Soğan ve sarımsak hücrelerin yağ depolarını azaltmasına yardım eder. Vücudumuzda üretilen çok güçlü bir antioksidan olan glutatyonun üretimi için soğanın içinde bulunan cystein maddesinin soğan veya sarımsak yiyerek alınması gerekiyor. 

Çok kuvvetli bir antioksidan olan glutatyon, birçok hastalığın sebebi sayılan serbest radikalleri hücre içinde yok ediyor. 

Yine sarımsak antimikrobiyel özelliğinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yemeklere eklenen soğan, sarımsak miktarının arttırılması bağışıklık sistemini güçlendirecektir.
1 adet kırmızı acı biber (yaklaşık 45 gram) günlük C vitamini ihtiyacının tamamını tek başına karşılar. Acı biberde “yakıcı” özelliğini veren “capsaicin” bulunur. Bu da metabolizmayı hızlandırır. Yendikten sonra 3 saat boyunca metabolizma hızını 1.2-2 katına kadar yükseltebilir.

 

Kahvaltı etmediğimiz zaman metabolizmamız gün boyu normal hızının altında çalışır, ayrıca öğle yemeğine kadar şekerimiz de düşeceği için yememiz gerekenden daha fazla yemek isteriz.

İlk tercih edeceğimiz besinler de vitamin ve mineral deposu sebzeler yerine, nişastalı-yağlı yiyecekler olur. Bu da metabolizmamızı iyice yavaşlatır, bağışıklık sistemimiz kuvvetlenmediği için gün boyu halsizliğimiz artar.
Yemek yedikten sonra, sindirim sırasında vücut önemli miktarda enerji harcar. Sindirimden sonra ise metabolizma hızı yavaş yavaş düşmeye başlar.

Metabolizma hızının devamını sağlamak için gün içinde 3 ana öğün yerine 4-5 ara öğün yiyebilirsiniz. Bu yöntemle daha az kalorili yemeklerle daha uzun süreli tokluk hissi sağlayabilirsiniz.
Günde ortalama 2,5-3 litre su içmeye çalışın. Su, toksinlerin ve metabolize edilen yağın vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı olur.