Milliyetçi Muhafazakar Parti Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, BM'nin Türkiye'de infialle karşılanan Mavi Marmara Raporu'nu "dengeli bulduğunu" açıkladı.
 
BM RAPORU DENGELİ
Ahmet Reyiz Yılmaz, "Yılmazlar Holdingin sahibi" olarak yaptığı açıklamada "BM raporu dengeli. Daha kötüsü de olabilirdi. Derin üzüntü ve tazminat olumlu bir adımdır. İsrail ve Türkiye birbirlerinin vazgeçilmezidir. İsrail'in güvenlik hassasiyeti dikkate alınmalı" dedi.
 
Yılmaz Genel Başkanı olduğu MMP ile girdiği ve MHP, BBP ile AK Parti'nin oylarına talip olduğu 12 Haziran seçimlerinde 36 bin 901 oy almıştı. Yılmaz, seçimlerinden ardından MMP Genel Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıklamıştı.
 
Yılmaz'ın şok açıklaması şöyle:
 
HÜKÜMET KAMUOYUNU BİR BEKLENTİ İÇERİSİNE KOYDU
"İsrail hükümetinden kendi ülkesinin güvenlik hassasiyetini yok saymasını beklemek son derece iyi niyetli bir beklentidir. Hükümet başından beri İsrail açısından karşılanması mümkün olmayan bir beklenti içerisine girerek kamuoyunu da bu beklentiye ortak etmiştir.
 
Zorlama özür İsrail'in bölgedeki varlığını istemeyen unsurları cesaretlendireceğinin hesabı hiç yapılmamıştır. Bu zorlama özür talebinin İsrail açısından stratejik değeri olan bir talep ve beklenti olduğu görülmek istenmedi. Hükümetin bu konuyu İsrail açısından yeteri kadar değerlendirebildiği konusunda endişelerim var. Önyargılar sonuçları ağır olabilecek bir sürece doğru ilerlemektedir.
 
BAŞKA BİR İSRAİL YOK
İsrail vatandaşlarının yaşayacakları başka bir İsrail yok. Bunu önce biz anlarsak diğer Arap ülkeleri için de barışa giden yol daha kolay aşılır.
 
Bölge ülkeleri barış ve huzurun önünde tek engelin İsrail varlığının olduğu yönündeki görüş alışkanlıklarını değiştirmeleri gerekmektedir. Bu alışkanlığın değişmesinde Türkiye'nin inisiyatif alması gereken bir süreçten geçildiği unutulmamalıdır. Türkiye önemli bir aktör olarak İsrail'in içinde bulunduğu zor şartları göz ardı etmemelidir.
 
TÜRKİYE DAHA ALT PERDEDEN KONUŞMALI
İsrail'e karşı Hamas ile paralel politika izlemek Türkiye'nin liderlik arayışına katkı sağlamaz. İran ve Suriye tam bir tehdit unsuru iken bu eksende gidenleri cesaretlendirecek adımlar bölgeye istikrar değil daha fazla sorun getirir. Hükümet İsrail konusunda daha alt perdeden konuşmalıdır. Birçok Arap ülkesinin Türkiye'yi örnek aldığı göz ardı edilmemelidir. Mısır'da ki tepkiler iyi bir örnektir. Bu kriz en kısa sürede bitirilmelidir. Yoksa İran ve Suriye konusu da çok daha karmaşık bir hal alacaktır."