Partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslenen Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında hükümeti eleştirdi.
"AKP hükümetinin kıyameti koparması bir skandaldır" diyen Bahçeli, "Unutulmamalıdır ki AKP aksini yapmaya yeltenmişse de görevi ve yetkisi ne olursa olsun herkes hukuk karşısında sorumludur" ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Cumhuriyet tarihinde görülmedik adaletsizlikler AKP iktidarı ile görülmüştür. AKP siyaset tarihine kara harflerle yazılmıştır. Milletimizin birlik ve kardeşliği ucuz pazarlıklara konu edilmiştir. Türkiye dipsiz bir kör kuyunun sınırına kadar getirilmiştir.
- Demokratikleştik, normalleştik adlı aldatmalarıyla ülkemiz ucu nereye dayandığı belli olmayan güzergahlara sürüklenmiştir.
- Muhalif unsurlara yapılan sürek avı eşliğinde bugünkü sancılı duruma gelinmiştir
- AKP iktidarı ile birlikte tüm kurum ve kuruluşlar birbirine girmiştir. İktidarın öncülüğünde bölünmenin, ayrışmanın ve dağılmanın pimi çekilmiştir.
- Etnik bölücülük AKP'yi yakın markajda tutarak her istediğini alacak pozisyonda tutmuştur.
- AKP iktidarı döneminde tarihimiz yargılanmış, Ermeniler memnun edilmiştir, bölücüler sevindirilmiştir. Kanlı teröre prim verilmiştir. İmralı'ya oksijen sağlanmıştır. Milletimiz 36'ya bölünmüş, son yurdumuzda olmamızdan rahatsızlık duyanlara gün doğmuştur.
- Ülkemiz bir çıkmazdadır, sonu meçhul bir karmaşının tam içine düşürülmüştür.
"MİT ve KCK'nın yer aldığı... "
- Merkezinde MİT ve KCK'nın yer aldığı bazı dava süreçleri aziz milletimizi kaygılandırmıştır. Tam açılımı sözde Kürdistan Topluluklar Birliği olan PKK uzantısı olan KCK paralel bir devlet uzantısı olarak kurulmuştur. Başında da Kandil'deki çete başı yer almıştır. KCK'nin 2009 yılına kadar faaliyetlerini hiçbir takibata uğramadan sürdürdüğü bilinmektedir. Bu terör yapılanmasının ülkemiz için büyük bir tehdit olduğu geçtiğimiz yıllarda açıkça görülmüştür.
- KCK soruşturması ise 14 Nisan 2009'da başlamıştır. KCK terör örgütü kuruluşundan itibaren 4 yıl boyunca hiçbir adli soruşturma ve yaptırıma konu edilmemiştir. Ne olmuşsa 2009'da milat olmuş ve KCK Türkiye'nin gündemine oturmuştur. KCK, PKK'nın şehir uzantısıdır. Sözde alternatif bir toplum ve siyasi örgütlenmedir. Başbakan Erdoğan'ın "silahı bırakır masaya gelirsiniz" derken ima ettiği husus da kanaatimizce budur.
- Bildiğiniz üzere bugüne damga vuran KCK davası çerçevesinde yansıyan belgeler hepimizi hayrete düşüren bir boyut kazanmıştır.
MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağrılması...
- İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından MİT Müsteşarı, eski müsteşarı ve yardımcısı şüpheli sıfatıyla mahkemeye çağrılmaları dikkat çekmiştir. Bahsettiğimiz kişilerin şüpheli görülmesi işin en kritik ve kaotik yanıdır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı yürüten savcıyı görevden almış ve şaibeli bir tutum sergilemiştir.
- AKP de MİT kanunu ile ilgili değişiklik önerisinde bulunmuştur. Yapılması düşünülen hamleyle yürütülen soruşturmanın etkisizleştirilmesi hedeflenmiştir.
- Emekli bir orgeneral terör örgütü kurmaktan demir parmaklık arkasına atılırken bunu normal karşılayan AKP zihniyeti kenisine dokunana karşı cephe almaktan çekinmemiştir. Adaleti siyasi maksatlarla eğip bükenler gün gelip başlarını aynı adalet terazisine vuracaklar. Türkiye'nin çivisi çıkmış, ölçü ve ayarlar kaçmıştır. AKP hükümetinin kıyameti koparması bir skandaldır.
- Unutulmamalıdır ki AKP aksini yapmaya yeltenmişse de görevi ve yetkisi ne olursa olsun herkes hukuk karşısında sorumludur.
"MİT Müsteşarının ifadeye çağrılmasını, aklımla izah edemiyorum" diyen akıl yoksunu bir hükümet üyesi kendi saltanatındaki faciaları ne zaman görecektir. MİT Müsteşarı İstanbul'a gidip ifade vermelidir.