Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakçan geçen hafta bazı yerel basın temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi ve çalışmalarını paylaştı.

Yeri gelmişken bir görüşümü dile getireyim… Demokrasi hem bir kültür hem de aynı zamanda bir hazım meselesidir.

Onun için kimin tarafından düzenlenmiş olursa olsun basın toplantılarına kurumsal kimliği olan bütün medya kuruluşları ayrıma tabi tutulmadan davet edilmesi taraftarıyım.

Sadece bununla sınırlı değil siyasetçiler bir taraftan eleştiriyi savunur görünürken diğer yandan da “bizden olan ve olmayan basın” ayrımı yapmaları samimiyetsizlikten öte iki yüzlülüktür.

Eleştirinin insanı diri ve zinde tutacağı, insanı hatadan koruyacağı hatta suç işlemesinin önüne geçeceği tartışma götürmez bir gerçekliktir.

Bunun önemine dikkat eden atalarımız “düşmanın yoksa parayla da olsa kendine bir düşman satın al,” demişlerdir.

Talimat mı öyleydi yoksa özensizlikten mi kaynaklandı orası meçhul ama Mesut Özakçan’ın toplantısında da böyle bir ayrımcılık yapılmış görünüyor.

Bu tür davranışlara prim vermek ne sahiplerini ne ortaklarını ne de yandaşlık refleksi ile yanlışa sessiz kalan basın mensuplarını yüceltir aksine küçültür.

Özgüveni olan siyasetçi bırakın eleştireni hasmı ile siyaset yapma cesareti gösterendir. Bu konu o siyasetçinin büyüklüğü ve demokrasi kültürü ile alakalıdır.

Bunu geçelim ve asıl konuya gelelim…

Mesut Özakçan’ın “sekiz ayda yoktan bir belediye var ettik” sözleri doğru ve yerinde… Ancak “Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Hanım’la etle tırnak gibiyiz” şeklindeki sözleri gerçeklerle pek örtüşmüyor.

Verilmek istenen mesaj açıktı…

“Dışarıdaki görüntüye pek aldırış etmeyin… Biz can ciğeriz… Olaylara “ben” değil “biz” mantığı ile yaklaşıyoruz… Birbirimizi ast-üst değil paydaş kabul ediyoruz,”

Mesaj belli olmasına belli de aklı kurcalayan bu söz Mesut Bey’in gerçek düşüncesi mi yoksa sipariş üzerine mi söylenmişti, sorusuydu.

Uyum denen hadisenin tek değil çift, yerine göre çok taraflı olduğu hesaba katıldığında söylenen söz üzerinden gidersek etin karşısında bir de uyumu şart olan tırnak vardır.

Etin durumu ortada…

Mesut Bey’i tanıyanlar arasında “onu nasıl bilirsiniz?” sorusu üzerinden bir anket yapılsa çoğunluğun yanıtı üç aşağı beş yukarı:

-Çamaşırı temiz, düzgün bir siyasi geçmişi vardır,

- Gerek siyasette gerek hayatının diğer alanlarında kavgacı değildir,

-İdeolojik kimliğinden çok insani yönü ile öne çıkan biridir,

-Aşırılıklardan uzak, orta yolcudur,

-İyi bir insan olduğu kadar iyi bir aile reisidir,

-Eline vurulduğunda ekmeğini verecek kadar karşısındakine karşı iyi niyetidir,

-Derviş-meşrep bir kişiliğe sahiptir, gönül adamıdır, olacaktır.

Hatta dostlarından bazıları böyle yumuşak huyluların yöneticilik yapmasının kendi sağlığına zararı dokunacağını gerekçe göstererek başkanlığın onun sıhhatine zarar vereceğini bile söyleyebilirler.

Demem o ki, “ette” bir uyum sorunu yok.

Ya tırnak… “Ben üstteyim… Alt görevdekilerin hepsi benim paydaşım değil astlarımdır" görüşünde ve ısrarında ise, bu orantı nasıl kurulacak?

Mesela, seçim öncesi Fatih Mahallesi seçmenleri Mesut Özakçan’dan pazaryerlerinin açılması sözü alır.

Verilen söz üzerine Efeler Belediyesi hazırlıklara başlar. BŞB yönetimi durumdan haberdar edilir ve sözlü onay alınır.

El ilanları ile pazaryerinin değişeceği onun için Tahsis Belgesi olmayan pazarcı esnafına gerekli duyuru ve uyarılar yapılır.

Mahalleli pazaryerinin açılmasını beklerken bir de bakarlar ki, geçen yıl olduğu gibi kömür deposu yapmak için zabıta eşliğinde BŞB nin kömür dolu tırları kapıya dayanmış.

Tabi mahalleli ayaklanır ancak tırnak batırılan Mesut Özakçan çatışmaktansa çalıyı dolanmayı tercih eder, olanlara ses çıkarmaz. Tabi pazaryerinin açılması da yatar.

Başka bir örnek…

BŞB Park ve Bahçeler Dairesi Efeler’e ait parklardaki yaklaşık 400 adet oturağı kimseye haber vermeden yerinden kaldırtır.

Haber alındıktan sonra Efeler Belediyesi yetkilileri arasında olayın tutanakla tespit edilip edilmemesi tartışmaları yapılır. Raporlu olan Mesut Bey durumdan haberdar edilir.

Fakat onun da girişimleri sonucu değiştirmeye yetmez. Oturakların gidişi o gidiştir.

Böyle bir mantalite ile etle tırnak olunmaz… Olur diyen varsa onun adı başka bir şey olur.

Bilmem anlatabildim mi?

 

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

appstoreee.jpg     googleplay.jpg