Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, adli muayenelerde görüntülü sisteme geçeceklerini belirterek, ''Vatandaşımızın, adli süreçlerden dolayı İstanbul'a gelme zorunluğunu ortadan kaldıracak düzenlemeler yapacağız. Kişinin, bir muayene için, Hatay'dan Diyarbakır'dan kalkıp İstanbul'a gelmesine gerek kalmayacak'' dedi.

Adli Tıp Kurumu Başkanı İnce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurumunun yoğun olarak ekip çalışmasının uygulandığı bir yer olduğunu belirtti.

Kurumun kanunla kuruluş tarihinin 1913 olduğunu, 2 sene sonra kurumun 100. yılını kutlayacağını anlatan İnce, ''Bu anlamda, kurumsal kültürü olan ve kurumsal hafızası olan devletimizin ilk kurumlarından bir tanesi'' dedi.

İnce, en büyük amaçlarının vatandaşın Adli Tıp Kurumu'ndaki dosyasıyla ilgili bir mağduriyet yaşamaması olduğunu, çözüm odaklı bir yaklaşım içinde olduklarını bildirdi.

Mayıs ayında başladıkları Avrupa Birliği projelerinin olduğunu anlatan İnce, bu projeler kapsamında kurumun performansının AB standartlarına ulaştırılması ve laboratuvarlarının akreditasyonu konusunda çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Ülke genelinde 8 ilde (Bursa, İzmir, Antalya, Ankara, Adana, Diyarbakır, Trabzon, Malatya) grup başkanlıkların bulunduğunu ve 49 ilde personellerinin olduğunu aktaran İnce, 9'uncu grup başkanlığını Erzurum'da açacaklarını kaydetti.

Grup başkanlıklarının sayısını artırmayı amaçladıklarını, sayıyı 14'e çıkarmayı düşündüklerini vurgulayan İnce, grup başkanlıklarını hem bina anlamında hem de teknolojik donanım anlamında geliştireceklerini ve dünya standartlarına ulaştıracaklarını dile getirdi.

2012 yatırım planı içinde Anadolu yakasında da bir grup başkanlığı kuracaklarını aktaran Doç. Dr. İnce, şunları söyledi:

''Otopsilerimizin yüzde 30'a yakını Anadolu yakasından geliyor, ama bu sadece Anadolu yakası otopsileri değil. İzmit, Sakarya, Bolu bu illerden de otopsiler gelebiliyor. Bunlar, köprü trafiğini geçerek bize geliyorlar. Bu hakikaten büyük bir zaman kaybı. Bunun önüne geçeceğiz. Oraya, Anadolu Yakası Grup Başkanlığı açacağız. Ayrıca oraya dünyanın en büyük adliyesi kuruluyor. Orada ciddi bir potansiyel bekleniyor. Şöyle bir düzenleme de yaptık. Örneğin, İstanbul'da bir olgunun otopsi yapılma süresini yüzde 50 oranında azalttık. Bunu da Büyükşehir Belediyemizle sağladık. Şu anda, otopsilerimizin Kurumumuza nakli konusunda gerekli standartlarımızı, Belediyemize gösterdik. Mezarlıklar Müdürlüğünün araçlarıyla bu transferleri sağlıyoruz. Bu sayede, cenaze yakınlarının otopsiyi alma süresi yüzde 50 oranında azaldı.''

Adli tıp alanında politika üreten birimi, hizmet üreten birimden ayıracaklarını ifade eden İnce, ''Hizmet üretecek birimleri güçlendireceğiz. Mutlaka yerel imkanda sorunu çözebilecek birimler kuracağız. Ayrıca İstanbul merkezli çalışmak ciddi bir mali külfet getiriyor. Süreyle ilgili ciddi külfetler getiriyor. Yerel bazda yapılar oluşturmamız gerekiyor'' dedi.

-Dosyaların bekleme süresi-

Olguların bekleme süresi ve sonuçlandırılmasıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını, olguların uzamasına neden olan etkenleri araştırdıklarını aktaran Doç. Dr. Haluk İnce, şunları söyledi:

''Gördük ki bize incelenmek üzere gönderilen dosyalarda, birtakım eksiklikler oluyor ve o eksikliklerin tamamlanması için yazışmaların sayısını azaltma anlamında bir çalışma yaptık. Bunları da önümüzdeki günlerde bakanlığımıza sunacağız. Bize dosyanın nasıl gönderilmesi gerekiyor ve gönderilirken dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir? Birtakım kontrol listeleri oluşturduk. Bu şekilde eksiksiz gelen dosyaların çıkış sürelerini ölçmeye çalışıyoruz. Ölçemediğiniz hiçbir şeyi düzeltemezsiniz. Kurumda yapılacak tüm hizmetleri önce ölçeceğiz. Dosya ne kadar bekliyor ve ne kadar sürede çıkıyor, dosya nerede bekliyor? Bekleme süreleri aşıldığı andan itibaren bunu kontrol eden mekanizmalara uyarı gelecek bir işletim sistemi oluşturacağız. Birimlerimizde dosya çıkış süresi farklı. Örneğin 1. İhtisas Kurulumuz sadece ölüm olgularının değerlendirildiği bir kuruldur. Burada dosya çıkış süreci 3 aydır. Şu anda 65 günü aşağıya çekmek için çabalıyoruz. Göreve başladığım 2009 yılından itibaren arkadaşlarımızla hem Adli Tıp Kurumunda bekleme süresini azaltma hem de yerinde çözüm anlamında ciddi bir çaba içindeyiz.''

-''İstinaf mahkemelerinin olduğu yerlerde başkanlıklarımızı canlandıracağız''-

İstinaf mahkemelerinin olduğu bütün birimlerde kağıt üzerinde kurulmuş grup başkanlıklarının olduğunu bildiren İnce, ''Buralardaki grup başkanlıklarımızı canlandırmayı amaçlıyoruz. Öncelikle bütün grup başkanlıklarımızda otopsi yaptığımız morg ihtisas ve kimya ihtisas dairelerimiz kuruluyor. Kuracağımız laboratuvarlarla ilgili bir çalışma başlatıyoruz. Akreditasyonu bir kez aldığınız zaman durmak yok. Her sene izleme denetimleri oluyor ve her sene kendinizi geliştirmek zorundasınız. Bu bağlamda hangi laboratuvarları mali açıdan akredite edeceğimize karar vereceğiz. Onların ilk toplantılarını yapacağız'' diye konuştu.

-Görüntülü sistemle muayene-

Yakın zaman önce tutukluların görüntülü sistemle ifadelerinin mahkemeye yansıtılmasıyla ilgili bir yönetmelik çıktığını dile getiren İnce, sözlerine şöyle devam etti:

''Bununla ilgili bizim de düşüncelerimiz vardı. Vatandaşımızın adli süreçlerinden dolayı İstanbul'a gelme zorunluluğunu ortadan kaldıracak düzenlemeler yapacağız. Kişinin, bir muayene için kalkıp Hatay'dan Diyarbakır'dan İstanbul'a gelmesine gerek kalmayacak. Grup başkanlıklarında muayeneleri yapmayı amaçlıyoruz. Buralarda küçük kurul ortamları oluşturacağız. Buradaki muayene görüntülerini İstanbul'daki kurula yansıtacağız. Rapor yine İstanbul'dan çıkacak, ama vatandaşın gelmesine gerek kalmayacak. Muayene esnasında hocalarımıza buradan soru sorulabilecek. Bakanlığın bilgi işlem altyapısı buna uygun. Bunları yapabilirsek, hastaların sadece muayene olmak için merkeze gelmesini ortadan kaldıracağız. Vatandaş İstanbul'a gelmeden kendine en yakın grup başkanlığına giderek görüntülü muayene olabilecek. Grup başkanlıklarında teknolojik imkanlar oluşturulacak. Oradaki hocalarımızla iş birliği halinde yeni bir yapı oluşturacağız. Bunun bir benzerini burada yapıyoruz. Hastaları genel kurul muayenesinde, genel kurul üyelerinin önüne çıkarmıyoruz. Hastaları başka yerde muayene ediyoruz. Hastalar etkilenmesinler diye ses ve görüntüsünü genel kurul ortamına yansıtıyoruz. Aynı şeyi grup başkanlıklarında da yapacağız.''

-''Sadece otopsi yapılacak parçanın, örneğin gönderilmesini sağlayacağız''-

Doç. Dr. Haluk İnce, Kurumun çözüm odaklı çalıştığını, bundan sonra da böyle çalışmaya devam edeceğini belirterek, şunları söyledi:

''Ayrıca İstanbul'a sadece otopsi yapılan merkezlerden analiz edilecek parçaların, örneklerin gönderilmesini sağlayacağız. Sonucun da otopsi yapılan merkezlerden verilmesini amaçlıyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde beraber çalıştığımız bütün adli tıp uzmanı arkadaşlarla bir hizmet için eğitim yapmayı da planlıyoruz. Otopsi işlemi için şubelerimizde otopsi departmanı oluşturmak için bir proje başlattık. Bunun ilk örneğini Gaziantep'te yapmaya çalışıyoruz. Gaziantep'teki olguların Adana'ya gönderilmesine engel olacağız. Oradaki arkadaşlarımıza her zaman otopsiyi yapabilecekleri, örnekleri alıp bize gönderebilecekleri bir departman oluşturacağız. Bu projeyi eğer başarabilirsek, Türkiye geneline de yaymayı düşünüyoruz. Bunun Avrupa'da da örnekleri var.''

-''Adli tıp müthiş bir alan''-

Kurumun hukuk içinde de aktif olarak bilir kişi hizmeti verdiğini ifade eden İnce, şunları kaydetti:

''Adli olgulardaki bilirkişilik rakamlarımız geçen seneye göre yüzde 20 bir artış gösterdi. Biz İstanbul'da 6 ihtisas kurulu ve 6 ihtisas dairesiyle çalışıyoruz. Yılda yaklaşık 100 bin vakaya bakıyorlar. Bu 100 bin vakanın hemen hemen yüzde 90'ı sonuçlandırılarak, dosya aynı yıl içinde Adli Tıp Kurumuna gönderiliyor. Bunun 4 bini otopsi. Ama adli tıp denildiği zaman, otopsi, insanın parçalandığı bir sistem gibi düşünülüyor, ama kesinlikle böyle bir şey yok. Burada canlı hasta muayenesi yapılıyor, veri kontrolü, ses analizleri, görüntü analizleri, imza analizleri yapılıyor, yeniden yüzlendirme yapılıyor. Yani dehşet zengin bir alan. Adli tıp müthiş bir alan. Bu alan içinde sorunları çözüyoruz. Yaptığımız işlerle, savcılıklarımıza, mahkemelerimize en doğru bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Biz acele etmiyoruz, sakin sakin ama hızlı bir şekilde işlerimizi yürütüyoruz. Standartlarımızdan fedakarlık yapmıyoruz. Çünkü uğraştığımız konu adli bir konu ve biz adli süreçte özellikle savcılarımıza ve mahkemelerimize doğru bilgileri, en bilimsel, güncel bilgileri vermek zorundayız. Bunun sorumluluğunun bilincindeyiz, ama bir taraftan da bizimle ilgili vatandaşın mağdur olmasını istemiyoruz.''

Türkiye'de adli tıp uzmanının sayısının son derece kısıtlı olduğunu, her ile 1 adli tıp uzmanı sağlayacak personelin bulunmadığını aktaran İnce, ''Bunların çok büyük bir kısmı İstanbul'da yaşıyor. Ülkemizde 350 adli tıp uzmanı var. Bunların zannediyorum 150 kişilik kısmı da İstanbulda çalışıyor'' dedi.