Milliyet gazetesi Taha Akyol, referandum sonuçlarına ilişkin NTV"nin sorularını yanıtladı.

Akyol, “Kalelelerini kaybetti” denilen MHP"nin durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Taha Akyol, şunları söyledi:


"Hayır" kampanyası yapıp da tabanından en çok "evet" veren MHP gözüküyor. "MHP'nin kaleleri"ne bakınca, üç-dört MHP'liden birisi "evet" vermiş gözüküyor. Bu bana göre MHP tabanının muhafazakar değerleri konusundaki duyarlılığından kaynaklanıyor. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın üye kompozisyonunun çeşitlenmesi konusunda MHP'li muhafazakarlar neden duyarlıdır? Türban yasağını Anayasa Mahkemesi iptal etti. Şimdi o Anayasa Mahkemesi'nin kompozisyonunun çeşitlenmesinde MHP tabanının duyarlılığı olacak. 28 Şubat uygulamaları konusunda da MHP'nin muhafazakar kanadı son derece duyarlı. 28 Şubat sonrası yürütülen kampanya sonucunda MHP oyları yüzde 20'ye yaklaşmıştı. Bu, Türkeş'in alamadığı oydur. Böyle bir duyarlılığın söz konusu olduğu durumda bir referanduma gidiyorsunuz.

MHP çok keskin bir kampanya yürütüyor. Bu inandırıcı olmadı. Erdoğan'a her türlü eleştiri yapabilirsiniz. Ama "PKK ile gizlice anlaştı" demek mümkün olmaz. MHP "hayır" derken, tabanındaki muhafazakar duyarlılığı rencide etti. Gösterdiği gerekçe de inandırıcı olmadı.

Diğer bir konu da darbe konusunda MHP'nin hassasiyetidir. 12 Eylül'ün MHP'nin de üzerinden silindirle geçmesi, milliyetçi kesimde askere bakış tarzı değişti. MHP tabanından üç veya dört kişiden bir kişi partinin kararı olan "hayır" yerine buna uymadan "evet" oyu verdi.

AK Parti'ye kayan oylar orada kalmaz. Bu oylar mutlaka geri döner hükmü de yanlıştır. Kürt meselesinde MHP hassasiyetini ne kadar dikkate alacağı ya da rencide edeceği önemli. PKK'yı över gibi görünen bir konuşma olsa bu "evet" oyları tekrar döner.

İkinci faktör MHP'nin söyleminde ne kadar kucaklayıcı olacağına bağlıdır. Bahçeli'yi ve "hayır" politikasını eleştirenler CHP ile berabersiniz eleştirisi yapıldı. Eğer MHP bundan sonra CHP ile hareket ediyor imajı ağırlık kazanırsa "evet"lerin AK Parti'ye yönelmesi devam eder. Buna karşılık AK Parti'de Türklük duygularını rencide eden sözler olur, muhafazakar duygulara MHP daha özenli davranırsa bu vakit dönüş olur.

Türkiye'de Türk milliyetçisi kesim bile artık bir Kürt realitesi olduğunu, bu realiteyle daha fazla karşı karşıya gelmenin Kürt milliyetçiliğini beslediğini görüyor. Daha önce Kürt kelimesini kullanmayan bu gelenek şimdi Kürtçe yayınları yadırgamıyor. Türk milliyetçileri, ne kadar keskin Türklük yaparsa Kürt milliyetçiliğine hizmet etmiş olur, tahrik etmiş olur. Kürt milliyetçileri ne kadar keskin etnik milliyetçilik yaparsa onlar da Türk milliyetçiliğini tahrik etmiş olurlar.

MHP'deki eleştiriler yönetim değişikliğine yol açacak dozda değil. "Evet" oyu vermiş olanların parti içinde bir muhalefet başlatacak katılım içinde oldukları kanaatinde değlim. Delegede, teşkilatta o kadar olduklarını zannetmiyorum. Parti içerisinde problem çıkacağını sanmıyorum."