TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye"nin ciddi bir muhalefet boşluğu yaşadığını belirterek, “Bu durum TÜSİAD"ın söylemlerinin daha siyasi algılanmasına neden oluyor. Keşke daha kuvvetli, daha yapıcı söylemleri olan bir ana muhalefet partisi olsaydı” dedi. Yalçındağ, türbana ilişkin anayasa değişikliği, terörle mücadele gibi konuların yoğun olarak tartışıldığı dönemde, muhalefet boşluğunun TÜSİAD"ın söylemlerinin daha siyasi algılanmasına neden olduğunu kaydetti.

TÜSİAD"ın gönüllü bir sivil toplum örgütü olduğunu vurgulayan Yalçındağ, şunları kaydetti: “Sivil toplum örgütlerinin de demokrasilere önemli katkıları vardır. Bizim herhangi bir partiye daha yakın ya da uzak olmamız söz konusu değildir. Bu dönemde daha mı siyasi oldunuz derseniz, sanmıyorum aslında. Çünkü kişisel olarak buna yatkın değilim. Ama ciddi iki seçim yaşadık bu dönemde. Anayasa tartışmaları, terörle mücadele gibi konular da gündemde hâlâ. Bir de tabii Türkiye çok ciddi muhalefet boşluğu yaşıyor. Bu durum TÜSİAD"ın söylemlerinin daha siyasi algılanmasına neden oluyor. Keşke daha kuvvetli daha yapıcı söylemleri olan bir ana muhalefet partisi olsaydı.”

Türban tartışması: 18 yaşında kızım olsaydı, üniversiteye gönderirken düşünürdüm

ARZUHAN Doğan Yalçındağ, türban konusunun kötü yönetilerek siyasileştirildiğine ve toplum olarak sağduyuyla çözülebilecekken, laiklik ile temel hak ve özgürlükler çatışması haline getirildiğine dikkat çekti. Yalçındağ, “Oğullarınızın başörtülü kız arkadaşları ya da eşleri olsa tepkiniz nasıl olurdu?” şeklinde soruya ise şu yanıtı verdi: “Hiç düşünmedim, oğullarım küçük. Benim ailemde de başörtülü insanlar var. Başörtü sorun olmamalı. 18 yaşında oğlum değil kızım olsaydı, onu üniversiteye gönderirken düşünürdüm. Kızımın başı açık diye Müslümanlığının sorgulanmasından endişe duyardım.”