Aydın’ın büyükşehir mi yoksa bütünleşmiş şehir modeli mi uygulanacağı tartışılırken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), yapılacak uygulamanın vatandaşa artı ve eksilerinin anlatılmadığını hatta anayasa suçu işlendiğini iddia ederek Aydın’da referandum yapılmasını istedi. 
Nazilli’de düzenlenen çalıştaya MHP Aydın Milletvekili ve TBMM İdari Amiri Ali Uzunırmak, MHP’li Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Buharkent Belediye Başkanı Yusuf Vural, Ataeymir Belediye Başkanı Mehmet Başalan, Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar, Ortaklar Belediye Başkanı Ümmet Akın, MHP Aydın İl Başkanı Fevzi Köse, MHP Nazilli İlçe Başkanı K.Engin Özcan, Ülkü Ocakları Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan, Nazilli Ülkü Ocağı Başkanı Şükrü Irgat, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, Çevre ilçelerin MHP ve Ülkü Ocakları başkanları ile çok sayıda partili katıldı. 
Aydın’ın büyükşehir olması çalıştayında sırasıyla Milletvekili Ali Uzunırmak, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, İl Genel Meclisi Başkanı Hayri Güleç, Ortaklar Belde Belediye Başkanı Ümmet Akın ve Aydın Belediye Meclis Üyesi Ahmet Ertürk konuştu. 
“HALKA ZENGİN SOYADI VERİLEREK HALK ZENGİNLEŞMİYOR”

101.20120618175704.jpg'Demokrasi bugüne kadar insanlık aleminin bulabildiği en güzel yönetim biçimidir' diyen MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak; “Demokrasi insanlık metoduna en çok yakışan yönetim metodudur. Ki İnsanlar kendileri ile ilgili kararlara katılarak yönetime yön verebilsinler. Aydın’da bir sihirli büyük kelimesi arkasına sığınarak halkın hak ve ödevlerinde ne gibi değişiklik yapıldığı halka danışılmadan bir dayatma ile büyükşehir tam anlamıyla anlatılmadan uygulanmak isteniyor. Aydınlı vatandaşları ilgilendiren bu konu geniş çaplı tartışılarak böyle bir şeye karar verilmesi gerekiyor. Bu durum halka ne getiriyor, ne götürüyor bunların iyice tartışılması gerektiğini savunuyoruz. Ve bu kararın referandumla halkın kendisinin karar vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Halka zengin soyadı verilerek halk zenginleşmiyor. Halkı yakından ilgilendiren bir konu hakkında halka sorulmuyorsa halkın adına birileri karar veriyorsa bunu dayatarak halka danışmadan yapanların mahkum etmesini cebretmeye çalışacağız. Milliyetçi Hareket Partisi seçilmiş başkanları seçilmiş il ve ilçe yöneticiler ve bütün yöneticilerimizin ortak bir dili ve ortak bir ağzı olacak şekilde bir yol haritası belirleyeceğiz ve bu yol haritasıyla demokrasi bilincini yükselten Aydınlının menfaatlerini koruyup kollayan bir bakış açısını halkımıza kazandırmaya çalışacağız.” dedi. 
“KÖY KÖY, EV EV GEZEREK AYDINLATACAĞIZ”
"Bir yönetim şekli düşünün 34 tane belediyesi düşürülecek belediyelikler mahalle ve köy statüsü kazanacak daha sonra ödedikleri vergiler artacak ama insanları Büyükşehirli ismi verilecek" diyen Uzunırmak; vatandaşın vergilerin büyükşehir statüsü ile birlikte artarken bazı yerleşim birimlerindeki vatandaşların ise lindeki belediyeyi kaybedeceğini söyledi. Büyükşehir’in gelip gelmemesi konusunda demokrasi gereği halka sorulması gerektiğini kaydeden Uzunırmak" Bu durum halka sorulmazsa, ancak dayatma rejimi olur. Demokrasi kültürünü ve bilincini yükseltmez. Ancak dayatılan yasalarla vatandaşın yönetilmesi olur. Bizim bu platformdaki amacımız budur. Bu platformda çıkacak sonuç ve yol haritası ile Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatandaşımız aydınlatılacaktır. Büyükşehirin getirisi ve götürüsü nedir? Köy köy, ev ev gezerek vatandaşlarımızı bilgilendireceğiz. Milliyetçi Hareket Partisinin böyle bir konuda öncülük etmesi, böyle bir tartışmayı açmış olması milliyetçi Hareket Partisinin Türkiye’deki yönetim anlayışını ne kadar şeffaf ve halka dayandıran bir anlayış olduğunun bir işareti olarak algılanması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi. 
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ PEŞİNDE KOŞAMAM”

100.20120618180132.jpg Nazilli Belediyesinin kendi kendisine yeten bir belediye olduğunu belirten Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık ise; “İller bankasından ilçemize 2 trilyon üzerinde para geliyor ve Nazilli Belediyesi olarak,2,5 trilyonda biz topluyoruz. Bu ne demek Nazilli’deki insanlarımızın meselesine çare bulmak demek. Bugün Büyükşehirle ilgili çok kötü örnekler var. İstanbul modeli, Kocaeli modeli gibi. İzmir’e baktığımızda CHP belediyesi bütün belediyeleri de CHP’li ama yakından tanıdığım belediye başkanı arkadaşlarım var. Büyükşehir belediye başkanından o kadar çok yakınıyorlar ki. Düşünebiliyor musunuz, şehrin ortasında kanalizasyon patlağı var, bu işi vatandaş Nazilli Belediye Başkanının yapmasını mı ister yoksa Büyükşehir Belediye Başkanının yapmasını mı ister. Ankara da görüştüğüm belediye başkanlarından değişik şeyler duydum. Ben Büyükşehir Belediye Başkanının yanından hiç ayrılamıyorum diyor. Ben böyle belediye başkanı olmak istemiyorum" dedi. 
“BÜYÜKŞEHİR SONRASI BELEDİYECİLİK ZOR OLACAK”
Aydınlı olmaktan gurur duyduğunu fakat Nazilli'nin 1937 yılından beri il olmak istediğini kaydeden Alıcık; “Büyükşehirle birlikte Atatürk’ün Nazilli istikbalde vilayet olacaktır sözünü de çiğnemiş oluyorsunuz. Bir de bunun yanında emlak parası, su parası gidiyor. Bütün gelirleriniz gittiği gibi birde çevre ilçelere hizmet götüreceksiniz diyor. Bugün baktığımızda belde belediyeleri kapanıyor. 350 tane belediyenin belki 330 tanesi AK Parti belediyesi. Ama baktığınızda arkadaşlarımız dertlerini dile getiriyor ama kimse onları dinlemiyor. Nazilli ve Aydın’da yaşayan vatandaşlarımız büyükşehirin ekonomik külfeti sıkıntısını çekecek. Nazilli Belediyesi kendine yeten bir belediyeyken yüzde 30’unu büyükşehire verdikten sonra kendine yetemeyen bir belediye haline gelecek. Bundan sonra büyükşehir olduktan sonra belediyecilik yapmak gerçekten zor hale gelecek. Büyükşehir belediye başkanı kendi partinizden arkadaşınız olabilir hiç fark etmez bunu farklı olacağı anlamına gelmez.” ifadelerine yer verdi. 
“VATANDAŞA VERGİ YÜKÜ BİNECEK”
Büyükşehir olma kriterlerinde Aydın’ın coğrafi durumuna bakılması gerektiğini belirten Aydın İl Genel Meclisi Başkanı Hayri Güleç ise; “Aydın ilimiz tamamen tarıma dayalı bir sanayiyle iş istihdamı sağlayan bir ilimiz. Organize sanayimizde 68 işyerinden 60 tanesi tarıma dayalı fabrika. Bu fabrikaların ürünleri bizim bildiğimiz dağ köylerinde yetişen zeytin, incir, kestane, ceviz ve benzer ürünlerle çalışan ve dolayısıyla istihdam yaratan bir kuruluştur. Yarın büyükşehir olunduğunda bu dağlarda yaşayan kardeşlerimiz vergi yükleri ağırlaşacak ve başka başka olumsuzluklar yaşayacaklar. Ben yıllardır yerel yönetimlerle ilgili çalışmalar yapan biriyim ve büyükşehirin Aydın için kesinlikle uygun olmadığını düşünüyorum" diyerek Aydın'ın büyükşehir yapılmasına karşı olduğunu belirtti. 
Yapılan açıklamaların ardından toplantıya basına kapalı olarak devam edildi. Çalıştayın sonuç bildirgesinin daha sonra kamuoyuna açıklanacağı belirtildi. 

aydinpost-twitter.png aydinpost-facebook.png103.20120618180448.jpg