Küresel krizin alevleri gelişmiş veya gelişmekte olan ayırt etmeksizin, dünyanın tüm ekonomilerini sardı. Kriz öylesine hızlı ve şiddetli şekilde yayılıyor ki, temelleri çok sağlam olan ekonomiler de zayıf ülke ekonomileri gibi tüm olumsuz etkileri hissediyor.

Aslına bakarsanız Türkiye, küresel krize cari açık ve özel sektörün yüksek dış borç stoku dışında oldukça sağlıklı durumda girdi. Türkiye"nin bu süreçteki en sağlam temel taşı bankaları.

Biliyorsunuz, kriz ABD"deki bankaların kontrolsüz konut kredileri yüzünden başladı. ABD bankaları, ödeme gücü olmayan kişilere verdikleri konut kredilerini “paketleyip” tahvil haline getirdiler ve bu “toksik” yani zehirli kağıtları birbirlerine ve Avrupa bankalarına sattılar. Yani bu zehir, toplam ekonomik büyüklüğü 30 trilyon dolara yaklaşan en zengin iki ekonomik bölgeye yayıldı. ABD"de emlak fiyatları gerileyince, bu kağıtların değeri de tartışılır hale geldi. Çünkü, tahvil haline getirilip satılan konut kredisi paketlerinin teminatı, verilen krediler karşılığında ipotek edilen evlerdi. Ev fiyatları düşünce, gösterilen teminat borcu karşılayamaz hale geldi. Dolayısıyla bu kağıtların ikinci el değeri düştü. ABD krizi bastırmakta geç kalınca, bu kez emtia fiyatları gerilemeye başladı ve bunlar üzerine bina edilen varlıklar ve vadeli işlemlerdeki pozisyonlardan inanılmaz zararlar oluştu. Lehman Brothers"ın batışıyla da piyasa çöktü.

Peki ABD bankaları bu krize neden dayanamadı? Çünkü, ABD bankacılık otoritesi basiretsiz davranarak, bankaların güçlerinin çok ötesinde risk almalarına göz yumdu.

Bir örnek vermek gerekirse, dünyanın en büyük yatırım bankası (artık mevduat bankası olma sürecinde) Goldman Sachs"ın 20 Eylül itibariyle 42 milyar dolarlık dolarlık özsermayesine karşılık 1.1 trilyon dolarlık pozisyonu (yatırımı diyebiliriz) vardı. Yani cebinde 1 dolar parası olan bir kişinin, borçlanarak 26 dolarlık hisse senedi alması gibi.

Dünyada bankaların finansal güçleri “sermaye yeterlilik rasyosu” denilen bir oranla ölçülüyor. Yukarıdaki örnekte Goldman Sachs"ın sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 4.

Bu ne demek biliyor musunuz? Cebinizdeki 4 dolarla yaptığınız 100 dolarlık yatırım, yüzde 4 zarara uğrarsa tüm sermayenizi kaybediyorsunuz. Batan Lehman Brothers"ta bu oran yüzde 2-3 arasına kadar gerilemişti. Kayıp yüzde 2-3"leri aşınca, bu bankalar ya battı ya da yeni ortak veya devlet sermayesiyle kurtarıldılar.

Peki Türkiye neden güçlü? 2001 krizinden sonra alınan önlemlerle Türk bankacılık sektörünün yüksek risk alması engellendi. Türkiye"de şu anda bankacılık sektörünün ortalama sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 17"ler civarında. Yani bankalar kabaca 1 liralık özsermayeye karşı 6 liralık risk alıyorlar. Ki, Türk finans sektörü ABD"ye göre son derece sade olduğu için, bizde konut kredilerinden üretilmiş veya farklı enstrümanlara dayalı, “her an toksik hale gelecek” kağıtlar yok.

O zaman şunu sorabilirsiniz? Madem bu kadar sağlamız, neden dolar 1.70"e dayandı, borsa yarı yarıya geriledi?

Nedeni basit: Türkiye küresel finans sistemine büyük ölçüde bağlı bir ülke. ABD"de 1 dolarlık sermayeyle 25-30 dolarlık yatırımlar yapan bankaların, hedge fonların Türkiye"de de pozisyonları var. Panik halinde pozisyon kapatan bu kurumlar, Türkiye"de hazine bonosu, hisse senedi satıp elde ettikleri YTL"leri dolara çevirerek ABD veya başka yerlerdeki borçlarını kapatıyorlar. Yani aç gözlü Amerikan bankerlerinin hatasının bedelini, Türk halkı ve sağlam Türk bankaları ödüyor. Dünyadaki kredi darlığı sağlıklı Türk bankalarının dış kredilerini yenilemesini zorlaştırıyor, en azından maliyetlerini yükseltiyor.

Şimdiye kadar “Kaya gibi sağlamız” diye direnen hükümet de tehlikenin büyüdüğünü görmeye başladı. Onun için, temelde ihtiyaç olmamasına rağmen, piyasalara kuvvetli bir sinyal vermek için bankalardaki tasarruf mevduatlarına belli bir dönem için sınırsız garanti getirilmesi hazırlığı var.

Sınırsız garanti, ya gerekli düzenlemenin yürürlüğe girmesinden itibaren 2 yıl geçerli olacak ya da 31 Aralık 2009 tarihine kadar. Bu düzenlemenin yurtdışındaki paraların Türkiye"ye getirilmesini teşvik eden kanunla birlikte hayata geçirilmesi planlanıyor.


*****


Almanya bile tam güvence vermek zorunda kaldı

İRLANDA: Mevduat güvence sınırını artıran ilk ülke oldu. 20 bin euro olan garanti sınırı önce 100 bin euroya ardından 2010 yılı Eylül ayına kadar sınırsız limite çıkarıldı.

BELÇİKA: Devlet, bankalardaki mevduat garantisini 20 bin eurodan 100 bin euroya çıkardı.

ALMANYA: Hypo Real Estate Bankası batınca yatırımcıda tereddüt oluştu ve Almanya ani bir kararla mevduata sınırsız güvence verdi. Almanya"da banka hesaplarında 500 milyar euro bulunuyor. Bu karardan önce Almanya"da mevduat güvence sınırı 20 bin euro idi.

İNGİLTERE: Finansal Servisler Otoritesi mevduatlar için 35 bin sterlin olan garantiyi 50 bin sterline yükseltti.

BULGARİSTAN: Bulgaristan hesap sahiplerinin mevduatlarını 20 bin 425 euroya kadar sigortalıyordu. Ancak Bulgaristan güvencenin 100 euro"ya yükseltileceğini açıkladı.

POLONYA: Krizden en çok etkilenen ülkelerin başında geliyordu derhal 20 bin euroluk limiti sınırsız yaptı.

FRANSA: Tüm hesap sahiplerinin birikimlerindeki garantiyi 70 bin euroya çıkardı.

ABD: Mevduat Sigorta Kurumu FDIC, tüm hesaplarda 100 bin dolar olan garanti miktarını 250 bin dolara yükseltti.

İTALYA: İtalya 75 bin euroluk güvence limitini yeterli gördü ve artırıma gitmedi.

YUNANİSTAN: Mevduatları 20 bin euroya kadar garantide tutuyordu. Ancak, bunu limitsiz olarak artırdı.

NORVEÇ: Her hesap sahibine 40 bin euro garanti veriyor.

DANİMARKA: 40 bin euro olan mevduat güvence limiti sınırsız oldu.

PORTEKİZ: Hükümet, bankalardaki tüm mevduatı garantiye aldı 20 bin euroluk limiti sınırsız yaptı.

AVUSTURYA: Avusturya Başbakanı Kevin Rudd, bankalardaki mevduata 3 yıl için tam garanti verileceğini açıkladı. Garantinin Avusturya bankalarındaki tüm fonları da kapsayacağı duyuruldu.

SLOVENYA: 22 bin euroya kadar garanti veriyordu, yüzde 100 güvenceye geçti.

İSPANYA: Mevduatta güvenceyi 20 bin eurodan 100 bin euroya yükseltti.

ESTONYA: Hükümet, bankalarda mevduatlara verilen garantiyi 50 bin euroya çıkardı.


***


Tam güvence 1994 krizinde uygulanmıştı

Türkİye, 1994 krizinde TYT Bank, İmpexbank ve Marmara Bank batınca zor günler yaşadı. Sırada başka bankaların olduğuna dair dedikodularla birlikte irili ufaklı tüm bankalardan mevduat çekilişi yaşandı. Bu güvensiz ortamın önüne geçilemeyince mevduatta tam güvence sistemine geçildi. 2000 ve 2001 krizinde batan tüm bankaların yükü Hazine"nin üstüne kalınca 2004 yılında tam güvence sisteminden geri dönüldü ve sınır yeniden 50 bin YTL"ye çekildi.