Mahkeme, sanıkların bir daha suç işlemekten çekineceği vicdani kanaatine vararak bu cezaları da erteledi. 

Ordu Yeni Mahalle'deki evinde rahatsızlanınca Ordu Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne müracaat eden ve rahminde belirlenen kist nedeniyle ameliyata alınan 4 çocuk annesi Fatma Yurt'a (48) ameliyat için anestezi yapıldı. Ancak anestezi sırasında fenalaşan Yurt, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Yapılan araştırmada, hastaneye olay tarihinden henüz bir hafta önce getirilen anestezi cihazında oksijen hortumu ile azot gazı hortumunun yanlış montaj sonucu yer değiştirdiği ortaya çıktı. Olayın ardından Ordu
Valiliği tarafından başlatılan idari soruşturma sonunda anestezi uzmanı Dr. K.B., Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Dr. T.G., anestezi teknisyeni M.V. ve anestezi cihazının montajını yaptıkları belirlenen A.K. ve V.C. hakkında dava açıldı. 

Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 6 yıl süren davada mahkeme, bazı tespitlere ulaştı. Buna göre anestezi cihazının Satın Alma Kabul Muayene Komisyonu'nun değil anestezi uzmanı K.B.'nin imzasıyla alındığı ve kabul sırasında cihazın 'gaz analiz tespiti'nin yapılmadığı, olay günü anestezi uzmanı K.B. ile anestezi teknisyeni M.V.'nin cihazın mutat kontrolünü yapmadan hastaya narkoz vermeye başladıkları, cihaz teknisyenleri A.K. ile V.C.'nin bağlantı aşamasında renk kodlamasını kontrol etmedikleri gibi oksijen ve azot çıkışlarını test etmeden teslim yaptıkları, bunun sonucunda da Fatma Yurt'un ölümüne sebebiyet verdikleri belirlendi.

Sanıklardan anestezi uzmanı K.B., savunmasında ameliyat sırasında Fatma Yurt'un bedeninin morarmaya başlaması üzerine aklına oksijen ve azot hortumlarının ters bağlandığına ilişkin bir düşünce gelmediğini, bunu hastanın vefat etmesinden sonra fark ettiklerini ve tutanak altına aldıklarını belirtti. 

Anestezi teknisyeni M.V. ise savunmasında hastanın masasında görevli olmadığını, görevli olan kişinin olmayışı sebebiyle ameliyata girdiğini ve K.B.'nin talimatlarını yerine getirdiğini belirterek suçsuz olduğunu savundu. 

Firma teknisyenleri A.K. ile V.C. de oksijen ve azotun ayrı olarak değil, duvar içerisinden gelen merkezi sisteme bağlı olduğunu, kendilerinin ise gerekli testleri yaparak cihazı teslim ettiklerini ve suçu kabul etmediklerini belirtti. 

Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Dr. T.G., anestezi hazırlıkları yapılırken kendisinin sterilizasyon hazırlıklarını yaptığını, ancak daha ameliyata başlamadan hastanın fenalaşarak vefat ettiğini ve olayda hiçbir kusuru bulunmadığını söyledi.

BİR BERAAT, 4 ERTELEME 
Tüm tarafları dinleyen, Adli Tıp ve Yüksek Sağlık Şurası'ndan da gerekli raporları alan mahkeme, Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Dr. T.G.'nin olayda bir kusuru olmadığına hükmederek beraatine karar verdi. Diğer sanıkların kusurlu olduğuna karar veren mahkeme, anestezi uzmanı Dr. K.B.'ye önce yıl 3 yıl hapis ve 440 lira para cezası verdi. Mahkeme, sanığın kusur oranını da göz önünde tutarak bu cezayı daha sonra 1 yıl 6 ay hapis ve 220 lira para cezasına indirdi. Sanığın sabıkasız olmasını da dikkate alan mahkeme, 5 bin 940 lira para cezasına hükmederken, ileride bir daha suç işlemekten çekineceği vicdani kanaatine vararak cezayı erteledi. 

Mahkeme, davada anestezi teknisyeni M.V, anestezi cihazını hastaneye monte eden firmanın teknisyenleri A.K. ile V.C.'ye önce 3 yıl hapis ve 440'ar lira para cezası verirken, daha sonra bu cezayı 4 ay 15 gün hapis ve 55 lira para cezasına çevirdi. 

Mahkeme her üç sanığa da bin 485'er lira para cezası verirken, bir daha suç işlemekten çekinecekleri vicdani kanaatine vararak cezalarının ertelenmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca, Yüksek Sağlık Şurası raporunda adı geçen ve kusurlu olduğu belirtilen ameliyathane sorumlusu Dr. S.M. hakkında gereğinin takdir ve ifası için Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar verdi.