TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan, ''terör ve şiddet olayları kapsamında yaşam hakkı ihlallerinin incelenmesine'' yönelik alt komisyon, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde terör örgütüne yönelik operasyonda ölü ele geçirilen Sezer Arslan'ın babası Mehmet Arslan'ı dinledi. Arslan, 15 çocuğundan biri olan Sezer Arslan'ın Hakkari'deki bir Anadolu Lisesi'nde yatılı okuduğunu belirterek, 2 yıl önce birden ortadan kaybolduğunu anlattı. Oğlunu ülkenin her yerinde aradığını belirten Arslan, ''Aklım kesmiyor. PKK'ya gittiğini bilmiyorduk o zaman. Oğlumun PKK ile hiçbir ilgisi yoktu. Kandırılarak dağa kaçırıldı." diye konuştu.

Arslan ailesinin yaşadığı Muş'un Korkut ilçesine bağlı İçboğaz Köyü Muhtarı Mehmet Arat da komisyona olaya ilişkin bilgi verdi. Sezer Arslan'ın kaybolmadan 10 gün önce ağabeyleri tarafından okulunda ziyaret edildiğini anlatan Arat, öğretmenlerinin ağabeylere, ''Sezer'in çok başarılı bir öğrenci olduğunu'' söylediklerini aktardı.

"Sonra çocuk kandırılıp dağa çıkarılıyor" sözleriyle konuşmasına devam eden Arat, Sezer Arslan'ın 16 yaşında dağa çıkarıldığını, ölüm haberinin 2 yıl sonra geldiğini anlattı. Arat, 'Arap kökenli ve korucu ailesi oldukları için çocuğun dağa kaçırıldığını düşündüklerini' söyledi. Sezer Arslan'ın terör örgütü PKK'ya karşı hiçbir sempatisi olmadığını belirten Arat, şöyle devam etti:

"Çalışkan bir çocuktu. Dağda 2.5 yıl kaldı. Bu süre içinde hiçbir haber alamadık. 1 yıldan sonra artık örgütte olduğunu anladık. Geri almak için çok çabaladık. Sezer'in ölüm haberini internetten aldık. Sonra teşhis için Malatya'ya gidildi. Bizim çocuğumuzun cenazesi üzerinden rant elde edilmesini engellemek için devlet büyüklerimizden yardım istedik. 'Bizim çocuğumuz PKK'lı değildi, kandırıldı, cenazemizi verin, gömelim' dedik. Cenazemizi aile arasında düzenlenen bir törenle kendimiz defnettik."

Komisyon Başkanı Naci Bostancı tarafından cenaze sırasında ailenin evine Türk bayrağı astığının anımsatılması üzerine Arat, bu duruşlarının ülkenin her yerinde takdirle karşılandığını ve çok olumlu mesajlar aldıklarını söyledi. Bölgeye yönelik bakış açısının artık değiştiğini ve batıdaki illerde ne hizmet varsa hepsini almaya başladıklarını anlatan Arat, ''Bunlar çok güzel ama artık huzur da istiyoruz'' dedi.
Arat, cenazenin defin sürecinde kurumsal olarak hiçbir katılımı kabul etmediklerini, kişisel ziyaret yapan herkesi ağırladıklarını ifade etti.