İSMAİL KÜÇÜKKAYA-KAZAN / AKŞAM

Seyahatin son günündeyiz.

Sabah kahvaltıda gazeteleri internetten okudum, karşıda Enerji Bakanı Yıldız oturuyordu. Masada Bakan Hayati Yazıcı, Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Murat Mercan vardı. Yanlarına gittim, Bakan Yıldız'a, 'Basında en çok sizden bahsediliyor. Nükleer projesinden vazgeçmeniz yolunda çağrılar var' dedim. Köşe yazarlarından örnekler verdim. Sonra sordum, 'Projeyi gözden geçirecek misiniz, vazgeçecek misiniz, en azından bir süreliğine askıya alacak mısınız?'

'Hayır, askıya almayız, vazgeçmeyiz' dedi, kararlı ve kesin bir ses tonuyla... 'Neden vazgeçecek mişiz ki, mahallenin delisi biz miyiz?' dedi ve devam etti:

'Nükleerde dünya bütündür, parçalanamaz, biz dışında kalamayız. Santralı niye kurmayalım? Ermeni sınırında yok mu? Çözüm, kaçmak değildir. Biz en son teknolojiyi kullanacağız.'

'ONLAR YANLIŞ BİLİYOR'

Araya girdim, Metin Münir 'Üçüncü nesil santral kullanan yok' diyor dedim. 'Yanlış biliyor, telefonda onunla konuşmuştum' yanıtını verdi. Şunları söyledi:

'Soru şu: Dünyada halen 440 nükleer santral işletiliyor. Onlar kapatma kararı mı aldılar? Yok.
Dünyanın toplam enerji üretiminin yüzde 19'u nükleerden... Şu anda inşaatı devam eden 65 santral var.

Japonya doğru nükleer tercihlerde bulunmuştu. Hata, 40 yıllık santralın geçen ay işletme süresi dolmasından kaynaklandı. Japonya'daki nükleer santral tam, sismik bölgenin merkezine yapılmış. Akkuyu öyle değil. Japonya'nın geçen ay kapatılması gerekiyordu. İşletme hataları da var. Biz özgün bir işletme modeli uygulayacağız. Merkel kapatacağım diye geldi. Kazın ayağının öyle olmadığını gördü. Kapatsa fiyatlar uçar.'

RUSYA'DAN EK TEDBİR Mİ İSTEDİK?

Enerji Bakanı'na bir soru daha yönelttim. Rusya'dan ek güvenlik tedbiri mi istedik?
'Biz yeni santral kuracağız. Rusya ile görüşmelerde 'Japonya'da böyle bir olay oldu, ne yapabiliriz'i tartıştık. Teyakkuzdayız. Her türlü tedbiri alacağız' dedi.

Bakan'ın en yetkili isim olarak bakışı böyle.
Bakan'la dönüş yolunda da sohbetimizi sürdürdük. 'Santral yapılacak mı yapılmayacak mıyı tartışmıyoruz. Tartışma zemini bunun güvenliği üzerindedir' dedi. 'Bir kere Akkuyu sismik değil. Bunun çalışmaları yapıldı. Japonya'da yaşananlar depremden olmadı. Santral depreme dayanıklıydı. Felaket tusunamiden kaynaklandı. Bunu öngörememişler' diye devam etti.

Yaşananların kararlılıklarını etkilemeyeceğini vurguladı. 'Neden bu kadar istiyorsunuz?' sorusunu yönelttim. Yanıtı şöyle oldu:

'İthalata olan bağımlılığımızı azaltacak. Kaynak çeşitliliği yaratacak. Üçüncüsü de 'nükleer kulüp'e üye olacağız. 16'ncı büyük ekonomiyiz, biz yokuz. 30 ülke var. Bu tabloyu değiştireceğiz. Evet Japonya'dan ders çıkaracağız. Ama bu vazgeçmek şeklinde olmayacak.'

Yol haritasını sordum, anlattı: 'Akkuyu'yu Ruslarla yapacağız, bu tamam. Bunun seyrinde bir değişiklik yok. Güvenlik takviyesi söz konusu. İkincisi, Sinop'u Japonlarla yapacağız. Bunda da bir değişiklik yok. Japonlar şu anda kendi travmalarıyla meşgul ama orada da sorun çıkmaz.'

Yeri belli, sismik çalışma yapılıyor

'İKİ santralla kalacak mıyız?' sorum üzerine de Bakan Yıldız şu haberi verdi:

'2023'te, cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde üç nükleer santralımız olacak. Her birinde dörder toplam 12 ünitede üretim yapılacak. Üçüncü nükleer santralın yeri de belli (Bakan Yıldız yerini de söyledi ama yazmamamı rica etti) sismik araştırmaları da devam ediyor.'

Akkuyu'da şantiye kuruluyor

BAKAN Taner Yıldız'a, Akkuyu için nelerin somutlaştığını sordum. Artık inşaata başlama aşamasına gelinmiş. 'Şantiye kurulmak üzere. Proje şirketi resmen tamamlandı. Dört ayrı ekip olarak Ruslar Akkuyu'ya gittiler. Kazma vurma için en son çalışmaları yapıyorlar' dedi ve ekledi:

'Japonya vazgeçmiyor ki biz vazgeçelim.'