Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, memurların enflasyon beklentilerini tutmaması nedeniyle önemli oranda hak kaybı yaşadığını söyleyerek, memurlara yüzde 12 zam yapılması talebinde bulundu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen Genel Merkezi"nde düzenlediği basın toplantısında ekonomik konular başta olmak üzere gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayaklarımızı kısaltan değil yorganı uzatan bir bütçe beklediklerini söyleyen Gündoğdu, enflasyon farkının hesaplanmasında ise “bürokratik kurnazlık” istemediklerini ifade etti. 2008 yılı içinde kamu çalışanlarına yüzde 5.96 maaş zammı verildiğini, Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 10.76, ÜFE'de yüzde 12.25 olduğunu anımsattı. Kamu çalışanlarının Kasım ayı itibariyle TÜFE bazında yüzde 4.80 alacağının bulunduğunu kaydeden Gündoğdu, “”Bu rakam Aralık ayı ile birlikte yüzde 5'leri aşacaktır. Kamu çalışanlarına 2009 Ocak'ta yüzde 4 maaş zammı yapılacaktır. Enflasyonun mevcut artış hızıyla devam etmesi durumunda bile hedeflenen enflasyon gerçek enflasyonun çok gerisinde kalacaktır. Memur-Sen olarak, 2008 yılı enflasyon farkı olarak yüzde 5, 2009 toplu görüşmelerinde birinci altı ay için kararlaştırılan yüzde 4 ve 2009 yılı birinci altı aylık dönemde oluşacak yüzde 3'lük enflasyon farkı tahmini ile birlikte toplam yüzde 12 maaş zammı istiyoruz” dedi.

Gündoğdu, 2008 yılı toplu görüşme süreci sonunda imzalanan mutabakat metnin ise gereklerinin hala yerine getirilmediğini anımsattı. Ek ödemelerden bazı şef ve müdürlerin yararlanamadığına işaret eden Gündoğdu, hükümetin bu sorunu çözmesi gerektiğinin altını çizdi.

-“ANAYASA DEĞİŞMELİ”-

Merkezinde milli iradenin konuşlandığı, sivilleşmeyi, demokratikleşmeyi ve özgürleşmeyi temel değer olarak benimseyen yeni bir Anayasa'yla yönetilme isteklerinin olduğunu belirten Gündoğdu, taleplerinin mevcut Anayasanın mini paketlerle değiştirilmesi yöntemiyle karşılanamayacağının altını çizdi. Gündoğdu, “Kamuoyunun bu tür mini paketlerle oyalanmasının, ülkemize, telafisi imkansız zararlar içeren büyük faturalar çıkaracağı öngörümüzü sizin aracılığınızla ilgililerle paylaşmak istiyoruz. Şeffaf ve hesap verebilir devlet, özgür ve katılımcı birey, demokrat ve özgürlükçü yönetim için yeni ve sivil bir Anayasanın yürürlülüğe konulması, kaçınılmaz ve ertelenemez bir siyasi sorumluluktur” dedi. Gündoğdu, toplu sözleşme hakkının da Anayasa içerisinde yer alması olmazsa olmazlardan olduğunu vurguladı.

-“ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ÜSTÜNE ÇIKARILMALI”-

TUİK'e göre, yılın üçüncü çeyreğinde ekonomi yüzde 0.5 büyüdüğünü bunun da ekonominin, durgunluğa doğru yöneldiğini gösterdiğine değinen Gündoğdu, ekonominin canlandırılması için likiditenin arttırılması gerektiğini bunun için de satın alma gücünün artırılmasının şart olduğunu kaydetti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarının bu anlamda fırsata çevrilmesi gerektiğini söyleyen Gündoğdu, “Halen 457 YTL olan net asgari ücret, açlık sınırı olan 847 YTL"nin üzerine çıkarılmalıdır. Asgari ücretten vergi alınmadan en az 847 YTL yapılmalıdır. Resmi kurumların belirlediği fitreye göre en az 6 YTL fitre verilmesi öngörülüyor. Buna göre 4 kişilik ailenin fitresi aylık 720 YTL"dir. Asgari ücret buna göre düzenlenmelidir” dedi.

-“İMF"Yİ SEÇMEK SITMA OLMAYI SEÇMEKTİR”-

Yerel seçimlerde israf yapılmaması gerektiğini de kaydeden Gündoğdu, IMF ile yürütülen ilişkilerde de dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, IMF, Güçlü Türkiye idealinin önündeki en büyük engellerden biridir. Krizden kurtulalım derken paçamızı IMF'ye kaptırmak ölümle sıtma arasında tercihte bulunmaktan farksızdır. Bu anlamda, IMF'yle stand-by anlaşması yapmak yerine milletin, sivil toplumun, kurumların, siyasetin, bürokrasinin birikim ve deneyimleri devreye sokulmalı ve hazırlanacak kaynak paketleri, oluşturulacak yeni uluslararası pazarlar aracılığıyla krizi gerçekten fırsata dönüştürebiliriz” dedi. Gündoğdu, İMF"nin Türkiye"ye çok zarar verdiğini söyleyerek, IMF"nin genel olarak daraltıcı mali politikalar önerdiğini söyledi. IMF"nin, alacaklarının garanti altına alınmasını önceleyerek sosyal politikaları göz ardı ettiğini vurgulayan Gündoğdu, “IMF'nin yapısal reformlara ilişkin önerileri, ülkemizin güçlü ekonomiye sahip olma amacından çok ülke kaynaklarının uluslararası sermayeye dağıtılmasına hizmet eder” uyarısında bulundu.

-CHP"NİN ÇARŞAF AÇILIMI-

Gündoğdu, CHP"nin çarşaf açılımına da değinerek, siyasetin “normale” dönmesinden mutluluk duyduğunu söyledi. Gündoğdu, CHP"nin Anayasa Mahkemesi"ne “başörtüsü” konusunu götürdüğünü ve gençlerin okuma hakkını “gasp” ettiğini savunarak, “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, şimdi ise başörtülü ve çarşaflı kadınlara rozet takıyor. Türkiye siyasetinin bir umudu var artık. Ama eğer bu siyasi istismarsa CHP"nin bu son istismarı olacaktır” dedi. Gündoğdu, CHP"nin bu açılımı ile halka yaklaştığını söyledi.

Bir gazetecinin CHP"nin açılımını inandırıcı bulup bulmadıklarını sorması üzerine Gündoğdu, “Bu bir siyasi tövbe ise Allah tövbelerini kabul etsin. Bu tablodan memnunuz ama bir söz vardır. 'Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar.' Karakolu gördük, mahkemeyi de bir görelim” dedi.