12 senedir onarılamayan tek şey ise yakınlarını kaybetmenin acısı. İşte, depremin 12. yılında yürek burkan hikâyeler...
 
'FOTOĞRAFLARINA BİLE BAKAMIYORUM’
 
17 Ağustos depreminde eşi, oğlu, annesi ve kardeşini kaybeden Ülkü Karahan, enkaz Altında 48 saat birlikte kaldığı kızı sayesinde yeniden yaşama tutundu, ancak ölen oğlu ile eşinin fotoğraflarına 12 yıldan bu yana bakamıyor. Evlerinin enkazından eşi ve oğlunun cansız bedeninin çıkarıldığını, kendisi ile birlikte 5 yaşındaki kızı Feyza ve evlerinde misafir olarak kalan erkek kardeşinin 48 saat enkaz altında kaldığını söyleyen Karahan, enkazdan çıkarıldıktan sonra hastane bahçesindeki cesetlerin arasına konulmuş. Burada cesetlerle 2 gün kaldıktan sonra, yaşadığı anlaşılınca tedavi altına alınan Karahan, oğlunun ismini ölümünden sonra bir kez bile telaffuz edemediğini belirterek şunları söyledi:
 
''11 yaşında vefat eden oğlum, benim kıymetlim, canım, her şeyimdi. Şimdi ismini söyleyemiyorum, yazamıyorum da... Hem oğlumun hem de eşimin fotoğrafına bir kez bakamadım. 12 yıldır oğlumu ve eşimi çok özledim ama dayanamıyorum, fotoğraflarına bakacak cesareti kendimde bulamıyorum...'' 
 
'Doymadım sesine fidan boyuna'
 
1999'daki Marmara depreminde 15 yaşındaki oğlunu ve eşini kaybeden 58 yaşındaki Rıza İncekara, evladının cebinden çıkan kâğıt para üzerine şiir yazıp evinin duvarına asmış. ''Depremde yaşamını yitiren eşim Melek ve oğlum Servet'in cenazeleri ile kalan eşyalarını aylar sonra teslim alabildim'' diyen İncekara, şöyle konuştu:
''Vefat eden oğlumun kıyafetlerini kontrol ederken, depremden önceki gece yani 16 Ağustos'ta ona verdiğim harçlıktan kalan para çıktı. Bu parayı aldım, çerçevelettirdim ve duvara astım. Paranın üzerine de 'Doymadım sesine, fidan boyuna. Ah evladım yaram indi yarına, gül gibi düştün toprağın tenine. Seni alan eller kırılsın, kırılsın oğul...' dizelerini yazdım. Evladımı özlediğimde onun elinin değdiği o paraya ve ondan geriye kalan resimlere bakarak özlem gideriyorum.''
 
ALDIĞI HEDİYELER ELİNDE KALDI
 
Ağrı'da vatani görevini yaptığı sırada, 17 Ağustos depreminde 1.5 yaşındaki oğlu ve hamile eşini kaybeden Erkan Saraç, olaydan habersiz eşine ve çocuğuna aldığı hediyeleri 12 yıldır saklıyor. Depremin meydana geldiği saat 03.02'de nöbet tuttuğunu kaydeden Saraç, afet bölgesinde oturan askerlere 5 gün izin verildiğini, kendisinin de eşine ve 1.5 yaşındaki oğlu Emre'ye çeşitli hediyeler alarak yola çıktığını aktardı. Bu süre içinde depremde ailesini kaybedeceği düşüncesinin hiç aklına gelmediğini belirten Saraç, "İzmit'e gelip evimi gördüğümde manzara çok değişikti. Kayınvalidem ve karımın kardeşleri bina enkazının başında bekliyordu. Eşim ve oğlumun nerede olduğunu sordum. Oğlum Emre annesinin kucağında vefat emiş. O gün ölmekten beter oldum" dedi.
 
12 YILDIR PANİK ATAK TEDAVİSİ GÖRÜYOR 
 
Marmara depreminde 2 katlı binanın enkazında 12 yaşındaki kızını kaybeden, eşi ve oğluyla birlikte beton yığınları arasından çıkarılan Firdevs Akgül (48), 12 yıldan beri panik atak tedavisi görüyor. Psikolojisinin halen düzelmediğini ifade eden Akgül, yaşadığı korkunun ölüm korkusu olmadığını belirterek, "12 yıldır psikolojik ilaçlar kullanıyorum. 6 yıldır da çok yoğun olarak kullanıyorum. İlaçlarımdan bir tanesini atmayı unutursam ayağa kalkamıyorum zaten. Yeşil reçeteli ilacım var, uyku ilaçlarım var. Gece saat ikiye kadar uyumadıysam asla uyuyamıyorum. Saat üçü geçecek, 5 olacak ondan sonra uyuyabiliyorum. Bu problemleri eşim ve çocuğumla da konuşamıyorum. Oğlum şu an 19 yaşında, onunla sürekli konuşup psikolojisini de bozmak istemiyorum. Daha çok kendi içimde yaşıyorum'' dedi.
 
'Artık Kocaeli örnek bir şehir'
 
17 Ağustos Marmara depreminin izlerini silmeye çalışan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, son 8 yılda, altyapı ve üstyapı, kentsel dönüşüm ile ulaşım konusunda çok önemli projeleri hayata geçirdi. Konut, iş yeri ve yeşil alanların her bölgede doğru olarak belirlenmesi amacıyla köyler dahil Kocaeli sınırlarındaki her metrekarenin planı çıkartılarak, kurulan uydu sistemiyle kaçak yapılara anında müdahale edildi. Depremle tamamen biten kentin altyapısı ise 2004 yılından bu yana yapılan 2 bin 634 kilometre içme suyu, bin 716 km kanalizasyon ve 234 km yağmur suyu hattı ile yeniden ayağa kaldırıldı. 
 
Ulaşım konusunda da büyük projelerin uygulamaya konulduğu Kocaeli'de, özellikle petrol ürünlerinin işlendiği Körfez ilçesinde afet kaçış yolu ile kuzey ve güney yan yolları hayata geçirildi. Şehir trafiğini rahatlatacak alternatif yollar ve olası bir afet durumunda merkezden çıkışı kolaylaştıracak kuzey-güney yönündeki yolların artırılmasıyla 17 Ağustos'ta yaşanan olumsuzlukların önüne geçilmesi amaçlandı. 
 
Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, hem estetik hem depreme dayanıklı, hem de çevre koşullarına uygun, sağlıklı, insanı mutlu eden, insana güven veren yeni toplu konutlarla modern yaşam alanları oluşturduklarını kaydetti. ''Artık Kocaeli yeni yapı stoku ile depreme daha hazır örnek bir şehir haline geldi'' diyen Karaosmanoğlu, "Son 8 yılda ayrıca TOKİ ile kentsel dönüşüm çalışmaları sonucu 20 bin konut yaptık. Şu anda da hem Kentkonut, hem TOKİ hem de şahıslar konut yapmaya devam ediyor. Bundan sonra kentsel dönüşüm çalışmalarımız sürecek'' dedi.