Fenerbahçe gibi bir takıma 6 çeken, bu galibiyetle döneminde birinci lig takımlarına korku salan, Aydınlıların halen anılarında yaşattığı anlı şanlı bir Aydınspor 1966 takımı vardı.

O müteahhidin elinde.. bu siyasetçinin elinde ..o rantçının elinde..herkes alacağını aldıktan.. varacağı yere vardıktan sonra amatör lige kadar düştü, yok oldu gitti.

Belediyespor iken adı Aydınspor 1923 olarak değiştirilen bu günkü takım ilk başlarda eski Aydınspor 1966’nın durumuna düşmez iyimserliğine yol açtı.

Öyle ya ne de olsa ortada yaşanmış bir tecrübe vardı… Her halde aynı yanlışa bile bile ikinci kez düşülmezdi.

Fakat Aydın’ının havasından mıdır, suyundan mıdır nedir o iyimserlik uzun sürmedi.

Eskisinin yoluna gireceği harçsız borçsuz takımı yöneten Ahmet Gümüş yönetimine son verilmesiyle belli oldu.

İş başına getirilen Hulusi Akşit başkanlığındaki güdümlü yönetim ise aslında bu günlerin başlangıcıydı.

Sonrası malum…

Yaşananlar eskisiyle tıpa tıp aynı…O işini kaybeden üç kağıtçının  elinde.. bu abidik,gubidik işleri iyi bilen belediye çalışanlarının güdümünde..o rantçının elinde.. bu müteahhidin yönetiminde ligden düştü.

Şahıslar da varsa da bana göre Aydınspor 1923’ün sonunu hazırlayan üst akıl konumundakilerin zihniyetidir.

Bu mantalite ligden sadece Aydınspor 1923’ü düşürmedi “gökyüzünün altındaki en güzel yer yüzü”  Aydın’ı Türkiye liginden de düşürdü.

Hani Buharkent - Kuşadası arasına 21 tane alt geçit yapılacaktı?

Diğer kentlerde yapımı sıradan bir iş kabul edilen eni boyu bir alt geçitten üç yılda ancak bir tane yapılabildi.

Onun da hakkında Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapmış gibi işsizliği bitirecek olmasından tutun da Aydın’ı Ege’nin incisi yapacağına kadar ilgisiz, alakasız bir yığın laf edildi.

Diğer alt geçitlerin ise henüz kapağını kaldıran yok.

Didim ve Akbük’ün su sorununu kökten çözecek “Beşparmak Barajı” yapılacaktı, suya düşmüş olacak ki, ondan da ses seda yok.

Söke ve Kuşadası’nın su sorununu halledecek “Sarıçay Barajı’nın” güya proje ve hazırlıkları tamamdı..sanki taahhüt eden oymuş gibi o sözün sahipleri bu gün   DSİ’yi suçlamaya başladılar..  

Ovaya can veren Menderes’in suyu bu gün arıtma tesislerinin çalışmaması nedeniyle sağlığı üç yıl öncesinden daha fazla tehdit eder hale geldi ama kimin umurunda?

Aynı şekilde jeotermal atıkların havaya, suya, toprağa verdiği zararlar satın alınacak  “seyyar ölçüm istasyonları” ile günün her saati ölçülecekti ne oldu?

Alacak para mı bulunamadı yoksa ölçümle ortaya çıkacak gerçeklerden birilerinin rahatsız olacağından mı korkuldu?

Efeler’de üç yıl önce altı yüz arabalık otopark yapılınca kentin otopark sorunu çözüldü denildi.

Ama parkyeri yokluğundan yaya kaldırımlarını işgal eden arabalar gezintiyi bıraktık öğrencilerin okuluna gidip gelmesini, yayaların yürümesini mesele haline getirmiştir.

Belediyeler sayesinde bu gün mesela:

Bozkırın ortasındaki Konya bir ticaret ve sanayi merkezi haline geldi.

Eksi 40 derece Erzurum’da seracılık yapılıyor.

İstanbul’da Boğaz denizin altından geçilmekle kalınmadı bir de “havaraylı ulaşım” devreye girdi.

Şanlıurfa adeta yeni baştan inşa ile kültür ve inanç turizmi merkezi haline geldi.

Gaziantep sanayisiyle, ticaretiyle Dünya’da ve Türkiye’de adından söz ettirir oldu.

Eskişehir 2013’de Dünya Kültür Başkenti ilan edildi.

Bursa uçak fabrikası kurmaya hazırlanıyor.

Kentler tanıtım için mutfaklarıyla, el sanatlarıyla mesela her yıl İstanbul Feshane’de düzenlenen etkinliklere katılıyor TV’lerde adından söz ettiriyor.

Oralarda bunlar olurken Aydın’da Kuşadası Körfezi’ne bir uçak batırılabildi.

Bir tek alt geçit yapılabildi.

Bir de “ Arapapıştı Kanyonu” keşfedilebildi.

İyi mi?

Aydınspor değil, bütün Aydın ligden düştü demekte haksız mıyım, ne dersiniz?