15 Temmuz akşamı yaşanan “Terör ve Kalkışmadan” sonra Cumhurbaşkanımızın talebi üzerine sokağa çıkan milletimiz, darbeci isyancılara karşı kahramanlık destanı yazdı.

Her yaştan, her kesimden ve her düşünceden insanımız demokrasiye sahip çıktı.

Cesaretle tankları durdurdu, kendisine doğrultulan silahların üzerine yürüyerek, her fırsatta bize demokrasi dersi vermeye kalkan batılı devletlere güzel bir demokrasi dersi verdi.

Tabi sadece onlara değil, aynı zamanda içeride oy verdiği siyasilere de mesajını ileterek “Duruma ve ülkeye el koydu.”

Darbeye karşı en şiddetli cevabı vermesi gereken ve Ak Parti’den “Demokrasi” talep eden siyasiler, darbenin ilk saatlerinde sessizliği tercih ettiler.

Kalkışma, terör ve isyana karşı iktidar partisi mensuplarının yanında, muhalefet kanadından “Demokrasi ve Milli İradeye” sahip çıkan ilk açıklama  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi

Kalkışma gecesinden itibaren milletimiz  “Demokrasi ve Milli İrade’ye” sahip çıktı.

Meydanlarda,  protestolarını şenlik ve şölen havasında, hiç bir taşkınlığa meydan vermeden, hukuk ve meşruiyet zemininde sürdürmektedir.

Bu “Vakur Duruş” her türlü takdirin üstündedir.

***

Meydanlarda toplanan insanlarımız devlet ve hükümetten şunları talep ediyor;

Artık ülkede darbe istemiyoruz.

Seçme tercihime saygı duyulsun.

Demokrasi kurumsallaşsın.

Sandıkla gelenler sandıkla gitsin.

15 Temmuz kalkışmasını yapanlar en şiddetli şekilde cezalandırılsın.

Pensilvanya’dan ülkeyi karıştıran “Küresel Uşak” istensin.

İdamlar geri getirilsin.

Devlet kurumlarında yuvalananlar temizlensin.

Türkiye bütün kurumları ve anlayışlarıyla yenilensin.

Devletin kurumları, milletin istediği ve evrensel insan hakları standartlarında yapılandırılsın.

Her kurum Meclisin denetimine tabi olsun ve meclise hesap versin.

Meclisin ve vekillerin yetki ve etkisi artırılsın.

Meclis, “Yürütmenin emrinde değil, Yürütmeyi denetleyecek güce” kavuşturulsun.

Bütün bunlar için gerekli olan Anayasa bir an evvel yapılsın.

Devletin bütün kurumlarına sızan terörist yapının temizlenmesi için AK Parti ve MHP vekilleri tarafından çıkarılan OHAL kanunuyla hareket, kabiliyet ve imkânları artan Hükümet, bu yetkilerini kullanırken gerekli hassasiyeti göstermeli, haksızlıkların oluşmasına sebep olmamalıdır.

Devlet içinde kendisinden şüphelenilen insanlar hakkında, adalet duygusu zedelenmeden karar verilmelidir.

Yani “Kaş yapalım derken göz çıkartılmamalıdır”

Somut deliller ve kuvvetli şüpheler tespit edildiğinde derhal uygulamaya geçilmeli, bu kişilerin çalıştığı kurumla ilişkisi kesilmelidir.

Devlet kadrolarından yapılan temizlik insanlarımızı rahatlatmalı, asla yeni yaralar açılmasına sebep olmamalıdır.

Devlet görevini yaparken;

insanlarımız öfkesine hakim olmalı, devletine güvenmelidir.

Durumdan vazife çıkarmamalı, güvenlik birimlerini meşgul etmemeli, güvenlik birimleri vazifesini yaparken “Bilgi Kirliğine” sebep olmamalı, ancak, güvenlik birimleri bilgi için başvurduğunda yardımcı olmalıdır.

Her dönemin bir sonu vardır.

Bu badire atlatıldığında, geride haksız yere canı yanan insanların varlığı “Toplumsal Yara” oluşturmamalıdır.

Yapılacak uygulamalar devlete güven duygusunu artırmalı, toplumda barışın kalıcı olmasına katkı oluşturmalıdır.

Şimdi bize lazım olan sükunet içinde beklemektir.

Bir ikazda geçmişinde bu yapı içinde bulunanlara;

Eğer yapılanları onaylamıyorsanız derhal pişmanlığınızı dile getirin ve bildiklerinizi “Bedeli ne olursa olsun” güvenlik birimleriyle paylaşın.

***

Şurası unutulmamalıdır;

Ülkemiz “Küresel kuşatma” altındadır.

Bu kuşatma “Dost ve Müttefik(!)” bildiğimiz ülkeler tarafından yapılmaktadır.

Bu odakların önümüze çıkaracağı yeni engeller sürpriz olmayacaktır.

Darbecileri koruma ve bize “Demokrasi” öğretme çabaları boşuna değildir.

Meydanları doldurmakla Hükümetimizin yanında olduğumuz ve  ülkemizin menfaatlerini korumak için dışarıya da mesaj verdiğimizi unutmayalım.

Meydanlar dışarıya “Güçlü Türkiye” içeriye “Demokratik Ülke” mesajı vermektedir.

İstenenlerin elde edilmesini “Kararlı duruşumuz” sağlayacaktır.

Millet olarak İlk defa, darbe girişiminden kısa vadede kazançlı çıkıyoruz.

Yapılan her darbeye verdiğimiz cevap, üç beş yıl sonra olurken, bu darbeye cevap anında ve tankların üstüne çıkılarak verilmiştir.

Bu duruşun ve kararlığın ülkemize faydası büyüktür.

Sonuç milletimize hayırlı olsun.