Gazeteci yazar Uğur Mumcu, ölümünün 17. yılında Didim'de anıldı. Ankara'da, 24 Ocak 1993'de aracına konulan bombanın patlatılması sonucu evinin önünde hayatını kaybeden Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu, ölüm yıldönümünde Didim Ulusal Güç Birliği Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasıyla anıldı.
24 Ocak Uğur Mumcu'yu Anma, Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında aralarında CHP Didim İlçe Örgütü. ADD Didim Şubesi ve İşçi Partisi Didim İlçe Örgütünün yer aldığı Ulusal Güç Birliği Platformu üyeleri ile CHP'li İl Genel Meclis ve Belediye Meclis Üyeleri ile 100 kişilik grup Didim Merkez Camii önünde toplandı. Saat 12:00'de başlayan yürüyüş Uğur Mumcu Parkında sona erdi. Anma kapsamında Failimeçhul Aydınlar Anıtı'na çelenk konuldu, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Basın açıklamasını okuyan CHP Didim İlçe Örgütü Üyesi Okan Kılıç, "Bir toplumda, adalet ve demokrasi, ancak, dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa, faili meçhullere, anti demokratik uygulamalara direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilir anlayışıyla; 24 Ocak 1993'te öldürülen Uğur Mumcu ile 31 Ocak 1990'da öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy'un ölüm yıldönümlerini belirleyen 24 Ocak - 31 Ocak günleri arasındaki hafta Adalet ve Demokrasi Haftası olarak benimsenmiştir" dedi.
Basın açıklamasında, "Demokratik kitle örgütlerinin, tüm yurttaki bu doğrultudaki etkinliklerine Didim'den destek ve güç verildiği" belirtildi.
Basın açıklamasında ayrıca, bir toplumda adalet ve demokrasinin, ancak, dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebileceği belirtilerek şöyle denildi: "Kavramların içinin boşaltıldığı, cumhuriyet değerlerinin yıpratıldığı ve yozlaştırıldığı bu günlerde; "gerçek demokrasiye", "gerçek adalete", "cumhuriyet şehitlerine", bu ülkenin aydınlık bir geleceğe sahip olması için cinayetlerle "katledilmiş aydınlara" sahip çıkmak için burada toplandık. 17 yıl önce hain bir saldırıyla kaybettiğimiz Uğur Mumcu'nun, neden karanlık güçlerin hedefi haline geldiğini bugün bir kez daha anlıyoruz. Uğur Mumcu bugün sermaye piyonu haline gelmiş gazetecilere bakarak anlaşılamaz. Bağımsızlığından büyük ödün vermiş 10 milyon işsizi ile toplumsal yapısı çökmek üzere olan bugünün Türkiye'sini, hiçbir sorun yokmuş gibi yansıtmaya çalışan ve hatta satılık kalemlerini Uğur Mumcu'yu ve onun gazetecilik anlayışını aşağılamak için kullanan medyanın Uğur Mumcu'dan alacağı çok ders var."
Basın açıklamasında, Uğur Mumcu'nun karanlık güç ilişkilerini yazdığı için katledildiği dile getirildi. Uğur Mumcu'nun tarikatların Türkiye'ye egemen oluşunu gözler önüne serdiği için bazı çevreleri korkuttuğu belirtilen basın açıklamasında şöyle denildi: "Yazdığı her yazıda devletin gizli bağlantılarını, halka söylenen yalanları ortaya çıkardı. Uğur Mumcu onurlu gazeteciğinin bedelini hayatıyla ödedi. 24 Ocak 1993 tarihinde hain bir bomba ile Uğur Mumcu'yu öldüren zihniyetin hedefi, Türkiye'de düşünen,
araştıran ve sorgulayan bir kalemi susturmaktı. Ama, onun bedenini yok etmenin binlerce Uğur Mumcu yaratacağını, asla unutulmayacağını, her gün bir çığ gibi büyüyen bir arzu ile vatanseverlerin bu mücadeleyi daha da yukarı taşıyacağını tahmin edemediler. Biz Uğur Mumcu'nun meşalesini taşıyan yurttaşlar olarak onun aydınlattığı gerçeklerin karartılmasına seyirci kalmayacağız. Biz, Mumcu'nun yıllar önce uyardığı tarikatçı örgütlenmenin ve Türkiye'de egemen olan yeşil sermayenin ele geçirdiği iktidarı, onlardan geri almak için topyekün mücadele edeceğiz. Biliyoruz ki, kazanacağız. Uğur Mumcu'yu katledenler bugün binlerce Mumcu ile karşı karşıyalar."
Basın açıklamasının ardından anma törenine katılanlar Failimeçhul Aydınlar Anıtı'na kırmızı karanfil koydu. Yürüyüş ve anma etkinliği olaysız sona erdi. Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında bugün (24 Ocak) Uğur Mumcu'nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu'nun konuşmacı olarak katılacağı bir anma gecesi düzenlenecek.