdik. Salih"i yakaladım çünkü kitapları …….

Nadir YILDIRIM : Tamam, sen Salih"i gör. Adamın seni beklesin, git onu gör ki, dedi ki Nadir demiş ..ben gelmiyorum, gidemeyeceğim

Herdem KIZILKAYA : Ankara"ya mı ?

Hüseyin ZORLU : ……… …….. ……..

Nadir YILDIRIM : Çık, biz bir görüşelim, planlamamızı yapalım. Hem bu Komisyonlar, şu an istifa edeceğiz.

Hüseyin ZORLU : Hüseyin falan mı oldu?

Nadir YILDIRIM : Hı

Hüseyin ZORLU : Size karşı!

Nadir YILDIRIM : Planlamalar yapalım. Hem de bu listelerin falan son şeklini verelim, bu günde …….soruşturmadır, şudur budur, bir sürü iş var işte