* Değişiklikle din siyasete alet edildi.

* Laiklik ilkesi açıkça çiğnendi.

* Hedef dini amaçlı örtünme serbestisiydi.

* Dinsel simgeler baskı aracına dönüşür.

ANAYASA Mahkemesi, dört aydır merakla beklenen türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını amaçlayan Anayasa değişikliğini iptal kararının gerekçesinde dört önemli mesaj verdi. Bu mesajlar, "Din siyasete alet edildi", "Laiklik ilkesine aykırıdır", "Hedef dini amaçlı örtünme serbestisidir" ve "Dinsel simge baskı aracına dönüşür" biçiminde sıralandı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve üye Sacit Adalı"nın muhalefet etmesine karşın dokuz üyenin oyuyla alınan kararın gerekçesi dünkü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. 20 sayfalık gerekçeli kararda özetle şu mesajlara yer verildi:

Kamu düzenini bozar

"Anayasa"nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan düzenlemenin, yöntem bakımından dini siyasete alet etmesi, içerik yönünden de başkalarının haklarını ihlale ve kamu düzeninin bozulmasına yol açması nedeniyle laiklik ilkesine açıkça aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa"nın 4. maddesine aykırı

Anayasa"nın 2. maddesinde belirtilen Cumhuriyetin temel niteliklerini dolaylı bir biçimde değiştiren ve işlevsizleştiren bu düzenleme, Anayasa"nın 4. maddesinde ifade edilen değiştirme ve değişiklik teklif etme yasağına aykırı olduğundan kabul edilemez. Bireysel bir tercih ve özgürlük kullanımı olsa da kullanılan dinsel simgenin, tüm öğrencilerin bulunmak zorunda olduğu dersliklerde veya laboratuvar ortamlarında, farklı yaşam tercihlerine, siyasal görüşlere veya inançlara sahip insanlar üzerinde bir baskı aracına dönüşmesi olasılığı bulunmaktadır.

Eşit eğitim hakkı engellenebilir

Bu olasılığın ortaya çıkması durumunda, taşınan dinsel simgenin başkalarının üzerinde yaratacağı baskı ve olası eğitim aksamaları ile kamu düzeninin bozulması karşısında, üniversite yönetimlerinin ve kamu kurumlarının müdahalesine olanak verilmemesi, herkesin eşit şekilde eğitim hakkından yararlanmasını engelleyebilecektir.

Hedef, dini örtünme serbestisi

Temel hedefin, bir kamu hizmeti niteliği bulunan yükseköğrenim hakkını kullananlar yönünden dini amaçlı örtünme serbestisi tanınması olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen hususların dışında, Meclis görüşmelerinde, dava konusu kuralların, üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı nedeniyle eğitim haklarını kullanamayan öğrencilerin sorunlarını çözme olasılığını barındırsa bile, toplumdaki kaygıların giderilmediği ve güvence taleplerine sessiz kalındığı, demokratik uzlaşma yolları dışlanarak meydan okumanın veya dayatmanın yöntem olarak benimsendiği gerekçeleriyle eleştirildiği tutanaklardan anlaşılmaktadır.

Dini duygular istismar ediliyor

Toplumsal sorunların Anayasa"nın açık hükümleri çerçevesinde ve demokratik barışı ve uzlaşıyı esas alan yöntemlerle çözümü yerine, dinin, din duygularının veya dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilmek suretiyle kullanılmasına Anayasa izin vermemektedir. Zira her bir toplumsal sorun istismarı, bu sorunun çözümlenmesi olanaklarını ortadan kaldırmak suretiyle, bir yandan toplumsal çatışmaların derinleşmesine ve demokratik süreçlerin işlevsizleştirilmesine yol açabilir; sonuçta devlet iktidarının toplumsal sorunları çözeceğine yönelik inancı zedeleyebilir.