Trabzon ve Olympiakos galibiyetleriyle "Toparlandı" denilen Galatasaray, Eskişehir'de bir ay önceki görüntüsünde idi. 4 yiyen Cimbom, deplasmanda 4. maçında 8. puanını kaybetti..

Eskişehir, 'bir oldu, iki neden olmasın?' düşüncesini peş peşe ataklarla yansıtıyor. Es-Es için organize denemez ama direniyor ve çabalıyor. Galatasaray'a gelince; Belki yorgun ve eksikler. Ama oyuncuların büyük kısmı, özellikle Kewell ve Balta sahada yoklar. Kalanlar da bu sistemde aksıyor.

Hakemin kararları tartışılacak şüphesiz. Ki ben hepsine sonsuz saygılıyım. Ama eğer tartışılacaksa bir şey, esas bakılması gereken 'hakem hatası' değil, Fırat Aydınus. Ve onun yönettiği her maçta futbolu gölgede bırakan egosu. Çünkü bu insanı gerçekten bıktırıyor.

AHMET ÇAKAR: OFSAYT DEĞİL AMA.. (SABAH)

Eskişehir'in ikinci golünde doğru karar veren Aydınus, Baros'un elini, Eskişehir'in 3. golündeki ofsaytı yakalayamadı; kartlarda sınıfta kaldı..

Cumartesi Saracoğlu Stadı'nda, dün de Eskişehir'de birer hakem rezaleti yaşadık. Enstantane teknik hatalardan bahsetmiyorum. Daha ziyade, "Hakemlik onurunu koruyacağım" diye abuk sabuk ve komik hareketler yapan ama koruyamayan sözde hakemlerden bahsediyorum.

Ümit Karan'ın hemen arkasındaki Youla ofsayt değil. Ama Ümit ve Youla'nın üçer dörder metre sağında ve solunda Eskişehirlisporlular ofsyatta. Ve kaleye uzaklıkları en az 10 metre. Yardımcı hakem hata yapıyor, bayrak kaldırıyor. Aydınus'un yardımcı hakeme rağmen verdiği KARAR DOĞRU. Çünkü top Ümit Karan'dan sekiyor; Ümit'in arkasındasi Youla ofsaytta değil. Şayet Youla ofsaytta olmuş olsaydı topa dokunmasa bile Ümit'in hemen arkasında olması ve oyuna müdahale etmesi nedeniyle gol iptal edilmeliydi. Ayrıca Eskişehirspor'un attığı üçüncü golde de Youla'nın vücudu daha ilerde pozisyon ofsayttı.

LEVENT TÜZEMEN: DOLCE VİTA'NIN FATURASI (SABAH)

Beşiktaş berabere kalmış, Trabzon Antep'e takılmış ve Galatasaray Eskişehir'de kazanırsa ikinci sıraya oturacak. Kafalarda otomatikmen oluşması gereken doğal motivasyon futbolcuların ruhuna bile girmemiş. Çünkü; G.Saray'ın hocası ve oyuncuları Olimpiakos zaferinden sonra belli ki "Dolce Vita" (Tatlı hayat) dolu günler yaşamış..

Koşan, basan, mücadele eden kazanma ruhunu ortaya koyan taraf, Rıza Hoca'nın Eskişehir'iydi ve haklı bir galibiyet kazandı.

UEFA finalini hedefleyen Galatasaray kaleci degajından gol yiyor.. Meira'nın topa havada müdahale etmemesi ve yere çarptırması hataydı ancak futbolda kuraldır: Rakip takımda Youla gibi hızlı ve çabuk bir oyuncu varsa savunmada en hızlı oyuncunuzu bırakırsınız..

Bir takım kazandığı önemli bir zafeden sonra yeterince dinlenmezse sahada fizik güç olarak ayakta kalamaz, mücadele edemez ve baskı yediğinde çabuk sinirlenir.. Başta Arda, Baros, Ayhan, Hakan, Emre, Meira ve Ümit adeta sinir küpüydü.. Ümit Karan girdikten sonra takımın sinir katsayısı patladı. . Yenilen ikinci golde top Karan'ın ayağına çarptı ve Karan'ın ofsayt itirazlarına inanan Meira, Servet ve Emre de gereksiz yere sarı kart gördü.

İSMET TONGO: NASIL MAÇ BU! (FOTOMAÇ)

Oyun başladığında sahaya daha iyi yayılan, topa daha hakim takım Eskişehirspor'du. Özellikle Youla'nın kanat akınları, hem tehlikeli hem de gol kokuyordu. Nitekim gol de Youla'nın ayağından geldiğinde Galatasaray defansı inanılmaz hatalar yapmıştı. Gol Galatasaray'ı yıkmamıştı ancak beklenen Cimbom ortada yoktu.

Galatasaray'ın yediği gol ise tam bir skandaldı. Skandal, hakem adına değil futbolcular adınaydı. Atılan ceza atışı aşağı yukarı 35 metre cıvarındaydı ve top gol olurken Ümit Karan'a vurdu ve ağlara gitti. Orada duran üç Eskişehirli pasif durumdaydı. Galatasaraylılar bu gole "ofsayt" diye uzun süre itiraz ettiler. Bu itirazlar hataydı ve herkesin sorduğu da "Bunlar kural bilmiyor mu?" idi.

ŞÜKRÜ KANBER: ES-ES HAK ETTİ (FOTOMAÇ)

İlginç bir başlangıç oldu maça. Eskişehirspor uzun ve titiz bir taktik çalışma sonunda sahaya çıkmıştı. İlk yirmi beş dakika Galatasaray'ı resmen kilitlediler. Sarı-kırmızılı takım ne bir tek pas yapabildi ne de hatırı sayılır bir atak.

Arda'nın gerçek yeri olan sol kanattaki etkinliği birden dengeleri değiştirdi. Bu kez deplasman takımı topa sahip olmaya ve rakip kaleye yüklendi. Beraberlik ve galibiyet golleri de peş peşe geldi.

Fırat Aydınus öz güven ile ukalalığı karıştıran bir hakem olarak maçın tansiyonuna büyük katkı yaptı. Beşiktaş ve Trabzon'un puan yitirdiği haftada Galatasaray bu maçı kaybederek büyük fırsat tepti. Önce Samet Aybaba şimdi Rıza Çalımbay... Bu Beşiktaşlılar, Skibbe'yi göndermekte kararlılar.

ZAFER ERTEM: SİSTEM GARİBİ! (FOTOMAÇ)

Galatasaray'ın oyunun başındaki anlayışı rakibini küçümser mantığındaydı. Teknik heyet maçın deplasmanda olduğu gerçeğini gözden kaçırmış, çift forvetle bol gol ve üç puan için sahaya çıkmıştı.

G.Saray'ın rakibini hafife aldığı belliydi. Eskişehirspor'un her atağında Youla vardı. Her topla buluşmasında G.Saray defansı zor anlar yaşıyordu. 20'de de olan oldu. Youla'nın golünde önce Meira, ardından Emre, sonrasında da Sanctis birbiriyle yarışırcasına hatalar yaptılar.

Hakem Aydınus da gördüğü görmediği kararlarıyla maçın önüne geçince Cimbom için ayıplı skor tarihe geçti. Helal sana Rıza hoca, yazıklar olsun bay Skibbe.

YAŞAR YALÇIN: HAKEM REZALETİ (FOTOMAÇ)

Son iki maçtır çift ön libero tek forvet oynayan Galatasaray, Eskişehirspor karşılaşmasına mecburiyetten iki forvetle başladı. Lincoln'ün kart cezalısı olması nedeni ile Skibbe, Brezilyalı futbolcunun yerine Nonda'ya görev verdi. Ön liberoda yine Ayhan ve Meira'ya şans verdi. Maça Eskişehir yüksek tempoda başladı.

Fırat Aydınus, Milan Baros'un attığı golde aklı kalmış ki Eskişehirspor'un attığı ofsayt golünü yardımcı hakemi Süleyman Özay'ın ofsayt bayrağına rağmen geçerli sayıp, durumu eşitledi. Karşılaşmanın sonlarına doğru sahanın yıldızı Youla takımının galibiyet golünü ofsayttan atarken, hakem yine büyük bir hata yaparak maçın kahramanı oldu. Uzatmalarda ise Eskişehirspor bir gol daha bulunca farkı ikiye çıkararak karşılaşmayı 4-2 kazandı.

SABAH